Kentlerin değişim ve dönüşümü için çok uzun yıllardan oluşan dönemler kriter alınır. Örneğin 50 yıllık süreçler çok fazla anlam ifade etmezler.
Oysa…
50 yıl Bursa için çok özel bir süre haline geldi.
Çünkü…
Bursa 50 yılda kentsel anlamda inanılmaz bir değişim yaşadı. Bırakın 50 yılı, 35 yıl önce 300 bin nüfuslu Bursa’nın haberlerini yapıyorken, bugün 3 milyon nüfuslu Bursa’yı tartışıyoruz.
Yanı sıra…
50 yıl önce devere ve evlerin altındaki dokuma tezgahlarıyla yürüyen Bursa tekstili vardı. O dokumalar sanayiye dönüştü, buna bir başka emek-yoğun sanayi olan otomotiv eklendi.
Şimdiyse…
Bursa’nın artık teknoloji üretimi için projeler geliştirip Ar-Ge merkezleri kuruyoruz. Çünkü, dünya pazarlarında rekabet edebilmenin yolunun yüksek teknoloji üretimi olduğunu öğrendik.
Bu da şunu gösteriyor…
50 yıl önceki devereden tekstile geçiş aşamasıyla sanayi kimliği kazanan Bursa, şimdilerde uzay sanayisi hedefiyle bir kez daha kabuk değiştiriyor.
Üstelik…
Tarımda da sanayileşme sürecini hızla ilerleten bir Bursa söz konusu. Kentin gözü önündeki uçsuz bucaksız Bursa Ovası’nın dibine geldik belki ama hala ciddi tarım alanlarımız var ve buralarda yetişen ürünleri artık tarımsal sanayi ile dünyaya pazarlayabiliyoruz.
Geçenlerde…
Dünya gazetesinin Bursa ile ilgili hazırladığı dergide Dünya Gazetesi Bursa Temsilcisi Ömer Faruk Çiftçi’nin raporunu okuduk.
O raporda…
Ömer Faruk çok çarpıcı rakamları arka arkaya sıralayıp Bursa’nın gücünü gözler önüne seriyor:
İhracatta İstanbul’dan sonra ikinci büyük, Türkiye’nin toplam salça üretiminde yüzde 32, meyve suyu üretiminde yüzde 26, dondurulmuş gıdada yüzde 45 paya sahip olan kent.
Sofralık zeytinin yüzde 21.9’unun üretildiği; siyah incir, ahududu ve şeftalide üretim alanlarının daralmasına karşın Türkiye şampiyonluğunu sürdüren kent.
İki büyük ana sanayisiyle Türkiye otomotiv üretiminin yüzde 45’ine sahip, Türkiye sanayisinin ürettiği katma değerin yüzde 10’unu sağlayan kent.
Bitmedi…
Türkiye’deki 11 sentetik iplik fabrikasından 8’i Bursa’da. Türk madenciliğine katkısıyla, ev tekstilinin trend merkezi olmasıyla, bebe ve çocuk konfeksiyonunda dünyaya açılan pazar olmasıyla büyüyen bir kent.
İnegöl’deki mobilya ve tasarım sanayisiyle, süt ürünleri üretimiyle, tam 23 Ar-Ge ve teknoloji üssüyle çok özel yeri olan kent.
Kısacası…
Bursa 50 yıla sığdırdığı değişimi, içeriden pek fark edilemese de şimdilerde bir kez daha gerçekleştiriyor. Değişim zordur ama heyecan verdiği de bir gerçek.
İzmir’in Ar-Ge’si Yücel Yaşar’a emanet
Bu kentin yetiştirdiği bürokratlardan İsmail Fedai’nin Setbaşı Telefon Müdürlüğü döneminde Yücel Yaşar’ı yardımcısı olarak tanıdık.
Ardından, 11 yıl Setbaşı Telefon Müdürü olarak görev yaptı, sonra Eskişehir Telekom Başmüdürü oldu. 5 yıllık Eskişehir görevi ardından İzmir Telekom Bölge Müdürü olarak da 5 yıl görev yaptı.
Geçenlerde telefonda konuşurken, Teknopark İzmir Genel Müdürü olduğunu öğrendik.
Yani…
İzmir’in teknolojisi ve Ar-Ge’si bundan böyle Bursa’nın yetiştirdiği başarılı bürokrat Yücel Yaşar’a emanet. Kendisini seven ve başarılı yükselişini yakından izleyen bir dostu olarak biz de kıvandık.
