İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğundan beri kamuoyunun gözü önündeki Erdoğan’ın liderlik özelliklerinin farklı olduğunu kabul etmek gerek.

Siyasi ilişkilerinde karizmasıyla sağladığı otorite bir yana, insan ilişkilerinde doğallığı liderlik özellikleri arasında ayrı bir yer tutuyor.

Özellikle…

Toplumsal konulara biraz daha titiz takipçi oluyor.

Önceki gün…

İnegöl’de 3 yaşındayken yanlışlıkla temizlik malzemesi içtiği için organları zarar gören ve 70 ameliyat geçiren 8 yaşındaki Kayra Yaman’ın tedavi amacıyla gittiği Amerika dönüşündeki haberleri gören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hemen İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı aradı.

İshakpaşa Camii’nde öğle namazı kılarken cep telefonu çalan Aktaş karşısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bulunca çok şaşırdığını söylüyor.

Dün sohbet ederken, “Cumhurbaşkanımız haberleri okuyunca küçük Kayra ile ilgili bilgi almak istemiş. Ben de kendisine bilgi arz ettim” dedi ve ekledi:

“Sayın Cumhurbaşkanı, kendi himayesine aldığı Kayra için gerekenlerin yapılmasını istedi.”

Bunlar…

Toplumsal konularda siyasetçi için güzel hareketler.

Ancak…

Erdoğan’ın bu tür hareketleri topluma şirin görünmek için değil, öyle olması gerektiğine inandığı için yaptığını da biliyoruz.

Bununla birlikte…

Siyasette de eski dostlarını unutmuyor, kiminle ne konuşsa da anımsıyor.

Nitekim…

İnegöl Belediye Başkanı Alinur Aktaş’la yaptığı telefon Kayra ile ilgili bilgi aldıktan sonra “Benim İnegöl’de çok eski kadim dostlarım var” dedi ve selamını iletmesini istedi.

Öyle söyleyince, Başkan Aktaş da davetini şöyle aktardı:

“İnegöl’de çok eski kadim dostları olduğunu, onlara selam iletmemi isteyince, ben de cesaret bulup kendisini İnegöl’e davet ettim.”

Aslında…

Geriye dönüp baktığımızda, Erdoğan’ın çok sık İnegöl’e geldiğini anımsıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönem Mobilya Fuarı’nı her yıl Erdoğan açardı.

Aktaş, en son 2005’te geldiğini söyledi. AK Parti Gençlik Kolları Genel Merkezi’nin Bursa Atatürk Stadyumu’ndaki Gençlik Buluşuyor programı sonrası köfte yemek için İnegöl’e uğramış.

Sonraki süreçte gündem yoğunluğu nedeniyle bir daha gelememiş. Aktaş’ın davetini de şöyle cevaplamış:

“Geçen yıl da beni Oylat’a davet etmiştin, ama gelememiştim. Bu defa geleceğim.”

Anladığımız kadarıyla…

Geçen yıl AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin’in de ilettiği İnegöl davetini anımsadı.

Şimdi İnegöl’de Erdoğan heyecanı başladı ne zaman geleceği merak ediliyor.

 

İnegöl’de kentleşme sorunları ve beklentiler

 

Ramazan ayından önceki hafta sonu İnegöl’deydik. Cumartesi günleri İnegöl trafiğinin Bursa kent merkezinden farksız hale geldiğini gördük.

Rahmetli Hikmet Şahin döneminde yapılan Kültürpark ilçenin havasını tümüyle değiştirmiş. Kimi parkın ortasındaki gölde kayıkla gezerken, kimi de çevresinde yürüyüş yapıyor.

Ramazanda sahura kadar açık olan Sena Çay Bahçesi ise siyasetçiler dahil herkesin buluştuğu keyif mekanı olmuş.

Ancak…

Konuştuğumuz İnegöllüler ilçenin değişiminden mutlu olmakla birlikte “Yollara asfalt ve Büyükşehir’den daha fazla destek” beklediklerini dile getirdiler.

 

Bozbey’in isyanı: Nilüfer Belediyesi’ni ötekileştirmeyin

 

Bursa’nın tartışmasız en kıdemli belediye başkanı. 1999’dan bu yana tam 4 dönem ve 17 yıldır Nilüfer Belediye Başkanı olarak görev yapıyor. Türkiye’de de Melih Gökçek’ten sonra sıralamaya girecek durumda.

Bütün bu süreçte, Bozbey’in seçmeniyle bağını güçlendiren özellikleri arasında insan ilişkilerindeki başarısı öne çıktı. Açıkça söylemek gerekirse, herkesle ve her kesimle iyi geçinmeyi başardı.

Ne var ki…

Başarılı öğrencilere bisiklet armağanı töreninde bu kez sitemleriyle dikkat çekti.

Konuşmasından…

2005 yılından bu yana sürdürdükleri “En Başarılı Kim?” projesi gereği, başarılı öğrencilere Nilüfer Belediyesi’nin “en çevreci araç” olan bisiklet armağan ettiği törene Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ilgisinin giderek azaldığını anladık. Hatta Nilüfer Kaymakamı’nın gelmemesine de sitem vardı konuşmada.

Bozbey sitemleri yanında, dikkat çekici bir şey daha söylüyor:

“Devletin ilgili temsilcilerinin Nilüfer Belediyesi’ni ötekileştirdiğini görüyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil.”

Açıkçası…

Zaman zaman yerel yönetimlerle kamu yönetimleri arasında ufak tefek sorunlar ya da görüş ayrılıkları olabilir, ama “devlet kurumunun belediyeyi ötekileştirdiği” söylemi dikkat çekici olmaktan çok, rahatsız edici bir durum ortaya koyuyor.

Öğrenciler için yapılan törene camiayı yöneten kurumun katılmamasının yöneticiler arası kişisel nedenleri olabilir ve buna saygı duymak gerekir, ama sorunun bu boyuta gelmiş olması rahatsız edici.

 

Bursa siyasetinden bir beyefendi geldi geçti: Fehmi Serbest

 

Hiç tartışmasız… Bursa siyasetinin gelmiş geçmiş en beyefendi kişilerinden biri olan Fehmi Serbest’in vefat haberini sahur vakti sosyal medyadan öğrendik.

Gözümüzün önünden Fehmi Abi’li anılar geldi geçti. DYP İl Yönetim Kurulu Üyesi olduğu dönemleri anımsadık. Adliye Sarayı’nın karşısındaki işyerinde dostlarıyla buluşmalarında muhabbet vardı.

Süleyman Demirel sadakati hiç tartışılmazdı. Demirel’in ölüm yıldönümünden 1 gün önce aramızdan ayrıldı. Yakın dostlarından Celal Gül de vefatını sosyal medyadan Demirel’li fotoğrafla duyurdu.

Allah rahmet eylesin.