Aradığımızda… TBMM Başkanı seçiminde ikinci tur sonuçlanmış, üçüncü tur için ara verilmiş, milletvekili arkadaşlarıyla kuliste değerlendirme yapıyordu.

Bir gün önce de…

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile birlikte Srebrenitsa Katliamı’nın 23. yıldönümü nedeniyle anma etkinliklerine katılmak üzere Bosna’daydı.

Bugün de Bursa’da olacak.

Pazartesi akşamına kadar Başbakan Yardımcısı unvanını taşıyan AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu öncelikle yeni dönemi tanımladı:

“Yeni bir döneme girdik. Türkiye’nin yıllardır özlemini çektiği sistem değişimini AK Parti sağlamış oldu.”

Şuna dikkat çekti:

“Yeni dönemin parametreleri farklı olacak. Eski alışkanlıklar değişecek, farklılıklar yaşanacak. Her şeyden önemlisi, Türkiye kaybettiği zamanı kazanmak için hızla işine odaklanacak.”

Ardından…

Başbakan Yardımcılığı görevinin sona erdiğini anımsatıp, yeni siyasi yolunu ifade ederken, “Şu an milletvekiliyim ve partimin emrindeyim” diye başladı ve şunu vurguladı:

“Samimiyetle hep söyledim… Partim bana hangi görevi verirse sonuna kadar enerjimi sarf edeceğim. Bu partinin hangi mevkiinde, hangi makamında olursa olsun görev yapmak payelerin en güzeli.”

Şunu ekledi:

“Milletin teveccühüne layık olmak çok önemli. Milletvekili olarak görevime devam ediyorum. Hangi görev olursa da yapacağım.”

Sonra da…

Yeni süreçte Bursa’ya hizmet noktasındaki yaklaşımını ortaya koydu:

“Bursa çok önemli ve olmazsa olmazımız. Hem Bursa’daki sorunların çözümü, hem Bursa’nın geleceğe dönük gelişimi ve dönüşümü açısından elimizden ne geliyorsa sonuna kadar yapacağız.”

Şunun da altını çizdi:

“Yine her hafta sonu Bursa’ya geleceğiz, yine her zaman insanımızla birlikte olacağız. Çünkü bu millete efendilik yapmaya değil, hizmetkar olmaya aday olduk. Dün nasılsa, bugün de aynı şekilde devam edeceğiz.”

Mesajı şu:

“Dün başka bir görevdeydik, bugün başka bir görevde milletin emrindeyiz. Bursa’ya hizmet için görev tanımının önemi yok. Ankara’da kazandığımız tecrübeyle Bursa’ya hizmet için Bakan gibi çalışmaya devam.”

 

Yeni sistemle ‘bakan’ kriteri değişti

 

16’ya inen Bakanlar Kurulu’nda eski hükümetten 4 isim devam ediyor. Eski Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu bu durumu değerlendirirken şuna dikkat çekti:

“Eskiden Başbakan bakanları Meclis’teki 300 kişi arasından yerel denge ve siyasi parametrelere göre seçerdi. Artık 81 milyonluk Türk milleti içinden, alanlarında başarılı olmuş kişileri seçeceği için daha etkin bir çalışma olacak.”

Şunu da ekledi:

“Hükümete seçilenler de başarılarını ortaya koyacaklar ve her şey bambaşka olacak.”

 

Seçime sokmayan YSK’ya tepkili, destek olmayan CHP’ye kırgın

 

DSP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Murat Özbilge çay içimi uğradığında, “her dönem iddialı olan DSP’nin 24 Haziran seçimine neden girmediğini” sorduk.

Meğer…

Kanayan yaraya parmak basmışız. Önce YSK’ya tepki gösterdi:

“Kayseri Merkez ve Konya’nın Ermenek ilçelerinde kongre yapmadığımız gerekçesiyle YSK tarafından DSP seçime sokulmadı. Atama yöntemimizi anlattık, dinletemedik. 2 ilçede kongrelerimizi itiraz süresi içinde yaptık, ama yine kabul ettiremedik.”

Şu bilgiyi verdi:

“Hukuk dışı uygulamayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne götürdük, şimdi oradan karar bekliyoruz. Avrupa Seçim Güvenliği Heyeti de DSP’yi ziyaret edip bilgi aldı.”

Ardından…

Toplumun her kesiminden oy aldıklarını vurguladı ve CHP ile ittifak için şunları söyledi:

“Millet İttifakı içinde biz de olmalıydık. Eğer orada yer alabilseydik, bugün sonuç çok farklı olurdu. Fakat İYİ Parti ve SP’ye gösterdiği demokratik desteği CHP bize vermedi.”

Şunun altını çizdi:

“Bizse her fırsatta ‘kardeş’ diyorlar, ama destek vermediler. CHP’nin oluşan tabloda milli ve yerli sola hayrının olmadığı açıkça ortada.”

 

DSP yerel seçim hazırlığına başladı

 

DSP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özbilge bir yandan katılamadıkları 24 Haziran seçimiyle ilgili tespitler yaparken, bir yandan da hedeflerini açıkladı:

“Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlere ‘Kalkınma yerelden başlar’  sloganıyla hazırlanıyoruz. Seçime kendi bayrağımız altında ve kendi adaylarımızla gireceğiz.”

Şu çağrıyı da yaptı:

“Aday olmak isteyenleri il ve ilçe başkanlıklarına bekliyoruz.”

 

Farklı parti ve dönemlerde efsane oldular, yolları AK Parti’de kesişti

 

Şenol Kul 80’li yılların sonlarında ve 90’lı yılların başlarında, özellikle de Mehmet Gedik’in il başkanlığı döneminde ANAP İl Gençlik Kolları Başkanı olarak efsane haline geldi.

Ali Mollasalih ise 2000’li yılların başlarında Saadet Partisi İl Gençlik Kolları Başkanı olarak hareketli ve üretken siyaset modeli izledi ve son dönemin siyasi fenomeni haline gelip efsaneleşti.

Bursa’da gençlik siyasetinin iki efsanesi yıllar sonra AK Parti’de buluştu. Gerçi Şenol Kul geçen dönem Mudanya İlçe Başkan Yardımcısı olarak sahada çalışmaya devam etti, ama ikisi de bugün için aktif değiller.

Buna karşın…

Farklı dönemlerde farklı partilerde gençlik siyaseti yapsalar da, sık sık bir araya gelip siyaset konuşuyorlar.

İkisinin de dönemlerini yakından izlemiş bir gazeteci olarak, siyaset anılarını dinlemek de ayrı bir keyif oluyor.