CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın’ın Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin cevaplaması isteğiyle verdiği soru önergesini okurken donup kaldık. Çünkü, daha girişinde önemli bir tespit yapıyor.

Diyor ki:

“1998 yılında yapılan ve Bursa’nın bugünlerinin planlandığı 1/100 binlik planda maalesef depremsellik ve doğal afetler açısından herhangi bir planlama yok.”

Şunu vurguluyor:

“Halen 1998’de yapılmış (17 Ağustos 1999 depremi öncesi) 1/100 binlik planlar uygulanıyor.”

Sonra da…

“Bursa’da halen tespit edilemeyen fay hatları bulunduğunu” belirtip, fay hatlarının belirlenip çevrelerinde yapı yasağının olduğu tampon bölgeler oluşturulması gerektiğini söylüyor.

Sorularını da sıralıyor:

Bir…

“Bursa’nın 1/100 binlik planı çalışmanız var mı? Varsa, ne zaman tamamlanacak?”

İki…

“Bursa’da kentsel dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Ancak fay hatları net bilinmeden yeni yerleşim yerleri nasıl açılıyor?”

Üç…

“Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı planda Yıldırım ilçesinden başlayıp Osmangazi ilçesinin belirli bir yerine kadar giden fay hattı görülebiliyor. Bu çalışma ilçe belediyelerinin planlarında neden yok?”

Dört…

“MTA’nın son çalışması hariç, Bursa’daki tüm fay hatlarının tespit edildiği bir çalışma neden yapılmıyor?”

Beş…

“Bursa merkez ilçelerinden belirlenmiş 2 fay hattı geçmesine rağmen depreme karşı neden önlem alınmıyor?”

Her cümlesi çok önemli, her sorusu çok kritik soru önergesindeki  “1998 yılında yapılan 1/100 binlik plan…” ifadesi ise başka bir sorunun habercisi gibi.

Çünkü…

Bursa’da 2011 yılında Bursa’nın Geleceği Planı adıyla yeni bir 1/100 binlik plan hazırladı. Planı Büyükşehir Belediyesi ve İl Genel Meclisi eşzamanlı çalışmayla hazırladı, bazı aşamalarına biz de katıldık.

Bürokratlar, akademisyenler, sivil toplum örgütleri temsilcileri görüş belirtti.

Hatta…

Önergenin sahibi CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın da çalışmada Dağ-Der Genel Başkanı olarak yer aldı.

O nedenle…

Aklımıza “Acaba katıldığı çalışmaları unuttu mu?” sorusu geldi. Küçük bir araştırma yapınca da zannettiğimiz gibi olmadığını anladık.

Meğer…

Valilik planı Ankara’ya göndermiş, fakat Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na takılıp kaldığı için onaylanmamış.

Bu durum bürokrasi sorunu gözükse de, Ankara’da takılan plan Bursa’yı plansız bıraktı. Oysa, deprem takılmadan geliyor.

 

1/100 binlik plan ne anlama geliyor

 

Kentlerin kimliğini sergileyen ve kentin anayasası kabul edilip genel hedefleri belirleyen çevre düzeni planları 1/100 binlik planlar olarak tanımlanıyor.

Kentin özellikleri yanında, nerelerin konuta açılabileceği, nerelere sanayi kurulabileceği, çevresel değerler gibi konular hep kentin anayasası olan 1/100 binlik plana işleniyor.

Onun hedeflerine göre de 1/25 binlik, 1/5 binlik ve 1/1000’lik uygulama planı yapılıyor.

Kısacası…

1/100 binlik olmadan başka plan yapılamıyor. Bursa’da şu an 2020 hedefiyle 1998’de hazırlanan 1/100 binlik plan geçerli.

 

Ankara’da takılan 100 binlik plan Bursa için fırsat olabilir!

 

Aslında… Kentlerin bütününü uzun vadeli planlamak ve bu planı korumayı başarmak çok önemli. Hatta, kentler için asıl hedef bu.

Ne var ki…

Bursa gibi sürekli gelişen ve büyüyen üretim kentleri kendi inisiyatiflerinde olmayan gelişmelerin de etkisi altında kalabiliyorlar.

O nedenle…

Kentin Anayasası hedefiyle hazırlanan 1/100 binlik planları ve bu planlardaki ana hedefleri gelişmelere göre zaman zaman revize etmek gerekiyor.

Nitekim…

Hem 1998’de 2020 Strateji Planı olarak hazırlanan ve halen yürürlükte olan 1/100 binlik planın hedeflerinde, hem de 2011’de Büyükşehir ve il Genel Meclisi tarafından eşzamanlı hazırlanan Bursa’nın Geleceği Planı’ndaki ana hedeflerde çok ciddi değişimler oldu.

Örneğin…

Plan hedeflerinin dışında yeni sanayi bölgeleri ortaya çıktı. Aynı şekilde ulaşım anlayışı ve araçlarına yönelik önemli değişimler yaşandı. Hatta, turizm hedefinde stratejik değişimler oldu ve farklı hedefler ortaya çıktı.

İşte…

Bütün bunları göz önüne alarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na takılıp kaldığı için onaylanmayan Bursa’nın Geleceği Planı’nı revize ederek elden geçirmek daha doğru olacağa benziyor.

Böylece…

Ankara’ya takılan plan Bursa için fırsat haline dönüşecek. Eldeki çalışmalar yeni gelişmeler ve bilgi değişimleri doğrultusunda soruna yol açmadan revize edilebilecek.

 

Büyükşehir inisiyatif aldı, zemin etüdü yaptı

 

Kritik nokta şu: Bursa’nın Geleceği Planı adıyla 2011 yılında Büyükşehir ve İl Genel Meclisi’nin eşzamanlı çalışmayla hazırladıkları ve kentin anayasası olan 1/100 binlik plan Ankara’da takıldı.

O nedenle…

1999 depremi öncesine ait 1998 yılındaki plan yürürlükte. Oysa, deprem kent planlamasından inşaatlar kriterlerine kadar her şeyi değiştirdi.

Bu nedenle…

Büyükşehir Belediyesi deprem riskine karşı 17 ilçede zemin etüdü çalışmalarını tamamlayıp jeoloji haritasını onayladı.

 

Beyaz et üreticileri Faruk Çelik’ten aracılık yapmasını istedi

 

​Haberi Dünya gazetesinde okuduk. Sonra da Gıda Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Faruk Çelik’in sosyal medya hesabında fotoğrafını gördük..

Konu şu…

Beyaz et sektörü için tavuk üreticilerinin oluşturduğu Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Merkez Birliği şu sıralar iki ciddi sorun yaşıyor.

Biri…

Sektörün 18 büyük firmasının aralarında anlaşarak üreticilere verdikleri fiyat politikası. 30 Ağustos’a kadar sorun çözülmezse üretimi durduracaklar.

İkincisi…

Beyaz et üreticileri artık kimliklerinin olmasını istiyorlar.

Bu noktada…

Kanatlı Hayvan Eti Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Abdullah Koç, en küçüğü 2 milyonluk yatırımla kurulan, toplam 90 bin kişiyi istihdam eden tavuk üreticilerini tanımlayan yönetmelik çıkarılmasını istiyor.

Söylediği şu:

“Gıda Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Faruk Çelik’le belli bir noktaya kadar gelinmişti. Bakan değişince süreç de aksadı.”

Şunu da ekliyor:

“Faruk Çelik’le görüştük, durumun ehemmiyetini yeni Bakan Eşref Fakıbaba’ya iletmesini istedik.”

İşte…

Çelik’in sosyal medya hesabındaki fotoğraf, bu görüşmenin fotoğrafı.