AK Parti Genel Başkanı olarak hükümeti kurmakla görevlendirilen Başbakan Ahmet Davutoğlu koalisyon görüşmelerinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile belli bir aşamaya geldi. İki lider bugün bir kez daha buluşacaklar.

CHP koalisyona daha istekli görünüyor. Böyle bir görüntü AK Parti’de yok.

Hükümetin kurulması için Anayasa’nın tanıdığı 45 günlük sürenin bitimineyse 10 gün kaldı. AK Parti kalan sürede CHP ile anlaşamazsa MHP ile bir araya gelmeyi de planlıyor.

Bunlar…

Gelişmenin görünen tarafları olarak kamuoyu önünde yaşanıyor. Bir de, önümüzdeki süreci şekillendiren perde arkasında yaşananlar var.

Örneğin…

AK Parti her ne kadar CHP ile koalisyon görüşmesi sürdürüyor olsa da, aslında yeniden seçim istediği artık çok açık şekilde ortaya çıktı.

Anlaşılan o ki…

Masadan ortalığı dağıtmadan kalkmak istiyor. CHP de bunu sezdiği için her türlü fedakarlığa hazır mesajları veriyor. Böylece, meydanlara çıkıldığında “CHP sorumluluktan kaçtı” denilmesini önlemeye çalışıyor ki doğru strateji.

AK Parti cephesine gelince…

Ankara’da tüm siyasi gelişmelerin merkezi sayılabilecek bir yerinde olan ve görüşlerini zaman zaman bu sütunlardan aktardığımız dostumuza “Neler oluyor?” diye sorunca şu cevabı verdi:

“Avrupa’da en çok seçim yapan ülke İtalya. Tek başına iktidar çıkmaz, ama her seçimde farklı koalisyonlar denenir. Çok seçime karşın ekonomisi fazla etkilenmez.”

Söylediği şu:

“Türkiye 7 Haziran’da bir seçim yaptı. Seçimden 6 ay sonra bir seçim daha yapması demokratik kurallar içinde çok yadırganacak bir durum değil.”

Sonra da edindiği izlenimi paylaştı:

“AK Parti bir kez daha seçimi denemek istiyor. Üstelik tek başına iktidar garantisi görmemesine karşın bir seçim daha denemeyi göze aldı.”

Kısacası…

Ankara’daki havaya göre “Bir seçim daha deneyelim” eğiliminde olan AK Parti adım adım seçime doğru ilerliyor.

Seçim için yürütülecek modeliyse bu sütunların okurları 5 Ağustos 2015 Çarşamba günü okudular.

O yazıda…

Meclis’in olağanüstü toplantıya çağrılıp Erken genel Seçim Kanun Teklifi verilmesi için gerekli imzaların AK Parti Grubu’nda toplandığını duyurduk.

TBMM’den çıkacak seçim kararı, mevcut hükümetin yenisi kurulana kadar devamı anlamına geleceği için, bugünkü hükümetle seçime gidilecek.

3 dönem kuralı nedeniyle 7 Haziran’da aday olamayan bazı Bakanlar da yeni seçimde tekrar milletvekili olabilecekleri için ara vermeden devam etmiş olacaklar.

Formül bu.

 

Görüşmelerdeki siyasi ironi

 

Olay Televizyonu’nda dün akşam Editör programında Esat Kaplan’ın konuğu olduk. Koalisyon görüşmelerinden ne çıkabileceği sorusu üzerine “Burada siyasi bir ironi söz konusu” deyip şunu anımsattık:

“AK Parti adına CHP ile görüşmeleri Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, MHP ile görüşmeleri de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik yürütüyor.”

Ortak özellikleri şu:

“İkisi de AK Parti’nin 3 dönem kuralı gereği milletvekili adayı olamadılar. Meclis’e dönebilmek için yeni seçimi bekliyorlar.”

İroni şu:

“Meclis’e dönebilmek için seçim bekleyenler koalisyon görüşmesi yürütüyor.”

 

Seçim kararı 23 Ağustos’ta

 

Ankara’daki izlenime göre, CHP ile görüşmeleri bitirmeye hazırlanan AK Parti bir görüşme de MHP ile yapmayı planlıyor.

