Aradığımızda… Adıyaman’da , en büyük ve en yıkıcı depremde yıkılan bina enkazlarında inceleme yapıyorlardı.

İlk gözlemi olarak…

Son dönem deprem mühendisliği alanında Türkiye’nin sözü önemsenen isimlerinden Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan şunu söyledi:

“İmalatların çoğunda mühendisliğe uygun olmayan yapılar gördüm. Uygun yapıların ayakta kalıp en azından can güvenliği sağladığını tespit ettik.”

Ardından…

“Zeminle ilgili problem olsa bile, güçlendirme yöntemleri var” dedi ve asıl probleme dikkat çekti:

“Mühendisliğin ilkelerinin maalesef uygulanmamış olması, gerekli yerlerde zemin güçlendirmelerinin yapılmaması bu hasara ve kayıplara yol açtı.”

Yani…

“Zeminde ve bina imalatında kurallara uyulsa böyle olmazdı.”

Bir gözlemi de şu:

“2000 yılı öncesi binalarda çökme ve hasarların çok fazla olduğunu görsek de; yine tasarım ilkelerine ve deprem şartnamesine uyulmayan yeni binalarda da hasarlar tespit ettik.”

Önemli uyarı yaptı:

“İlk başta tasarımın düzgün olması, imalatın düzgün yapılması ve çok iyi denetim gerekiyor. Projede, tasarımda ve imalatta yanlış olsa bile ciddi denetimle önlenmesi gerekirdi.”

Bu noktada…

Yıkılan binaların yeniden yapılacağını anımsatıp, “Şehir aynı yerde ve aynı zeminde yeniden mi yapılmalı, başka yere mi taşınmalı? Başka yere taşınırsa coğrafya da değişir mi?” diye sorduk.

Şu cevabı verdi:

“Orada yaşayan da yerinden olmak istemez, ama Kahramanmaraş’ta dere yataklarının üstü kapatılıp civarlarına binalar yapılmış. Bu binalar arasında iyi olan var, kötü olan var.”

Örnek verdi:

“Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi binası örnek olarak ayakta duruyor ve hizmet veriyor. Düzgün yapılmış. O da aynı zeminde, ama yıkılmamış. Doğru yapılar hemen fark ediliyor.”

Şunu da ekledi:

“Bir site var, 6 binanın biri ayakta. Demek ki imalatta sıkıntı var.”

 

BTÜ Rektörü ve ekibi deprem bölgesinde

Kuşku yok ki… Depremler; yıkıcılığı, can ve mal kayıplarıyla acı veren, izleri de kolay silinmeyen afetler. Fakat bilim insanları içinde önemli bir laboratuvar.

Nitekim…

Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar da, BTÜ Deprem Araştırmaları Merkezi’nden 9 akademisyenle deprem bölgesine gitti.

Hatay ve Adıyaman’da enkazlarda inceleme yapan BTÜ hocaları, depremin yıktığı diğer kentlere de gidecek.

 

Beyhan Hoca’ya sorduk: Bursa’yı yıkıp yeniden yapmak gerekir mi?

Gerçi… Adıyaman’da enkazlarda inceleme yapıyordu, ama kısa görüşmemizde BTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan’a şunu sorduk:

“Deprem riski yüksek Bursa’yı da yıkıp yeniden yapmak gerekir mi?”

Sorumuza…

Çarpıcı bir karşılaştırmayla cevap verdi:

“Bursa ve Kahramanmaraş arasında coğrafi yerleşim olarak benzerlikler var. Örneğin iki kent de dağın eteğine kurulmuş. İki kentte de geniş ovalar ve tarım arazileri üzerinde binalar var.”

Ardından…

Spekülasyona girmeden, bilimsel bakış ortaya koydu:

“Yaşadığımız son deprem gösterdi ki, Bursa’da 2000 yılından önce yapılmış binaların hepsinin öncelendirilerek elden geçmesi gerekiyor.”

Önemsediği şu:

“Mevcut binalar ve imalatlarda çok kötü örnekler gördük. Onun için önce denetiminin çok iyi olması, sonra da denetim mekanizması hukuki sorumluluğu artmalı.”

 

Bangladeşli Emon depremzedelere yardım için çalışıyor

Bursa’da… 2 kamu üniversitesinde öğrenim gören ve dünyanın neredeyse her köşesinden gelen çok sayıda yabancı öğrenci var.

Bunlardan biri de…

Uludağ Üniversitesi öğrencisi olarak aramızda yaşayan Bangladeşli Emon.

10 ili yıkan depremin ardından Emon da depremzedeler için toplanan yardım kolilerini kamyonlara taşıyıp, Türkiye’nin acısını hafifletmek için çalıştı..

Çabasıyla bizden biri olduğunu gösterdi.

 

Çadırkentte çocuklara destek: Ahmet Kılıç’tan boyama kitabıyla yaşam

Depremin ertesi günü… AK Parti Genel Merkezi görevlendirmesiyle Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç deprem bölgesindeydi. Saha ziyaretleriyle talepleri dinliyor, milletvekilleriyle eksiklerin tamamlanması için koordinasyon yürütüyor.

Kahramanmaraş’taki durumu şöyle özetledi:

“Depremin hasarı ağır. Özellikle köylerde yıkım çok büyük. Hamdolsun devletimiz her yerde tüm imkanlarıyla varlık gösteriyor ve en küçük boşluk bırakmıyor. En küçükten en büyüğe her vatandaşın ihtiyaçları yerine getiriliyor.”

Sonra da…

“Geçen gün çadırkentlerde kalan depremzede çocukları ziyaret ettim. Çok sıkıldıklarını söylediler” dedi ve şu notu aktardı:

“Karaman Valimiz Sayın Tuncay Akkoyun’la çadırkentlerdeki çocuklara boyama kitapları, boyalar, hamur ve etkinlik setleri götürdük. Onlar çok sevindi, bizler de mutlu olduk.”

 

Çocuklara Bursa’dan psiko-sosyal destek

Kurtarma çalışmaları bitti… Bir yandan enkaz kaldırma çalışmalarının sürdüğü deprem bölgesinde, bir yandan yaşamı toparlama çalışmaları başladı.

Bu kapsamda…

Çadırkentlerde kalan ve depremi yaşayan çocukların kötü anılarını silip psiko-sosyal destek sağlamak için, Bursa Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesindeki 3. Psikososyal Destek Ekibi’ndeki uzmanlar da deprem bölgesine hareket ettiler.