Türkiye’nin içinde bulunduğu durum milli savunma sanayisinin çok güçlü olması gerektiğini ortaya koyuyor. Aynı şekilde dünyanın gidişatı da genel anlamda savunma ekonomisi ile ilgili hesapların büyüyeceğini gösteriyor.

Dahası…

Savunma sanayi ile birlikte uzay teknolojisi adı altında yepyeni bir ufuk da açılıyor. Alışılmış emek-yoğun sanayiden teknolojiye geçişin ortaya çıkaracağı çok farklı bir potansiyel de var.

İşte…

Küresel ve yöresel konjonktürün gerektirdiği bu aciliyet durumu sanayide milli savunma yatırımlarının artması için tam anlamıyla start özelliği taşıyor.

Bu noktada…

Siyasi iradenin böyle bir konuya yaklaşımı da çok önemli. TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanvekili Hüseyin Şahin’le konuşurken o bakışı şu sözlerle ortaya koydu:

“Bursa’da otomotiv var, raylı sistem üretimi başladı. Şimdi buna havacılık ekleniyor. Bütün bunlar, ülkemizin ihtiyaç duyduğu savunmada milli sanayinin temelini oluşturuyor.”

Özel bir vurgulama yaptı:

“Bursa’mıza kazandırılmakta olan Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi’nde mikro mekanik teknoloji üretecek tesislerin de yer alacağını öğrendim. Bu çok önemli bir gelişme.”

Nedenini de söyledi:

“Hem teknoloji üretimi, hem savunma ve uzay sanayi için mikro mekanik teknoloji çok önemli. Bunun yatırım aşamasına gelmiş olması çok güzel.”

Şuna dikkat çekti:

“Bursa sahip olduğu teknolojiyle zaten savunma sanayi üssü bir kent. Şimdi bunlara yeni teknolojilerin eklenmesi Bursa’yı daha da şanslı hale getiriyor. Çünkü bu üçlüyü birbirinden ayırmak mümkün değil.”

Sonra da şu çağrıyı yaptı:

“Bursa’da sanayi vizyonunu değiştirecek ve uzay teknolojisiyle bütünleşecek savunma sanayi yatırımlarını TBMM Milli Savunma Komisyonu olarak desteklemeye hazırız.”

Ardından…

“Bursa’da zaten önemli oranda savunma sanayi yatırımı var. Büyükşehir Belediyemiz ile Ticaret ve Sanayi Odamız da destek veriyor” deyip ekledi:

“Şimdi yeni bir coşkuyla bunları arttırıp Bursa’yı savunma sanayi üssü yapmalıyız. Sanayimizin böyle bir kapasitesi var ve harekete geçirmeliyiz.”

 

Bursa bisiklet turunu nerden kaybetti?

 

Televizyonda Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu startını izlerken hüzünlendik. Çünkü, bu tur bir zamanlar Bursa’dan geçerdi ve büyük ilgi görürdü. Bursa’nın neden güzergah dışı bırakıldığını bir türlü anlayamadık.

Özellikle…

Televizyon yayıncılığı teknolojisi ve yayın ağının genişliği nedeniyle Bursa’nın tanıtımı için önemi daha da artan Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’na yıllar öncesi gibi Bursa’nın yeniden alınması gerekiyor.

Belki siyasi iradenin de buna bir katkısı olabilir.

 

AK Parti Bursa yönetiminden Van’a dostluk çıkarması

 

Geçen ay… Dostluk ve destek ziyareti için Diyarbakır’a gittiler. Özellikle Sur ilçesinde çatışmaların sürdüğü zor günlerde AK Parti Bursa İl Başkanı Cemalettin Torun ve başkanlık divanındaki arkadaşlarının yaptıkları ziyaret, güç koşullarda siyaset yapmak durumunda kalan Diyarbakır İl Başkanlığı için çok anlamlı olmuştu.

Torun ve arkadaşları bu kez Türkiye’nin en uç noktasına gittiler.

Bursa’dan dün başlayan yolculuğun ilk durağı Van’dı. Ak Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ile başkan yardımcıları Davut Gürkan, İbrahim Güney, Abdullah Duman, Hasan Kılıç, Mehmet Şenocak, Ersin Baykal, Muharrem Durmuş, Nesri Demir’e bu yolculukta İl Basın Danışmanı İsmail Hakkı Yoğurtçu da eşlik etti.

AK Parti Van İl Başkanı Zahir Soğanda’yı ziyaret eden Bursa heyeti, dostluk ve dayanışma sergilediler, yanlarında olduklarını gösterdiler.

Torun ve arkadaşları bugün de Hakkari’ye geçip buradaki il teşkilatıyla bir araya gelecekler, desteklerini hissettirecekler.

 

Marmara Denizi’ndeki yeni tehlike: Midye çiftlikleri!

 

Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Gemlik Körfezi’ni ve dolayısıyla Marmara Denizi’ni temizlemek için büyük bir çaba var ve finansman değeri yüksek projeler üretiliyor.

Ne var ki…

Şu sıralarda Bandırma-Erdek-Kapıdağ üçgeninden başlayan yeni bir tehlike Marmara Denizi’nde yayılıyor: Midye Çiftlikleri.

Üstelik…

Yalnızca Erdek Körfezi’nde 9 midye çiftliği kurmak üzere başvuru yapılması, bölgede onlarca girişimin başlaması tehlikenin Bursa sahillerine doğru hızla gelmekte olduğunu gösteriyor.

Erdek sahillerinde baş gösteren tehlikeyi Marmarabirlik eski Yönetim Kurulu Başkanı Refi Taviloğlu ile birlikte inceleyen çevreci örgüt Gümçed Genel Başkanı Adnan Önürmen öncelikle şuna dikkat çekti:

“Midyeler denizdeki suyu süzerken civa, kurşun, kalay, bakır, arsenik ve kadmiyum gibi ağır metalleri bünyelerinde biriktiriyorlar. O bakımdan sağlık için tehlikeli bir besin.”

Ardından…

Bursa sahillerinin de potansiyel tehdit altında vurgulayan Önürmen şunu söyledi:

“Deniz kirliliğinin en önemli nedeni deniz suyundaki oksijen azalması. Midye üretimiyse, denizlerdeki oksijen azalmasının başaktörü. Zehirli bir besin olan midye üretmek üzere çiftlikler kurulmasına izin vermeyeceğiz.”

Bu noktada…

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı da midye çiftliklerini önlemek üzere göreve çağıran Önürmen gerekirse yargıya başvuracaklarını ifade etti ve daha ciddi yaptırımlar uygulanmasını istedi.