Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her konuşmasında 15 Temmuz’daki ihaneti anlatıyor. Her anlattığında da meydandan “idam” istekleri yükseliyor.

O da…

Geçen hafta Bursa’da söylediği “Ben de milletim gibi düşünüyorum, eğer parlamento karar verir de önüme gelirse hemen onaylarım” diyor.

Nitekim…

Başbakan Binali Yıldırım’ın Meclis’te uzlaşma gerektiği söylemine karşın, bu yaklaşımını Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki cumhuriyet resepsiyonunda da tekrarladı.

Konuyu…

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu ile de konuştuk. O da Beştepe’nin bakışını çok net bir dille ortaya koydu. 

Koyarken de…

15 Temmuz’da ülkemizin atlattığı badireye dikkat çekti:

“Milletimiz o gece ikinci istiklal mücadelesini verdi. Sıradan bir darbe girişimi değildi. Türkiye’yi işgal planları vardı.”

Ardından……

Kalkışmanın faili durumundaki FETÖ’cü yapı için bakışı net:

“Adaletin şaşmaz şekilde işlemesinden yanayım. Ama vatana ihanet noktasında olanların da affedilmemesi gerektiğini düşünüyorum.”

Bu noktada…

En önemli görevin mahkemelere düştüğünü vurgularken “Şöyle yapmalılar diye bir şey söylememiz söz konusu değil, yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına canı gönülden inanan biriyim. Yargı tarafsız ve bağımsız şekilde haktan yana karar vermeli” dedi ve ekledi:

“Cumhurbaşkanımız da böyle düşünüyor.”

Sonra da…

Sözü idam konusuna getirdi ve şunu söyledi:

“Şayet halk idam istiyorsa bunu görmezden gelemezsiniz. Ülkemizde temsili demokrasi var. Halk kendi temsilcilerini seçiyor. Seçtiği vekiller de Meclis’te halk adına yasa yapıyor. Halkın bu talebini görmezden gelemezsiniz.”

Gerekçesi şu:

“Halkın temsilcileri, yani milletvekilleri halkın düşüncelerini ve taleplerini gündeme getirirler.”

Karışık bir ortamdan geçtiğimize dikkat çekerek şu uyarıyı da yaptı:

“Gerçek anlamda hainliğin içinde olanlar kendilerini kamufle ederek mağdur gibi göstermek istiyorlar. İlgisi olmayanları da suçlu gibi göstermek isteyebilirler.”

 

“Türkiye’nin beka sorunu, küçümseyemeyiz”

 

15 Temmuz sonrası başlayan FETÖ’cü operasyonları konusunda devlerin en üst katında kararlı bir tavır var.

Nitekim…

“Başka ülkelerin tutumuna göre davranacak değiliz” diyen Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu da bu tavrı yansıtıyor:

“Sıradan bir suçlamayla karşı karşıya değiller. Türkiye’yi işgal eylemine destek veren vatan haini konumundalar. En sonuncusuna kadar ele geçirilip gerekli cezayı almaları gerekiyor.”

Şunu vurguladı:

“Bu bizim ülkemizin beka sorunu, asla küçümseyemeyiz.”
 

“Acırsanız acınacak hale gelirsiniz”
 

Mağdur edebiyatıyla vatana ihanet edenlerin masumlaştırılmak istenmesine hayret ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, yaşananların bazen çabuk unutulduğunu vurgulayıp uyarısını sürdürdü:

“Başarılı olsalardı neler yaparlardı bilemiyorum. Herhalde idam mangaları kurup insanları sallandırırlardı.”

Sonra da…

Çok açık şekilde tavrını ortaya koydu:

“Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi, acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Bu kişisel bir sorun değil, devletimizin beka sorunu, milletimizin istiklal mücadelesi. Sonuna kadar takipçisi olacağız.”

 

Orhangazi’de anlamı büyük dernek: Kadın ve demokrasi

 

Kuruluşu aşamasında ziyarete gelmişler, sohbet etmiştik. Orhangazi’de kurulan ve geçen hafta resmi açılışını yapan 15 Temmuz Demokrasi ve Kadın Derneği bu kulvarda model de oluşturdu.

Çünkü…

Onların ardından pek çok kentte aynı doğrultuda dernekler kuruldu.

Gördük ki…

15 Temmuz Demokrasi ve Kadın Derneği Başkanı Maide Tunçbilek kısa sürede aldıkları yoldan mutlu ve gelecek için de umutlu.

Yönetiminden İlknur Uludağ ve Seda Şentürk’le birlikte sohbet ederken şunu söyledi:

“Biz, anlamı büyük bir derneğiz. Toplumda 15 Temmuz’un manevi havası oluştu. Biz de gençlere değerlerimizi anlatıp tehlikenin farkında olmalarını sağlayacağız.”

Bu amaçla…

İlkokuldan başlayan farkındalık çalışması içine gireceklerini, önce eğitim ilkesiyle çalışacaklarını, eğitimin önemini herkese anlatacaklarını söyledi.

Hedeflerini de şöyle açıkladı:

“Vatan için nasıl ayakta durmak gerektiğini anlayan nesiller yetiştireceğiz. Evlatlarımızı vatana sahip çıkma bilinciyle yetiştireceğiz.”

Her fırsatta bu çalışmayı yapacaklarını vurgulatıp örnek aldıkları tarihi kişiliği açıkladı:

“Tarlada, fabrikada, evde çalışan kadınlarız. Neden Nene Hatun’lar gibi olmayalım?”

Bu amaçla da…

15 Temmuz’u unutturmamak için her ayın 15’inde etkinlik planladıklarını ekledi.

 

Bursa’da modern bir Dans Festivali düzenlenemez mi?

 

90’lı yılların başlarında, TRT’nin tek kanal televizyon ve en önemli eğlence aracı olduğu dönemde 2 popüler dans grubu vardı. Televizyona sırayla çıkan gruplardan Hakan Peker Dans Grubu’nun başdansçısı Bursa’da Rod Macit olarak tanınan Macit Tunalı’ydı. ​

Rod Stewart’a benzerliği nedeniyle o yıllar çok popüler olan Macit Tunalı caddelerde yürürken hayranı genç kızlar peşinden ayrılmazdı.

Macit Tunalı fırtına gibi estiği dans yaşamı sonrası Büyükşehir’de sosyal tesis yöneticisi olarak görev üstlendi.

Halen de…

Bursa’nın vazgeçilmezi olan Mahfel ile Cumhuriyet Caddesi’ndeki Meydan Kafe onun yönetiminde.

Hafta sonunda…

Yıllarca beraber çalıştığı Hakan Peker’in davetiyle, Harbiye Açık Hava’daki konseri için İstanbul’a gitti. Sosyal medyada, eski dostu Peker’le fotoğrafını görünce aklımıza Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe için küçük bir öneri geldi:

Büyükşehir’in elinde, bu alanda geniş bir çevreye sahip dans ustası varken, acaba Bursa’da bir de Dans Festivali düzenlenemez mi?

Bize göre, Bursa’ya yakışır.