Bir kez daha anımsatmakta yarar var… 1989 yerel seçiminde Bursa’nın gündemine trafik girdi ve adaylar bu sorunu çözecek projeler vaat ettiler.
O zamandan beri…
Büyükşehir Belediye Başkanları öncelik olarak trafik sorunu çözmek için projeler ürettiler. Yeni yollar açıldı, köprülü kavşaklar yapıldı, kavşaklar düzenlendi. Fakat trafik bu kentin birinci sorunu olmaya devam ediyor.
Elbette bunun pek çok nedeni var, artan araç sayısı da en önemli etkenlerden biri. O nedenle de, trafik akışını düzenleyecek önlemler konuşuluyor.
Yıllardır…
Hem şehirlerarası, hem servis taşımacılığı yapan, BOYKOOP Başkanlığı döneminde Bursa Terminali’nde çok başarılı düzenlemelere imza atıp işleyişi düzelten Halil Güleç’ten gözlemlerine dayalı öneriler geldi.
Dikkat çektiği nokta şu:
“Trafiği rahatlatmak için kurulan metroya paralel işçi servisleri çalışıyor ve metroyla rekabet yaratılıyor. Oysa servisler metroya dikey çalışmalı.”
Bu noktada…
Önüne metro istasyonu yapılmasına karşın personel servisi olan kimi yerlerden örnekler veriyor.
Aslında…
Bursaray projesi başlarken, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikaların Mudanya Yolu’ndaki istasyona kadar servis yapmaları planlanmıştı, ama bu planlama hiç uygulanamadı.
Güleç’in trafiği rahatlatabilecek küçük adım önerilerinden biti de şu:
“Kent lojistiği gece saatlerine kaymalı. Çünkü lojistiğin normal trafiğe göre 5 kat daha trafiğe yük bindirdiği biliniyor.”
Ardından…
Çevre Yolu’nun daha aktif kullanılması gerektiğini söyleyip şunu öneriyor:
“İnegöl-Yenişehir gibi yolcu otobüsleri ya Kestel’de kalmalı, ya da Çevre Yolu’nu kullanıp terminale geçmeli.”
Örnek veriyor:
“Karacabey-Mustafakemalpaşa güzergahı Üniversite’nin yanına taşınınca batı güzergahı kısmen de olsa rahatladı.”
Servis araçlarının yaptığı hizmetin gözden geçirilmesini isteyip hesap yapıyor:
“Bursa’nın iyi planlamayla yeni servise ihtiyacı yok. İşçi servisleri 14 kişilik minibüsler yerine 40 kişilik araçlarla taşınırsa en az 2 araç devre dışı kalır. Trafiğe günde 5 kez girip çıktıkları hesap edildiğinde etkisi de görülür.”
Bu öneriler belki de bir başlangıç olur.
Güzergaha göre farkı servis saati önerisi
Servis ve yolcu taşımacılığında işin içinden olarak gözlemlerini paylaşan Halil Güleç, mesai saatlerini düzenleme çalışmalarını önemsiyor.
Katkı için de şunu öneriyor:
“Kentin batısında aynı güzergahta olan Çalı-Akçalar-Hasanağa ile Nilüfer ve Bursa organize sanayi bölgeleri servisleri ayrı saat diliminde hareket etmeli. DOSAB, Gürsu ve doğu tarafı da 2 ayrı zaman dilimine ayrılmalı.”
Şunu da ekliyor:
“Öğrenci servisleri 08.00-08.30 gibi, memur mesai saatleri 09.00 gibi olursa trafikte rahatlama olur.”
İstanbul Caddesi’nde kesintisiz ulaşımı kesen kavşak için öneri var
Şu bir gerçek ki… Bursa’da araç sirkülasyonu olarak trafik yoğunluğunun en fazla yaşandığı yollar arasında İstanbul Caddesi ilk sırada. Üstelik bu yolun yoğunluğu yalnızca kent içi trafiğinden kaynaklanmıyor.
