Sabah erken saat… Sağlık Bakanı Mehmet Müzzinoğlu bir gün eşi Faize Müezzinoğlu ile birlikte İstanbul’dan gelip Bursa’ya giriyor.
Yanlarında yalnızca şoför ve koruma var. Protokola nereye gittiğinin haberini vermiyor ve şoföre Çirişhane Mahallesi’ne girmesini söylüyor. Mahalleye girince de rastgele bir evin önünde aracı durdurup eşiyle birlikte iniyor.
Ardından…
Önünde durduğu evin kapısındaki zillerden birine basıyor. Üst kattan bir baş uzanıyor ve “Kime bakmıştınız?” diye sesleniyor. Müezzinoğlu da “Size bakmıştık” cevabı veriyor.
Sonra da kendini tanıtıyor ve “Bizi misafir kabul eder misiniz?” diye soruyor.
Bir Bakan’ın, hele Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun evlerinin zilini çalmasını kimse beklemediği için ilk anlarda genelde kargaşa yaşanıyor.
Kimi tanıyamıyor, kimi tanır gibi olsa da “benzettim galiba” deyip inanamıyor, kimi kapıda şaşkınlıktan öylece kalıyor.
Böyle bir ortamda…
Durumları müsait evlere Müezzinoğlu çifti konuk oluyorlar, oturup sohbet ediyorlar.
Önceki akşam…
Ülke TV’nin Akşam Baskısı programı Bursa’dan yayınlandı. Doburca’dan gerçekleşen ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun konuk olduğu Mehmet Acet moderatörlüğündeki yayına biz de Bursa Hakimiyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı meslektaşımız Okan Tuna ile birlikte sorularımızla katıldık.
2 saate yakın süren programda ülke gündemini her yönüyle konuştuk.
Sonrasında…
Arka planda ışıl ışıl Bursa görüntüsü eşliğinde çok keyifli bir Doburca sohbeti yaptık. AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun’un da katıldığı sohbet seçim çalışmaları üzerine yoğunlaştı.
İşte…
Kimsenin farkında olmadan gerçekleşen bu ziyaretleri Bakan Müezzinoğlu o sohbet sırasında anlatırken “Törenler işin protokol yönü, ben asıl çalışmayı kimsenin haberi olmadan çat kapı ziyaretlerle yapıyorum, insanların evlerine konuk oluyorum” dedi.
Bir de anı paylaştı.
Demiryolu altındaki evlerden birinin zilini çaldığında Müezzinoğlu’nu hemen tanımışlar. İçeri buyur edip çay ikram etmişler. Sohbet başlamışken evsahibinin telefonu çalmış ve “teyze” dediği biriyle konuşmaya başlamış.
“Bak telefonu Sağlık Bakanı’na veriyorum” deyip Müezzinoğlu’na uzatmış.
Ne var ki…
Telefondaki teyze karşısında Sağlık Bakanı olduğuna bir türlü inanmamış. Müezzinoğlu ısrarla “Ben Sağlık Bakanı’yım, bir şikayetin var mı, yardımcı olayım” dedikçe karşıdaki teyze “Benimle kafa yapma” diye çıkışmış.
Yani…
Sıradışı siyasette çat kapı ziyaretler çok etkili olmakla birlikte, bazen de böyle tatlı riskler ortaya çıkabiliyor.
Müezzinoğlu: Tek başına iktidar sınırı
Ülke gündemi ve artık 10 günün altına inen seçimle ilgili değerlendirmeleri sırasında Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na aynı zamanda Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi olduğu için karar alma sürecine katıldığı AK Parti’nin tek başına iktidar olup olamayacağını sorduk.
Şunu söyledi:
“Bazı sonuçlar geliyor. Kimine göre tek başına iktidarın sınırındayız, kimine göre o sınırı bir adım geçtik. Ama ben geçeceğimizi düşünüyorum. Zaten sahadaki izlenimlerimiz de bu yönde.”
Kamer Genç ambulans uçakla geliyor
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu siyaset değerlendirmeleri yaparken bir bilgiyi ilk kez paylaştı:
“Biliyorsunuz, Tunceli eski Milletvekili Kamer Genç Amerika’da kanser tedavisi görüyor. Kendisini Türkiye’ye getirmek üzere ambulans uçak gönderdik.”
Anladığımız kadarıyla…
CHP Genel Başkan Yardımcısı Levent Gök’ün girişimiyle Sağlık Bakanlığı işlemleri acele tamamlamış. Çünkü Genç’in yolculuğu bir anlamda vatana dönüşü olacak.
CHP İl Başkanı Yıldız umutlu: Seçmen bizi anladı!
Şurası bir gerçek ki… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son süreçteki konuşmalarını daha içten ve daha samimi bulanların sayısı çok fazla.
Bu da…
Seçime yönelik CHP değerlendirmesi için ilgiyi arttırıyor.
Nitekim…
Artık 10 günün altına indiğimiz ve seçim öncesi son düzlük kabul edilecek süreçte CHP İl Başkanı Zafer Yıldız’ı çok heyecanlı gördük.
Gözlemimizi söyleyince, “1 Kasım’daki seçimi parti olarak çok istiyoruz” dedi ve şunu vurguladı:
“Aslında kritik bir süreçteyiz. Ne var ki, daha 10 gün önce Türkiye’nin başkenti Ankara’da meydana gelen ve cumhuriyet tarihinin en büyük katliamı olan bombalı saldırıyı unuttuk.”
Şunu vurguladı:
“Arkadaşlarıma sürekli, tahriklere kapılmamalarını ve barış söylemini hiç bırakmamalarını söylüyorum.”
Seçime kadar kalan sürede izleyecekleri stratejiyi de açıkladı:
“CHP örgütü geçen yılın aralık ayından buyana ayakta. Önseçim ve seçim yaşadık, şimdi seçime 10 günden az kaldı ve programlarımızı biraz daha yoğunlaştırıyoruz.”
Bu noktada…
Saha çalışmaları sırasındaki izlenimlerini paylaştı:
“Gittiğimiz yerlerde seçim bildirgemizi anlatmak istiyoruz. Fakat kaosu, neden barış gerektiğini daha fazla anlatmak zorunda kalıyoruz.”
Farklı bir pencere açtı:
“2 Kasım’dan sonra ileriye bakabilen, aydınlık yarınları görebilen bir Türkiye istiyoruz. Barış, huzur, refah ortamının sağlandığı bir Türkiye istiyoruz.”
Yolu da gösterdi:
“Türkiye kutuplaşıyor, toplum ayrışıyor. Birleştirici tek bir güç var, o da CHP. Bunu herkese anlatıyoruz. Ülke ve millete sorumluluğumuzun bilincindeyiz.”
Ardından…
92 yıl önce kurulan cumhuriyete 1 Kasım’da sahip çıkacaklarını söyleyip ekledi:
“Biz bu seçimden umutluyuz. Önce insan, önce birlik, önce Türkiye diyoruz. Mutluluğumuz şu ki, seçmen de bizi anladı.”
CHP gençlerden de umutlu: 15 bin gence mektup
CHP İl Başkanı Zafer Yıldız sohbetimiz sırasında bir de bilgi paylaştı:
“Bursa’da 1 Kasım seçiminde ilk kez oy kullanacak 15 bin civarında genç var. Bu gençlerimize Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun mektubunu gönderdik.”
Heyecanı şundan:
“Ülkemizin geleceği gençlerimizde. Biz onlara inanıyor, onları da sorumluluklarının bilincinde görüyoruz. O nedenle 1 Kasım’da yapılacak seçimde gençlerimizden de umutluyuz.”

Flipboard