Sonra da, sürenin sona erdiği 23 Ağustos’ta TBMM olağanüstü toplantıya çağrılıp erken genel seçim için kanun teklifi verilecek.

AK Parti’nin planı şimdilik bu.

 

CHP çağırdı, AK Parti çağırıyor

 

CHP Genel Merkezi milletvekillerini dün 1 günlüğüne Ankara’ya çağırdı. Milletvekilleri koalisyon görüşmeleri ve seçim hazırlıkları konularında bilgilendirilirken birer de kitap dağıtıldı.

AK Parti’nin ise milletvekillerini 18 Ağustos Salı günü Ankara’ya çağırması bekleniyor.

 

MHP’nin stratejisi: Gündem belirleme Bahçeli’ye geçti

 

7 Haziran seçiminden bu yana yaşanan siyasi gelişmelere baktığımızda karşımıza şöyle bir tablo çıkıyor:

Siyasetin gündemini artık Devlet Bahçeli belirliyor ve yolu o çiziyor.

Bunun pek çok örneği var.

Önce çıkışlarıyla HDP’nin sürecin dışında kalmasını sağladı. Artık partiler HDP’yi koalisyon ortağı görmedikleri gibi, bilgilendirmelerin de dışında tutuyorlar.

Yanı sıra…

AK Parti ve CHP’yi koalisyona zorladı. İzlediği strateji siyasi baskıya dönüştü ve iki partiyi de sıkıntıya soktu.

Gerçi…

Seçim gecesi erken seçim sözünü ilk telaffuz eden olmasına karşın, son açıklamasında erken seçime karşı olunca kafaları karıştırdı, ama Bahçeli’nin ilgiyle izlediği bir başka tablo var:

Şu anda yaşanan terör olaylarının öncelikle milliyetçi oyları etkileyeceği düşünülüyor ve bunun da MHP’ye olumlu yansıması bekleniyor. Anladığımız kadarıyla Bahçeli şu anki ortamın MHP lehine geliştiğini düşündüğü için buna dayalı bir strateji izliyor.

O nedenle de…

Birbiriyle çelişen yaklaşımlar sergilemesine karşın, açıklamalarıyla siyasetin gündemini ve yol haritasını belirliyor.

 

Büyükataman’a Facebook’ta PKK darbesi

 

MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın sosyal medya Facebook’ta 12 bin 930 takipçisi olan beğeni sayfasını dün sabah kendilerini PKK Hack Team olarak tanıtan korsanlar ele geçirdiler.

Gün boyu sayfadan PKK lehine, MHP ve Büyükataman aleyhine yayınlar yapıldı.Büyükataman da yine Facebook’taki kişisel sayfasından “Beğen sayfamız PKK’lı hain bölücüler tarafından ele geçirilmiştir” açıklaması yaptı.

 

Mudanya’yı gündeme taşıyacak Barışın Başkenti rekoru

 

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz seçildiği günden beri Barışın Başkenti Mudanya sloganını kullanıyor. Bunu da, savaşı bitiren mütarekenin Mudanya’da imzalanmasından yola çıkarak yapıyor ve “Mudanya Mütarekesi olmasaydı Lozan’a gidilemezdi, Lozan’a gidilemeseydi cumhuriyet kurulamazdı” diyor.

Guiness Rekorlar Kitabı’na girecek Kumyaka’da deniz üzerinde dünyanın en büyük barış simgesi oluşturulması da amaca yönelik proje olmuş.

Proje için…

Bu konuların ustası kabul edilen Bursalı fotoğraf sanatçısı Cumhur Aygün seçilmiş. İzmir, Bursa Nilüfer ve son olarak Anıtkabir’de dev Atatürk posterleri oluşturan Aygün bu kez 460 kişinin denizde barış simgesi oluşturmasıyla Guiness’e Mudanya’yı sokacak.

Mudanya da barış temasıyla gündeme gelecek.

Tanıtım toplantısında Başkan Türkyılmaz’ı dinledik. İddiasını bir kez daha ortaya koyarken “Türkiye’nin en iyi belediye başkanı olacağım, yetmez dünyanın en iyi belediye başkanı olacağım” hedefini açıkladı.

Hedefine ulaşması kuşku yok ki Mudanya’nın lehine olur.