9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yaşamında Türk dünyası sınırlarını vurgularken “Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar” derdi.

Gerçekten geniş bir coğrafya.

Üstelik…

Batı’ya yönelen Osmanlı, bu yolculuğa Bursa’nın başkent olduğu dönemde çıkmış, İstanbul’dan önce Balkanlar’ı fethetmiş. Balkanlar’ın her köşesinde Türkler yaşıyor, adım atılan her yerde Türk izleri karşımıza çıkıyor.

Ne var ki…

Özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye yönelik “Neden Balkanlar’a bu kadar sık gidiyor?” itirazlarıyla “Balkanlar’ı bırakıp Bursa’ya hizmet edilmesi” eleştirileri gündeme geliyor.

Bu duruma…

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe cevap verirken şuradan başladı:

“Orhan Gazi Bursa’yı fethettikten sonra, oğlu Murat Hüdavendigar Balkanlar’a geldi. Çünkü, davet edildi. Huzur sıkıntısı vardı, zulüm vardı, insanlar kalelere kapanarak yaşıyorlardı.”

Devam etti:

“Yüzünü önce Batı’ya çeviren Osmanlı aslında bir Balkan devleti. Murat Hüdavendigar gelip 27 yıl kaldı ve 37 savaş yaptı, hepsini de kazandı.”

Şunu anımsattı:

“Son savaşı Kosova Meydan Muharebesi. Savaş meydanında rüzgârdan göz gözü görmeyince ‘Yarabbi, esen şu rüzgârı durdur da düşmanı göreyim. Savaşı kazanayım, ama şehit olayım’ diye dua etti. Savaşı kazandı, fakat elini öpmek için yanına yaklaşan bir Sırpın hançeriyle şehit oldu.”

Şunu sorguladı:

“627 yıl önce Kosova’yı fetheden, 627 yıldır orasının Müslüman kalmasını sağlayan Murat Hüdavendigar buraya insanlık için, huzur getirmek için geldi. O geldikten sonra kale kapıları açıldı, surlar yıkıldı, yüzyıllarca bu topraklar huzur buldu.”

Şunu ekledi:

“Murat Hüdavendigar Üsküp’te oğulları bir yanında Yıldırım Bayezıt, diğer yanında Yakup Çelebi ile birlikte savaştı.”

Şunu vurguladı:

“Onların mirası var burada. Yıldırım’ın komutanı Paşa Yiğit Bey başkent Bursa’dan kalkıp gelip Üsküp’ü fethetti.”

Sonra da…

“Balkanlar’a neden gidiyor?” sorusuna açık açık cevap verdi:

“Murat Hüdavendigar gibi biz de davetle geldik. Ecdadımızın eserlerine, mirasına sahip çıkmak için buralardayız. ‘Bursa’dan gelip yaptığınız eserler yok ediliyor, gelin sahip çıkın’ dediler. Yalnızca Hıristiyanlar değil, bazı müslüman ülkelerden de ‘Osmanlı camilerini yıkın, biz yenilerini yaparız’ diyenler var. Onun için buradayız.”

Ardından…

“Balkanlar’ın her köşesinde akrabalarımız, izlerimiz var” dedi ve şunu vurguladı:

“Ecdat buralara çok önem vermiş, Batı’ya yönelirken buralara ağırlığını koymuş. Yüzyıllarca buraları işlemiş, güzel emanetler bırakmış. Şimdi sahip çıkmak bizim görevimiz.”

 

Balkanlar’da Bursa’da akrabası olmayan yok

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, öncülük ettikleri ecdat yadigârı eserlere sahip çıkma gerekçelerini anlatırken şu noktaya da dikkat çekip “Balkanlar’da yaşayıp da Bursa’da akrabası olmayan yok” dedi ve şu örnekleri verdi:

“Üsküp’te yaşayan herkesin Bursa’da mutlaka akrabası var. Bulgaristan’da yaşayan Türklerin hepsinin Bursa’da akrabası var. Kosova da öyle, hepsinin akrabası var. Yunanistan’daki Türklerin hepsinin Bursa’da akrabası var.”