Yıllarını taşımacılık sektörüne veren ve ulaşım problemleri için kafa yoran Halil Güleç’in bu yolla ilgili bir gözlemi var.
Diyor ki:
“İstanbul Caddesi’nde kesintisiz ulaşım hedefleniyor. Bunun için BUTTİM önüne köprülü kavşak yapıldı, ama 50 metre ileriye sinyalizasyon kondu.”
Önerisi şu:
“O sinyalizasyonun konduğu yerde BUTTİM yönetiminin ticari alanı var. Buradan alınacak 4-6 metre genişliğinde bir yol, altgeçit olarak trafik lambasının kalkmasını sağlar.”
Şunu da öneriyor:
“Yine 100 metre ileride Panayır Köprüsü’nün altından dönüş için yapılan yol aktif hale getirilirse araç dönüşlerinde rahatlama sağlar.”
Önerilerine…
Bu yoldaki T2 tramvay hattının DOSAB’a uzatılmasını da ekliyor.
Uluabat’ta “Allah kavuştursun” ziyareti
Karacabey’in Uluabat Gölü kenarındaki Eskikaraağaç Köyü’nde yaşanan ve belgesellere konu olup Avrupa’da bile bilinen büyük bir dostluk öyküsü var.
Bu öyküde…
Her yıl gelen Yaren leylek, yıllar önce yardım eden balıkçı Adem Yılmaz’ı buluyor ve göçle gidene kadar da ayrılmıyor.
Dostluk bu yıl da tekrarlandı. Göçte ilk gelen Yaren, göç yoluna son çıleylek oluçıkarken, Adem Amca da el sallayıp uğurladı.
Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan da Adem Amca’yı ziyaret edip “Allah kavuştursun” dedi.
Dağ yöresinde teşvik umudu: Köye dönüş projeleri için kollar sıvandı
Gelişmeyi hafta içinde duyurduk… Yatırımcıyı desteklemeyi amaçlayan teşvik uygulaması kapsamına dağ yöresinden Keles, Harmancık ve Büyükorhan alınırken, Orhaneli’nin kapsam dışı kalması hayal kırıklığına yol açtı.
Gerçi…
Teşvikle birlikte dağ yöresine sanayi yatırımı yağması beklenmiyor, ama uygulamanın kapsadığı tarımsal üretim, hayvancılık, madencilik alanlarında gerçekleşecek yatırımlar için yöre umutlandı.
Çünkü…
Gençlerin kente göçüyle boşalan köylerde, bu teşviklerle köye dönüş yolu açılacağına inanılıyor.
Nitekim…
Dağ yöresinde proje geliştirmek için kollar sıvanırken, AK Parti’nin 4 dağ ilçesi başkanları İl Başkanı Ayhan Salman’ı ziyaret ettiler.
Orhaneli İlçe Başkanı Ramazan Turhan, Keles İlçe Başkanı Özcan Yeni, Harmancık İlçe Başkanı Yakup Bayram ve Büyükorhan İlçe Başkanı Kamil Turhan ziyarette neler yapılabileceğiyle Orhaneli’nin teşvik kapsamına nasıl alınabileceğini konuştular.
DEVA Partisi ilçe teşkilatlanmasına başlıyor
Önce… Bursalı olan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın gelip görüşmeler yaptı.
Bu görüşmeler sonucu DEVA Partisi Bursa İl Başkanı olarak Serkan Özgöz atanırken Burak Yalım, Burak Bilgin, Serdar Gören, Canan Cihan, Yağmur Koç, Mümtaz Öztürk, Şahan İdikurt, Hamza Türk da kurucular kurulunda yer aldılar.
Genel Başkan Yardımcısı Dalgın’la bir araya gelen Özgöz ve arkadaşları, 75 kişilik il yönetim kuruluyla ilçe teşkilatlarını oluşturma çalışmasını başlattılar.