Açıkça söylemek gerekirse… Düne kadar karmakarışık bir görüntü vardı. O kargaşa görüntüsünün bir yanında CHP İl Yönetim Kurulu ve ilçe başkanları tarafından desteklenen Zafer Yıldız yer alıyordu.

Son olarak…

Milletvekili aday adayı olmak için il başkanlığından istifa eden Metin Çelik hafta başında Ankara’ya gitmiş ve başta Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl olmak üzere Genel Merkez’de yaptığı görüşmelerde Zafer Yıldız’ın il başkanı atanmasının en doğru olacağını söylemişti.

Diğer yandaysa…

Aralarında kimi milletvekilleriyle belediye başkanlarının da olduğu tam 10 ayrı kanaldan, 10 aday adı daha kulislerde konuşuluyordu.

Üstelik…

Süre uzadıkça, kulis arttığı için kargaşa da büyüyor, hatta yeni formüller bile gündeme geliyordu.

İşte…

Böyle bir ortamda çarşamba günü yapılan MYK toplantısından sonuç çıkması beklendi. Ama boşalan illerden İstanbul, İzmir ve Gaziantep için atama yapılırken Bursa gündeme gelmedi.

Dahası…

Ertesi gün, yani perşembe günkü toplantının gündeminde Bursa yine yoktu.

Buna karşın…

CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl perşembe günü akşam saatlerinde CHP’nin 5 Bursa milletvekilini görüşmeye davet etti.

Genel Merkez’deki görüşmeye, Bursa’da oldukları için Turhan Tayan ve Kemal Ekinci katılamadılar. Bingöl de toplantıya gelen Sena Kaleli, Aykan Erdemir ve İlhan Demiröz’le durum değerlendirmesi yaptı.

Görüşmede…

Gelemeyenlerin de görüşleri alınarak, parti örgütünün istediği Zafer Yıldız’ın il başkanı olarak atanması yönünde prensip kararı çıktı.

Ne var ki…

Çeşitli nedenlerle eksilen CHP İl Yönetim Kurulu’nun önümüzdeki kritik seçim süreci göz önüne alınarak güçlendirilmesi de benimsendi.

Yani…

Partiyi seçime götürecek süreçte yönetim güçlendirilerek Zafer Yıldız’ın atanması şeklinde bir sonuç ortaya çıktı.

Dün akşam, bu satırları yazdığımız sırada, MYK’nın pazar günü sürpriz bir toplantı yapması olasılığı vardı.

Eğer yarın akşam toplantı olursa Zafer Yıldız yeni bir yönetimle atanabilir.

 

Başbakan Davutoğlu hastalandı, kongrenin de havası kaçtı!

 

Her şey aylar öncesinden planlanmıştı… Hem de o kadar ayrıntılı bir program yapılmıştı ki, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun hangi kongrelere kimlerle birlikte gideceği, Başbakan’ın katılmayacağı kongrelerde de kimlerin olacağı belliydi.

Nitekim…

AK Parti Bursa İl kongresine Başbakan Davutoğlu’nun yanı sıra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Ayşenur İslam, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Grup Başkanvekili Belma Satır, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop’un katılacaklarını daha 1 Aralık 2014 günü bu sütunlardan duyurduk.

Zaten…

Hazırlıklar da bu programa göre yapıldı.

Hatta…

Hafta başında, Davutoğlu’nun cuma günü Karabük kongresini yaptıktan sonra Ankara’ya dönmeyip saat 23.00 civarı Bursa’ya gelmesi, sabah da Bursa kongresini yapıp öğleden sonra Yalova’ya geçmesi bile programa eklenmişti.

Ne var ki…

Başbakan Ahmet Davutoğlu’na doktorları dün yorgunluk ve soğuk algınlığı teşhisi koydular. Toparlanabilmesi için de dinlenmesini önerdiler.

O nedenle…

Sabah önce Karabük kongresi programdan çıkarıldı. Ardından Bursa ve Yalova kongrelerine de katılamayacağı anlaşıldı.