Konuya bakışı şu:

“Ne kadar kuvvetli bağlarımız var Balkanlar’la. Bize düşen bunları bir arada yaşatmak, sahip çıkmak.”

 

Bursa’nın paraları Balkanlar’a mı harcanıyor? İşte cevabı!

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ecdat mirası eserlere ve akraba Türklere sahip çıkmak için Balkanlar’a davet üzerine gidildiğini söylüyor, ama Bursa’dan da zaman zaman “Bursa’nın parasının Balkanlar’a harcandığı” eleştirileri yükseliyor.

Başkan Altepe bu tür eleştirilere ilk kez cevap verdi:

“Burada yaptığımız çalışmaların tümünü sponsorlarla gerçekleştiriyoruz. Sponsorların bir kısmı Bursa’dan, büyük bölümüyse İstanbul’dan.”

Şöyle düşünüyor:

“Buraları bizim parçamız. Bir bütünün iki yarısı gibiyiz. Ayrı ülkelerde ayrı bayraklar altında yaşayabiliriz, ama bir milletiz. Üsküp, Bursa başkentken fethedildi ve Bursa’nın bir parçası.”

Şu örnekleri verdi:

“Paşa Yiğit Bey’in kabrini ortaya çıkarmak için yıkılan 4 binanın sponsoru İstanbul’dan Enka Holding patronu Şarık Tara. Kendisi de Üsküplü. 2 binanın parasını yine İstanbul’dan Türker Nakliyat ödedi. O da Kosovalı.”

Devam etti:

“Gazi Baba Türbesi’ni Üsküp doğumlu olan İstanbul Kapalıçarşı’dan Kuyumcu Muharrem Nakşiler restore ettirdi. Kumanova’daki öğrenci yurdunun maliyetinin yüzde 95’ini İstanbul Bayrampaşa’daki işadamları üstlendi. Yüzde 5’i de Bursa’dan Rumelisiad karşıladı.”

Örnekleri sürdürdü:

“Sinan Paşa Külliyesi’ni gördüğümde ‘Allahım burayı restore etmeyi bize nasip et’ diye dua etmiştim. 600 yıllık muhteşem bir eser, hayran kaldım. Ali Yedikardeşler arkadaşlarıyla birlikte 1 milyon lira harcadı.”

Şunu da ekledi:

“Arasta Camii yalnızca betonu kalmış, üstünde kümes olan bir yerdi. Bursalı işadamlarımız ve sanayicilerimiz yardım etti. Feridun Kahraman, İlhan Sarı, Faik Çelik, Hüseyin Durmaz, Yedikardeş ailesi destek verdi.”

 

Gazze’ye giden yardım yerine ulaşmadan ruhunu vermedi

 

Yardım amaçlı pek çok dernek var. Bu dernekler arasında, karınca gibi çalışan, ama kendini hiç göstermeyenler de var.

Beşir Derneği bunlardan biri. Başkan Cem Kutlu ve yönetimi 2 yıl önce ziyaretimize geldiğinde, yaptıklarını anlatırken çok sıkıldığını fark etmiştik.

Üstelik…

Pek çok anlı şanlı dernekten daha fazla yardım eli uzattıkları halde anlatmak istememiş, ağzından zor bilgi alabilmiştik.

Bayram sonu, Beşir Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Cüneyt Bülent Şeker aradığında sesi kederliydi ve “Başkanımız Cem Kutlu’yu kaybettik” dedi.

Üstelik…

Şeker’in anlattığına göre, hastanede tedavi görmesine karşın, son nefesini verene kadar yardım organize etmiş. Bursa’dan Gazze’ye gidecek yardımı hasta yatağından organize ettikten sonra, yol boyu takibini de telefonlarla yapmış.

Yardımın Gazze’ye ulaştığı gün de Cem Kutlu ruhunu teslim etmiş.

Bursa önemli bir yardımseverini kaybetti. Allah’tan rahmet diliyoruz.