Yıllarca Bursa siyasetçisi olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik son 4 yıl AK Parti Şanlıurfa Milletvekilliği yaptı.

O bakımdan…

Bugün terörle mücadele kapsamında sınır ötesi operasyon yapılan Işid’i de, PKK’yı da 4 yıl siyaset yaptığı bölgeden tanıyor.

Yani…

Hem Batı’daki siyaset anlayışını, hem de Doğu-Güneydoğu bölgelerindeki ortamı çok iyi bilen deneyimli bir siyasetçi.

Üstelik…

AK Parti kadrolarında ve hükümette diyalog siyasetini en iyi uygulayan isimlerden biri. Zaten Şanlıurfa’da partisinin oylarını arttıran çalışmasının temel noktasında da bu özelliği var.

Bakan Çelik’le, bugün yaşananlar üzerine geniş kapsamlı sohbet ettik.

Farklı yaklaşımlarına, çok özel tespitler eklediği sohbette açık sözlü ve içten bir yaklaşımla çok çarpıcı değerlendirmeler yaptı.

Söze de…

Çıkış noktasından başladı:

“Uzun yıllar çatışma ortamları nedeniyle can kaygıları oldu. Bundan da devlet suçlandı. Devlet adamları baskıcılıkla, özgürlükçü olmamakla, insan haklarına duyarlı olmamakla suçlandı.”

Şunu anımsattı:

“Bütün bunlara son veren adımlar atıldı. Çözüm süreciyle özgürlükçü ve insan haklarına önem veren bir devlet ortaya çıktı.”

Şunu özellikle vurguladı:

“Atılması gereken tüm adımlar atıldı. Fakat bunların sağlıklı değerlendirilemediği ortaya çıktı. Terör yine oldu.”

Sonra da…

Çok önemli bir tespit yaptı:

“Çözüm sürecinin yürütülmesi adına sabredildi, devlet dikkatli davrandı. Süreç sabırla götürüldü, ama sonunda görüşmelerle kontrol edilemediği değerlendirmesi yapıldı.”

Ardından…

“Seçim öncesinde de, seçim sonrasında da müdahaleyi gerekli kılan çok şey vardı” deyip ekledi:

“Silahların bırakılması gerekiyordu. Bırakılmadı.”

Şöyle devam etti:

“Baraj yapmayın, fabrika yapmayın, yol yapmayın… Bunlar cinayetlere dönüşünce samimiyetsizlik ortaya çıktı. Sonunda devlet doğal refleksini gösterdi.”

Şunu sordu:

“Gece gelip üçüncü kata çıkıp yatağında uyuyan polislere enselerinden kurşun sıkılıyor. Bu vahşice öldürmeyi nereye koyarsınız?”

Bu noktada…

“3-4 yıllık devletin müsamahası kan akmaması gayretleri hiç görülmedi. Bunları artık vatandaşın görmesi gerekiyor” dedi ve şunu söyledi:

“Terörist teröristtir. İflah olmayacaklarını gösterdiler.”

Şu yorumu yaptı:

“Polislerin böyle vahşice katledilmeleri de amaçlarının birlikte yaşamak olmadığını gösterdi.”

Gelinen duruma ise şöyle işaret etti:

“Polislerimizin kanlarının yerde kalmaması gerekiyordu. Ne Işid, ne PKK… Devlet de bir yere kadar dedi.”

Şunun da altını çizdi:

“Analar ağlamasın doğruydu. Ama algılanamadığı görüldü. Öyle olunca da şer odaklarıyla topyekun mücadeleye girildi.”

 

“Cumhurbaşkanı perde arkasını gördü”

 

 

Deneyimli siyasetçi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, çözüm süreci tartışmalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açısından farklı bir değerlendirme yaptı.

