Engin Özpınar
Engin Özpınar

Yaptırım konusunda ABD’den hâlâ ses yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington Post gazetesinde yayımlanan makalesinde “Kaşıkçı cinayetinin emrinin Suudi hükümetinin üst makamlarından geldiğini” açıklıyor.

Riyad yönetiminde en üst makamda Kral, onun altında da Veliaht Prens var. Erdoğan bu noktada Kral Selman bin Abdulaziz el Suud’u, Prensten ayrı tutuyor ve “emri Kral’ın verdiğine inanmadığını” belirtiyor. O zaman geriye Veliaht Prens Muhammed bin Selman kalıyor.

Wall Street Journal gazetesi de Prensi gündeme taşıyor. WSJ’nin iddasına göre Riyad’dan İstanbul’a gönderilen suikast timinin başında MbS’nin basın danışmanı Suud el-Kahtani bulunuyor.

Kahtani’nin rolünün ortaya çıkmasıysa MbS’yi bağlıyor.

*

Peki, MbS kimleri bağlıyor? Sıralayalım:

Önce ABD’yi, ardından İsrail’i, Mısır’ı, Birleşik Arap Emirliklerini, Ürdün’ü, kişisel olarak ABD Başkanı Trump’ı, damadını, İsrail Başbakanı Netanyahu’yu, Mısır lideri Sisi’yi, Ürdün Kralı’nı… Liste epey uzun.

Ve ortada Türkiye’nin çabalarıyla aydınlanmış bir cinayet var. Hem de hunharca işlenmiş bir cinayet…

Tüm deliller cinayetin MbS’ye bağlı bir ekip tarafından işlendiğini gösteriyor.

Ne ki, listede adı olan ülkeler ve kişiler MbS’yi korumaya çalışıyorlar.

Neymiş, Suudi Veliaht Prens, İran’ın yayılmasına karşı Ortadoğu’da Arapların ve İsrail’in lehine denge oluşturacakmış…

İyi de, MbS cani çıktı, katil çıktı. O zaman listedeki ülke ve kişiler de caninin işbirlikçisi durumuna düşmüş olmuyorlar mı?

*

Mısır’ı, İsrail’i, BAE’yi, Ürdün’ü saymayalım ama Amerikalılar bunu hazmedemezler. Türkiye’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Konsolosluğu’nda işlenen Cemal Kaşıkçı cinayetine duydukları öfkenin acısını hem Trump’tan hem de MbS’den fazlasıyla çıkarırlar.

Almanya ve AB’nin gösterdiği tepki ve silah satışını durdurma gibi kararlar ortada.

ABD’den benzer kararlar ve yaptırımlar gelmezse hem ulusal hem de uluslararası düzeyde saygınlık yerlerde sürünür.

Hem de, “Trump cinayetin neresinde?” sorusunun tartışıldığı şu ortamda…

*

Washington’da başlatılan “Kaşıkçı’ya Adalet” kampanyasından Trump yönetimine çağrıda bulunuluyor:

“Biz Amerika’nın hikâyenin doğru tarafında olduğundan emin olmak istiyoruz. Biz para için kendi ilkelerimizden ve değerlerimizden taviz vermemeliyiz. Kısa dönemde ekonomiyi düşünebilirsiniz ama uzun dönemde bölgenin istikrarı için bu şekilde düşünmek zararlıdır. İnsanlara yanlış mesaj verilmiş olacaktır. Diktatör cinayeti işlesin ve sonra kurtulsun. Bu bir cinayettir ki, Suudiler cinayeti işlediklerini kabul ettiler. Bu cinayetin aydınlatılmasını istiyoruz, üzerinin kapatılmasını değil.”

*

Anlaşılan o ki, ABD’de, Suudi Arabistan’a yaptırım konusunda Trump yönetiminden kuşku duyuluyor. İsrail’in de baskısıyla Başkan Trump’ın Kaşıkçı cinayeti nedeniyle yaptırım uygulamayacağı ileri sürülüyor.

Olabilir. Trump için her şey para çünkü.

Kaşıkçı’nın vücudunu doğramışlar, tüm kanını akıtmışlar.

Suudilerin akıtacağı paralarla o vahşetin de üzeri örtülür…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X