Bursa’da yaşayanlar… Yıldırım’da bulunan Darüşşifa’yı bilirler, bilmeyenler bile böyle bir yerin adını duymuşlardır.

Bu yapı…

Günümüzden 625 yıl önce akıl ve ruh sağlığı hastalarını müzikle tedavi amacıyla Yıldırım Bayezid yaptırmış. Dünyada kaderlerine terk edilen bu hastaları kazanmak için Osmanlı’nın hekimleri özel bir çaba göstermiş.

Kısacası…

Yıldırım’daki Darüşşifa öncelikle dünyanın ilk akıl ve ruh sağlığı hastanesi olarak kurulup topluma hizmet eden bir sağlık yapısı. Aynı zamanda, öncelik ruh ve akıl sağlığında olmak üzere tıp eğitimi de veren bir merkez.

Üstelik…

Hastaların tedavisini, öğrencilerin de eğitimini üstlenen zamanın hekimleri ve sağlıkçılarının, iyileştirmeye çalıştıkları hastalarla ilgilenirken ailelerinden uzak kaldıklarını da tarihler yazıyor. Tıpkı bugünkü gibi

Günümüzde de…

Sağlık çalışanlarımız koronavirüsle mücadele uğruna evlerinden, ailelerinden uzaklar. Evlerine gitmeden, ailelerini görmeden, kendi yaşamlarından feragat ederek hastaları bir an önce şifaya kavuşturmak için cansiperane çalışırken, alkışlanacak fedakârlık örneği sergiliyorlar

Bu da…

625 yıllık bir gelenekten gelen sağlık hizmeti anlayışının yansıması aslında.

Bununla birlikte…

Yıldırım’daki Darüşşifa’nın dünyanın ilk akıl ve ruh sağlığı hastanesi olması ve Türk tıp tarihinin ilk sağlık eğitimi verilen merkezi olması yanında, yakın dönem için bir başka özelliği daha var:

Cumhuriyetimizin ilk yıllarında, 12 Mayıs’lar Sağlık Çalışanları Bayramı olarak kutlandı. Bu uygulama da 1929’dan 1937’ye kadar sürdü ve her 12 Mayıs’ta kutlama yapıldı.

Bu tarih de, ilk Türkçe tıp eğitimi ve dünyanın ilk özel tedavisi nedeniyle Yıldırım’daki Darüşşifa’dan kaynaklanıyor.

İşte…

Böyle bir gelenekten gelen ve cumhuriyetin ilk yıllarında 9 yıl kutlanan tıp bayramına ilham kaynağı olan Darüşşifa, koronavirüsle mücadele nedeniyle en anlamlı süreçte unutulmadı.

TBMM’de oluşturulan Yüzyıllık Vefa Hareketi, yaptığı “Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Tıp Bayramı’nın vesilesi Yıldırım Darüşşifası’nın 625. yıl kutlu olsun” paylaşımıyla 12 Mayıs’ın özel anlamını anımsatmış oldu.

Darüşşifa adı yaşatılamaz mı?

 

İnşa edildiğinde bile dünyanın ilki olan, Yıldırım’da Bayezid Caddesi ile Fatih Sultan Mehmet Caddesi’nin kesiştiği köşede bulunan ve şu an Göz Merkezi olarak kullanılan Darüşşifa cumhuriyetin ilk yıllarındaki 12 Mayıs’larda Sağlık Çalışanları Bayramı’na ilham kaynağı oldu.

Bu nedenle de…

İlk Tıp Bayramları için kaynakça olan Darüşşifa’nın adının Yıldırım’da yeni açılan caddelerden birine verilmesi isteniyor.

Anladığımız kadarıyla, önümüzdeki günlerde böyle bir girişim de yapılacak.

Bunaldık, ama bu kadar hızlı normalleşme de pek hayra alamet değil

 

Klavyenin tuşuna dokunmadan önce başımızı çevirip pencereden Ankara Yolu trafiğine baktık. İnsanların evlerine çekildiği günlerin trafiğinden eser yok, eskiye dönüldü bile.

