Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Çelik’ten ekran hocalarına: Gıdalara haksızlık etmeyin!

Siyasete genç yaşta Bursa’da atıldı. 2002’de AK Parti Grup Başkanvekili olduğunda Meclis’in en uzlaşmacı ismiydi.

2007’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olunca reform için elini taşın altına koydu. Kısa süreli Devlet Bakanlığı’na Alevi ve Roman çalıştayları ile Diyanet Yasası’nı sığdırdı, Türk diasporası adına Dış Türkler ve Akraba Topluluklar teşkilatını kurdu.

Yeniden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na döndüğünde, iş yaşamı reformlarını tamamladı. Şimdi de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı oldu.

Bir anlamda…

Sıkıntı neredeyse, reform nereye gerekiyorsa Çelik orada sorumluluk üstleniyor.

Görünen o ki…

Daha önce sorumluluk üstlendiği her yerde olduğu gibi, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na da hareket getirdi, hızlı bir başlangıç yaptı.

2 dönemdir AK Parti Şanlıurfa Milletvekili seçilse bile Bursa’nın siyasetçisi gördüğümüz Faruk Çelik’i cuma akşamı Olay Televizyonu’ndaki Her Açıdan programında ağırladık.

Gördüğümüz şu:

2 ay içinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na alışmış, sorunlara yaklaşım ve çözüm geliştirme noktasında çarpıcı düşünceler üretiyor.

Nitekim…

Tarımsal sorunlar arasında halkın ihtiyaçları olarak öne çıkan et ve ekmek politikalarıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerini dün Olay gazetesinin Ekonomi sütunlarında okudunuz.

Programda…

Ekranlardaki kimi profesörleri de uyarma gereği duydu:

Hepsini kasdetmiyorum, ama bazı hocaların televizyonlara çıkıp da gıda konularını reyting malzemesi haline getirmelerine karşıyım.”

Şöyle devam etti:

Birçok yanlış bilgilerle ve hangi amaca hizmet ettiklerini bilemediğim davranışlarla beyaz etle ve küçükbaşla ilgili haksız değerlendirmeler yapıyorlar. Hatta sebze ve meyveye de haksızlık ediyorlar.”

Ardından…

Yıllarca tereyağ yemeyin diyenler bugün tavsiye ediyorlar” dedi ve daha farklı bir yaklaşım sergiledi:

Allah’ın yarattığı, insan hizmetine sunduğu ve yiyin derdiği her şey çok faydalı, ama ölçülü yerseniz… Önemli olan ölçüyü kaçırmamak.”

Sonra da…

Tepkisini dile getirdi:

Portakal yemeyin, et tüketmeyin denebilir mi? Yalnızca et tüketin başka bir şey tüketmeyin olabilir mi? Ekmek yemeyin denebilir mi? Az yiyin, şu saatlerde yemeyin diyebilirsiniz, ama gıdalara haksızlık edemezsiniz.”

 

Uzlaşmacıdan uyarıcılığa Faruk Çelik

 

Faruk Çelik’i yıllardır izliyoruz. Hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, hem de Devlet Bakanlığı dönemlerinde diyalogtan yana ve sosyal taraflar arasında uzlaşmacı özelliğiyle dikkat çekiyordu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı olarak dinlerken farklı bir kimlik dikkatimizi çekti.

Bu kez…

Konular doğrudan toplumun gıda güvenliğini ilgilendirdiği için uyarıcı ve tarım kesimleri arasında disiplin sağlamaya yönelik otorite görünümündeydi.

 

Üreticiye şefkat, spekülatöre uyarı

 

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, bir yandan spekülatörlere sert uyarılar yaparken, üreticilere şefkat gösterip “rahat olmalarını” istedi.

Şunu da vurguladı:

Çalışma konularında hep çalışanların yanında olduk. Emeğin ne olduğunu biliriz. Elinde çapası, tırpanı olan, traktörün üstünde ömür geçiren, güneşin altında yanan çiftçimizin hakkını koruruz.”

Ardından…

Ahırlarda hayvanlarla mücadele ederek ekmeğini kazanan insanların kıymetini biliriz” dedi ve yine spekülatörlere yöneldi:

Hiçbir emeği yokken al gülüm-ver gülüm yapan, piyasayla oynayanlara sert önlemlerimiz var.”

 

Tarımsal üretim planlanıyor: Nerede, ne ekilebilecek?

 

Yıllar önce… Gazeteciliğe başladığımız 1977 ve sonrasındaki yıllarda, tarımda üretim planlaması gerektiğini anlatan konulu haberler yaptık.

Örneğin…

Karacabey’de herkes soğan ekince arz fazla olduğu için soğan fiyatı düşerken, az ekilen patates fiyatı yükselirdi. Patates ekenlerin iyi para kazandığını gören geniş çiftçi kitleleri ertesi yıl patatese yönelir, bu kez soğan üretimi az kalınca soğan fiyatı yükselirdi.

Çiftçiye üretim planlaması yapılması gerektiği hep konuşulurdu, ama bir türlü yaşama geçirilemezdi.

Olay Televizyonu’nundaki Her Açıdan programında konuk ettiğimiz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’e bunu anımsatıp “Havza bazlı üretim projeniz, üretim planlamasını mı getiriyor?” diye sorduk.

Şu cevabı verdi:

Bölgelerimizdeki iklim şartlarımızın, su imkanları farklı. O nedenle, ürün desenimizi ve ihracat-ithalat kalemlerimizi ele aldığımızda topraklarımızı en verimli nasıl kullanabileceğimizi masaya yatırdık.”

Bu amaçla…

Geçmişte 30 havza belirlendiğini, ancak uygulanamadığını anımsatıp şunu söyledi:

İhtiyaç duyduğumuz ürünler hangi havzaya uygunsa orada yetiştirelim ve bunu da teşvik edelim diye düşünüyoruz. Örneğin, su olmayan yerde mısır ekmeye devam etmenin ve bunu desteklemenin anlamı yok.”

Böylece…

Nerede, ne kadar, ne ekilebileceği planlanacak. 20 bitkisel ürünü değişik havzalarda teşvik ettiklerini kaydeden Çelik, planlamayı şöyle açıkladı:

Türkiye’nin ithal ettiği ürünlerin ithal edilmemesi için araziyi daha verimli nasıl kullanacağımızın hesapları yapılıyor. Bunu kısa zamanda uygulamaya koyacağız.”

 

Tigem arazileri üretime açılıyor

 

Türkiye’nin et ve süt hayvancılığında önce damızlık üretimini arttırması gerekiyor. Bitkisel ürünlerde de tohum üretimi önemli.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik bu iki konuda Tigem arazilerini yeni üretim adresi gösterdi:

Tigem arazilerini damızlık ve tohum üretimine açacağız. Yıllık 15 bin civarında olan damızlık üretimini yüzbinlere çıkarma çabasındayız.”

Hayvan ve et ithal etmemek için bunu kısa sürede başarmak zorunda olduklarını kaydeden Çelik, et ve süt için kombine ırk yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X