Gerçi…

Davutoğlu dün Karabük’e gidemedi, bugün Bursa’ya gelemeyecek ve Yalova’da olamayacak, ama yarınki programı aynen sürüyor.

Buna göre…

Yarın sabahtan Antalya kongresine katılacak, öğleden sonra ise Isparta’ya geçecek. Oradan da Almanya Başbakanı Merkel’in daveti nedeniyle doğrudan Almanya’ya uçacak.

Galiba…

Biraz da Almanya programını önemsediği için, hafta sonunda iki günlük mola ile dinlenmek istedi.

Ama…

Şu da bir gerçek ki, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılamayacağı duyulduğu andan itibaren AK Parti İl kongresinin de havası kaçtı. Başbakan gelmeyeceği için, beraberindeki heyet de bugün kongrede olmayacak.

AK Parti teşkilatları, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı dinleyecekler.

 

AK Parti süreci sakin yürüttü

 

Aslında… İktidar partilerinin kongreleri hareketli ve kulis açısından bol çekişmeli olur. Ama AK Parti’deki siyaset geleneği buna izin vermiyor. Yine de son 2 il kongresinde kulis hareketi yaşandı.

Bu kez…

Cemalettin Torun’un atanmışlıktan seçilmişliğe yürüdüğü süreç AK Parti açısından sakin geçti. Bekleme süresinin uzaması bir ara spekülasyonlara yol açsa da çabuk atlatıldı.

Gerçi, kulislerde dün küçük çaplı liste oluşturma girişimleri olduğu konuşuldu, ama niyetten öteye geçilemedi.

 

Akarkaya cevap yollamış, ama sözleri Torun’u ilgilendiriyor

 

Biz yazdıklarımızı biliyoruz… Basın Yayın İl Müdürlüğü’nden arayan hanımenfendinin “Başbakan için akreditasyonda Başbakanlık Olay’a 2 kontenjan ayırdı, ama 4 başvuru var, aranızda anlaşabilir misiniz?” demesi üzerine düşündüklerimizi, hissettiklerimizi ve görüşmelerimizi dün bu sütunlarda paylaştık.

Çünkü…

Bursa’ya ne zaman cumhurbaşkanı ya da başbakan gelse, gazeteciler Basın Yayın’la akreditasyon sorunu yaşıyorlar. Bu da büyük oranda Akarkaya’nın tutumundan kaynaklanıyor.

Bunun üzerine…

Basın Yayın ve Enformasyon İl Müdürü Kadir Akarkaya yasanın tanıdığı düzeltme ve cevap hakkını kullanma isteğiyle bir yazı gönderdi.

Öncelikle…

Yazımızda haksız suçlamalar yaptığımızı düşünüyor, yazmadan önce suçlama yaptığımız kişiden bilgi almamızı öneriyor, teyit almadan yazmanın gazetecilik etiğiyle bağdaşmadığını vurguluyor.

Sonra da şunu belirtiyor:

“Yazınızda belirttiğiniz gibi liste, İl Müdürlüğümüz tarafından Ankara’ya gönderilmemektedir. Ayrıca, Ankara’ya gönderildiği iddia edilen 160 kişilik listeyi Sayın Yılmaz görmüş mü? İsimlerin gazeteci olup olmadığına nasıl karar vermiş?”

Şu cümle de yazıda yer alıyor:

“İl Müdürlüğü olarak bugüne kadar yaptığımız tüm akreditasyon işlemleri Bursa Valiliği ve Başbakanlığın talimatlarına göre hareket edilerek başlatılmış ve her aşaması Başbakanlık yetkililerinin onayından geçerek sonuçlandırılmıştır.”

Şimdi…

Akarkaya deneyimli bir bürokrat. Okuduğunu anlamamış olabileceği aklımızdan bile geçmez. Gelin görün ki, cevap verdikleri AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun tarafından bize bilgi olarak aktarıldı.

Yani bizim değil, Torun’un sözleri.

O bakımdan…

Akarkaya’nın cevabı doğrudan Torun’u ilgilendiriyor. Cümleleri arasında çelişki olsa bile düzeltme ve cevap hakkını kullandığı için yer verdik.