Sabah da…

Normalleşen Acemler-Sırameşeler-Merinos trafiğini geçip Atatürk Caddesi ve Nalbantoğlu’nda dolaştık. Haftalardır kapalı işyerleri açılmışlar, kapalı dükkan sayısı çok az kalmış. Zafer Plaza önünde vatandaşı yıldırma amaçlı şerit daraltması yapılmasının da bir anlamı kalmamış, çünkü Altıparmak normal trafiğe dönmüş.

Aslında…

Fabrikaların işbaşı yaptığı, AVM’lerin açıldığı günde daha farklı görüntü de beklememek gerekir.

Fakat…

Evlerde çok bunalıp yorulmamıza karşın, bir anda dışarı çıkarak ve her yeri doldurarak normalleşmenin de pek hayra alamet olmadığını söylemek gerekiyor.

Nitekim…

Pazar günü Güzelyalı sahilinde sanayici Gökçin Aras’ın çektiği fotoğrafı, temiz havayı özleyenler kadar tehlikeyi de gösteriyor.

Kentin tasarrufu çevreden başlar

 

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın başlattığı çalışmayı görünce aynen başlıktaki gibi düşündük: Kentin tasarrufu çevreden başlar.

Gerçekten de…

Günlük yaşamda kullanıp attığımız ve hiç önemsemediğimiz öyle şeyler var ki, geri dönüşüm yoluyla yeniden ekonomiye kazandırıldıklarında ülke ve kent için önemli hale geliyorlar.

Atık cam şişelerin toplanması için Yılmaz’ın koyduğu şişe kumbaraları bu geri kazanım yollarından biri.

O nedenle, Yıldırım’da yaşayanları da destek vermeye davet ediyoruz.

Musisi’nin timsah yürüyüşünden Timsah Arena’ya… Uganda sevgisi

 

Bursaspor için unutulmaz futbolcular arasında Mususi’nin ayrı yeri var. Yeşil-beyazlıların Intertoto Kupası maçlarında Avrupa’da fırtına estirdiği 1995-1996 sezonunda Mususi de golleriyle gönülleri kazandı.

Yalnızca gol de değil…

Sevimli Ugandalı, attığı goller ve kazanılan maçlardan sonra arkadaşlarıyla yaptığı timsah yürüyüşü ile de gönüllere girdi. Bursaspor ile özdeşleşen timsah yürüyüşü, şampiyonluğa da damgasını vurdu.

İşte…

Musisi’nin ülkesi Uganda Futbol Federasyonu Başkanı Moses Magogo’nun Twitter paylaşımını görünce o günler gözümüzde canlandı.

Bursa’ya gelip Timsah Arena’yı gezen, duvardaki Mususili fotoğraf önünde poz veren Magogo paylaşımında “Efsanevi Majid Musisi’nin Türkiye’de futbol oynadığı kulüp Bursaspor’un evi Timsah Stadyumu’nda” ifadesini yazarken, stattan çok etkilendiğini de belli etmiş.

“Lugazi’deki kendi FUFA Stadyumumuzu dört gözle bekliyoruz” diye de eklemiş.

Hentbolcu Melike kapıyı açtı, şaşırdı kaldı

 

Gerçi… Hep 21 Mart’tan bu yana sokağa çıkamayan 65 yaş üstü büyüklerimizin yaşadıkları sıkıntıları yazıyoruz, ama aynı tarihten beri 20 yaş altı gençler de sokağa çıkamıyorlar.

İşte…

O gençlerden biri olan Mudanya Belediyespor hentbol takımının başarılı oyuncusu Melike Kasapoğlu’nun doğum günüydü. Çalan zil sesiyle kapıyı açan Melike, karşısında Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın gönderdiği doğum günü pastasıyla görevliyi görünce çok şaşırdı, ama çok da mutlu oldu.