Bugün demokrasi günü… Oy verin, sandığın tadını çıkarın
Aslında… Siyaset adına uzun bir süreci geride bıraktık. O süreç, 25 Aralık’ta aday olmak isteyenlerin siyasi partilerin il ve ilçe yönetimlerinden istifalarıyla başladı.
Sürecin bu kadar uzun olmasına, içinde önseçim yaşanmasına karşın da son günlere kadar vatandaşın havaya giremediği izlenimi veren, pek çok yönden farklı bir seçim süreci yaşadık.
Şu da bir gerçek ki, seçimin kapıya geldiğini liderlerin meydan mitinglerinde dozu yükselen suçlamaları ve tansiyonu arttıran polemikleriyle anımsadık.
Başlangıçtaki soğuk ve isteksiz görüntüye karşın sonu hararetli bir seçim süreci oldu.
Diyarbakır’da miting meydanında patlayan bombaysa siyasetin sıkıntısı oldu. Çünkü, demokrasiye gölge düştü. Şimdi devlete düşen, o bombayı koyup patlatan gizli eli bulmak ve ortaya çıkarıp ifşa etmek.
Türkiye bunu yapmaya zorunlu. Yoksa demokrasinin bundan sonraki sınavları daha tehlikeli olur.
Sonuçta…
Her şeye karşın seçim gününe geldik, yani demokrasi gününe ulaştık.
Şunu biliyoruz:
Ne olursa olsun, demokrasi en iyisi ve bizim de bu rejimi korumamız gerekiyor. Nedeni ortada, seçmek ve seçilmek kadar güzeli yok. Daha açık söylemek gerekirse, demokrasi gibisi yok.
O bakımdan…
Haftalardır liderlerin meydan konuşmalarını izliyorsunuz. Düne kadar kararsız olduğunu söyleyenler için haklılık payı belki vardı, ama bu sabah artık karar verme günü.
Hepimize düşen demokrasiden yana tavır alıp düşüncemize en yakın gördüğümüz, ülkeyi en iyi yöneteceğine inandığımız partiye oyumuzu vermek.
Unutmayın, bugün demokrasi günü ve en güzeli de demokrasi. Onun için, sandığın tadını çıkarın, oyunuzu verin.
Türk Anneler Derneği’nden yeni dönemde büyük hedefler!
Şunu biliyoruz… Bursa’nın sosyal amaçlı en eski derneklerinden biri Türk Anneler Derneği. 1959 yılında kurulan dernek, Bursa’nın daha küçük olduğu yıllarda misyonu doğrultusunda kent sosyal yaşamına katkı anlamında önemli adımlar attı.
Günümüzdeyse…
Bursa’nın yapısı farklı bir noktaya ulaştı, kültürel anlayışı gelişti ve kent yaşamından beklentiler çok değişti, sosyal sorumluluk anlayışı öne çıktı.
Bu değişim, 56 yıllık geçmişe sahip Türk Anneler Derneği Bursa Şubesi’nin de hem yönetim yapısı, hem vizyonu, hem de hedefleri açısından değişimi getirdi.
Nitekim…
Hande Gençosman başkanlığındaki yeni yönetim, sosyal yaşamdan sosyal sorumluluk projelerine geçiş için büyük bir adım attı.
Dün…
Kahve içimi konuğumuz olan Gençosman, söze “Yönetim kurulu arkadaşlarım büyük bir enerjiyle çalışıyorlar, hep birlikte başarıyoruz” diyerek söze başladı ve şunu söyledi:
“En büyük hedefimiz engelli çocuklar için Yıldırım’da temeli atılan anaokulunu tamamlamak ve Bursa’ya kazandırmak.”
Sonrasında yine eğitime yönelik büyük projeler için yönetimiyle birlikte çalıştıklarını vurgulayan TAD Bursa Başkanı Hande Gençosman hazırlıklarını heyecanla sürdürdüğü bir etkinliği daha paylaştı:
“16 Haziran’da Yaz Panayırı düzenleyeceğiz. Buradan elde edeceğimiz tüm geliri de burslar ve eğitimde kullanılmak üzere destek fonuna aktarılacak .”
Panayırda…
Çocukların gülen yüzleriyle neşe içinde gerçekleşecek yarışmalardan el ve mutfak becerilerine kadar pek çok etkinliğin yanı sıra kermes kapsamında çeşitli stantlar açılacağını duyuran Gençosman, 16 Haziran Salı günü herkesi Cha Cha bahçesine davet etti.