Sözlerine…

“Cumhurbaşkanı başından beri doğruyu söylüyor. Dolmabahçe’ye karşı çıkınca hakkında yayınlar yapıldı. Kobane’de de suçlandı” diye başlayıp şunu söyledi:

“Bunca uğraşılıp sahne ortaya çıkarılmış, bir yere getirilmiş, durup dururken neden karşı çıksın? Ama Dolmabahçe gibi perde arkası bazen farklı olabiliyor. Cumhurbaşkanı da onu gördü.”

 

Çelik uyarı: Terör durmazsa devlet müsamaha göstermez

 

Hem Batı siyasetini iyi bilen, hem de Doğu-Güneydoğu siyasetini tanıyan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik sohbetimizde şunu da değindi:

“Özgürlük diyenlere sormak lazım. AK Parti her şeyi yaptı mı, yaptı. Böyleyken dertleri AK Parti’yi alaşağı etmek oldu.”

Sonra sözü HDP’ye getirdi:

“Mavi boncuk dağıtarak bu işler olmuyor. Gerçek niyetlerini sakladılar ama bir gün ortaya çıkıyor. Onların dağıttığı mavi boncuklara inananlar da şimdi kendilerine baksınlar.”

Net bir uyarı yaptı:

“Özgürlük olmadığı için bunlar oluyor diyenler de işte şimdi gördüler. Terör durmazsa devletin müsamaha göstermesi söz konusu olmaz.”

Devam etti:

“Herkes bir kere daha düşünmeli. İnsan hakları kısıtlanıyorsa, insanlar oy kullanırken bile hesap vermek zorunda kalıyorsa bu özgürlük değil.”

Mesajı şu:

“Herkes aklını başına almalı, çözüm sürecinin kıymetini bilmeli.”

 

Faruk Çelik’in koalisyon bakışı: CHP daha açık görünüyor!

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu koalisyon görüşmelerini CHP ve MHP ile sürdürüyor. Son hafta CHP ile görüşmelerin belli bir noktaya ulaştığı görülüyor.

Nitekim…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da son günlerdeki açıklamalarında koalisyon için daha yapıcı bir yaklaşım sergiliyor.

MHP ile görüşmeler ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in sorumluluğunda yürüyor.

Gelinen noktayı Çelik’e sorduk. Şu cevabı verdi:

“Her iki partiyle de görüşmeler sürüyor, fakat şu an CHP’nin koalisyon için daha açık olduğu görülüyor.”

Sonra da şu değerlendirmeyi yaptı:

“Şu an görüşmeler gün aşırı devam ediyor. Sorunların nasıl aşılabileceği üzerinde duruluyor. Eğer aşılamazsa, doğal sonuç olarak hızla seçime gidilir.”

Yine de…

Temkinli bir yaklaşım gösterdi:

“Bu tür görüşmelerde sürprizler her an yaşanabilir. Bazen hiç olmadık talepler çıkabilir. Temel konularla ilgili farklılıklar olabilir. Önemli olan bunların aşılabilmesi.”

Sonra da…

“Milletvekilleri de dört gözle koalisyonun kurulmasını bekliyorlar” dedi ve şunu söyledi:

“Seçim sonrası hükümetin acilen kurulması elzem. Zaten Cumhurbaşkanı da bir an evvel kurulması mesajını iktidar-muhalefet herkese verdi.”

Şunu da ekledi:

“Cumhurbaşkanı uzlaşma olursa hükümet kurulur, olmazsa da yeniden seçime gidilir diyor.”

 

Karayolları için en ciddi sorun: İnegöl Yolu’ndaki heyelanda

 

Karayolları, bir yandan devam eden projelerini yürütürken, bir yandan da yolların sorunlu noktalarında çalışıyor. En çok da heyelan mücadelesi yapılıyor

Bu kapsamda…

Mezitler’deki ve Oylat yoluyla Doğancı Barajı yolundaki toprak kaymalarına karşı fore kazıklar çakıldı. En ciddi sorunsa Bursa-İnegöl yolunda durmayan heyelan bölgesinde. Yolun kayan bölümü için özel önlemler geliştiriliyor.

Ayrıca eksik kalan köprü, alt ve üstgeçitler tamamlanıyor.