Planlı değildi elbette… Hatta, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 15 Haziran günü Ankara’dan yürüyüşe başladığında, 15 Temmuz’un yıldönümünde anılacağı bilgisinden başka ayrıntı yoktu.
Fakat…
Kılıçdaroğlu yoldayken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı açıklandı:
15 Temmuz’un yıldönümünde, o gece gibi meydanlar demokrasi nöbeti için doldurulacak.
İşte…
Süreçteki tesadüf ya da bugünlerin deyişiyle tevafuk böyle ortaya çıktı.
CHP Genel Başkanı yürüyüşünü 9 Temmuz Pazar günü İstanbul Maltepe mitinginde sonlandırdı. Gerçi, AK Parti ve Erdoğan son dönemde Kazlıçeşme ve Yenikapı meydanlarında daha büyük mitingler yaptı, ama pazar günkü Maltepe Mitingi de, CHP tarihinin en büyük mitingi oldu.
Şimdi…
Cumartesi akşamı demokrasi nöbeti için meydanlara çıkılacak.
Yani…
CHP mitinginden 1 hafta sonra, bu kez darbe girişiminin birinci yıldönümü nedeniyle demokrasi nöbeti için meydanlar dolacak.
Bu da…
İster istemez karşılaştırmalar yapılmasına yol açacak. Yorumlarda adalet mitinginin mi, demokrasi nöbetinin mi daha kalabalık olduğu tartışılacak.
Bir anlamda…
Temposu düşüp parti içi yenilemeleri beklemeye başlayan siyasette tempo ve tansiyon meydanlar üzerinden artacak.
İşte…
Tam bu noktada, AK Parti cephesinde bir başka beklenti ortaya çıkıyor.
Nitekim…
Dün konuştuğumuz bazı parti yöneticileri meydan karşılaştırması yerine daha stratejik bir noktaya dikkat çektiler:
“CHP mitingini tek noktada yaptı. Oysa demokrasi nöbeti her kentin meydanında tekrarlanacak. Bu da, kentlerin yerel günlük yaşayışında adalet yürüyüşünün izlerini silip farklı bir motivasyona yol açacak.”
Açıkça söylemek gerekirse…
Farklı bir bakış açısıyla yapılan değerlendirmeler söz konusu. Başlangıçta düşünülmemişti belki, ama demokrasi nöbetleriyle adalet yürüyüşü izlerinin silinip unutturulması noktasına gelindi.
Sonuç da şu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan siyaseti iyi okuma yanında siyaset kurma alanında da rakipsiz olduğunu gösteriyor.
Genel Sekreter’in gafı: Maltepe yerine Kazlıçeşme fotoğrafı
Pazar günü sosyal medyayı takip ederken, bir gözümüz CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüyüş sonundaki Maltepe mitingindeydi.
Miting başlamamıştı ki, CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır sosyal medyada müthiş bir meydan görüntüsü paylaştı. Bazı milletvekilleri ve gazeteciler ondan alıntı yapıp paylaştılar.
Akşam Cumhurbaşkanlığı Fotoğrafçısı Yasin Bülbül şunu yazdı:
“Sen gel bizim 65 metre yükseklikten, vinçten çektiğimiz fotoğrafı CHP’nin adalet mitingi diye paylaş, millete yutturmaya kalk. Ne zor şartlarda çektik biz bu fotoğrafı, o kalabalığı meydana sığdırabilmek kolay mı?”
Anladık ki, CHP Genel Sekreteri kendilerinin Maltepe mitingi yerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kazlıçeşme mitingi fotoğrafını paylaşmış.
Aydın: Adalet yürüyüşü diye başladı, halkın yürüyüşü oldu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 15 Haziran’da Ankara Güven Park’tan başladığı yürüyüşü İstanbul Maltepe’de CHP tarihinin en büyük mitingi ile bitirdi.
Giderek artan bir kalabalıkla tamamlanan yürüyüş boyunca Kılıçdaroğlu’na eşlik edenler arasında CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın’la sohbet ederken, yürüyüş izlenimlerini de anlattı.
Gözlemi şu:
“Bu olaya toplum açısından baktığımızda şunu görüyoruz: Adalet yürüyüşü diye başladı, ama halkın yürüyüşüne dönüştü.”
Şunu vurguladı:
“Genel Başkanımız Güven Park’ta 15 Haziran’da yürüyüşe başlarken belli bir süre yürür ve bırakır gibi, sağlığı elvermez gibi, yolu araçla geçer fakat belli bölgelerde yürür gibi beklentiler vardı.”
Yorumu şu:
“Fakat günler geçtikte kararlılığı görüldü. Kalabalık da artınca yürüyüş halk yürüyüşüne dönüştü. Bu çok önemliydi.”
Düşüncesi şu:
“Dünya siyasi tarihinin en uzun ve en barışçıl yürüyüşü oldu. Hiçbir olumsuz olay yaşanmadı. Bir arkadaşımızı kaybettik, ama topluluktan kimsenin burnu bile kanamadı.”
Bundan sonrası için şöyle düşünüyor:
“Siyasette Maltepe Ruhu diye bir dönem başladı.”
Şunu da ekledi:
“Adalet yürüyüşü bitti, ama adalet arayışı bitmedi.”
Boş araçların trafiği nasıl sıkıştırdığını en iyi anlatan fotoğraf
Ali Küçüksarı bir dönem CHP İl Başkan Yardımcısı olarak siyaset yaptı. Sonra Fahri Kent Müfettişi gibi çalışmaya başladı. Kimi zaman karşılaştığı aksamaları ve yanlışları duyurup eleştirdi, kimi zaman da yapılan güzel işleri alkışladı. Bütün bunları cep telefonundan çektiği fotoğrafları paylaşarak yaptı.
Bu sütunlarda…
Yalnızca sürücüsüyle yola çıkan özel araçların trafiği sıkıştırdığını anlattığımız, toplu ulaşımı önerdiğimiz pazar günkü yazıdan sonra 3 fotoğraf gönderdi.
Gerçekten de…
Tek kişilik özel araçların trafikte ne kadar yer kaplayıp sıkışıklığa yol açtığını bu fotoğraflardan daha iyi hiçbir şey anlatamaz.
İlk fotoğrafta 5 şeritli bir cadde var. Fakat cadde geriye doğru araç seli gibi duruyor.
İkinci fotoğrafta araçlar yok ama kapladıkları alanda içindekilerin nasıl oturdukları görülüyor. Üçüncü fotoğraftaysa, caddenin değişik yerlerinde gözüken bireyler ortaya toplanınca, iki vagonlu bir tramvay kadar bile yer kaplamıyor.
Bu sıkışıklığın nasıl oluştuğunu daha iyi anlatabilecek malzeme yok.