Doğaldır… CHP’nin Büyükşehir Adayı Mustafa Bozbey’in tanıtım toplantısı için Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’ne gelenler önce AK Parti’nin aday tanıtımıyla karşılaştırma yaptı.
Ancak…
AK Parti’nin aday tanıtımıyla CHP’nin toplantısı arasında bir fark var. 2 hafta önce Osmangazi Salonu’nda AK Parti’nin ilçe adaylarının da tanıtımı vardı. CHP ise yalnızca Büyükşehir Adayı için tanıtım yaptı.
Üstelik…
CHP’nin geleneğinde bu tür büyük organizasyonlar olmadığı için alışkanlık da yok. Buna karşın, hem salon ve balkon katları, hem fuaye alanı doluydu.
En önemlisi…
Gelenlerde umut dikkat çeken en önemli özellikti. İkramıyla, kalabalığıyla CHP güzel bir organizasyon yaptı, coşkulu kalabalıkla da umudunu arttırdı.
Salonda…
Uzun yıllar merkez sağ partilerde siyaset yapmış tanıdıkları gördük. İYİ Parti de İl ve 17 ilçe yönetimiyle salona katkı yaptı. Ancak, CHP Genel Başkan Yardımcıları ve milletvekilleri gibi İYİ Parti’den de isim takdimi unutuldu.
Bu atmosfer…
Yeşil kravat takan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu keyiflendirdi. Yarım saatlik konuşmasında daha çok Bozbey’e öğütlerde bulundu.
Örneğin…
“Herkesin gelip yaşamak istediği şehir” olarak tanımladığı Bursa’da bulunmanın ayrıcalık olduğunu söyledikten sonra Bozbey’e döndü:
“O yaşadığı kenti yaşanabilir kılmak, huzur içinde yaşatmak istiyor.”
Beklentilerini de sıraladı:
“Siyasetin ve siyasetçinin toplumun tüm değerlerine saygı göstermesini istiyoruz. Bunu belediye başkanı sağlayacak. Kimseyi ötekileştirmeyecek,”
Devam etti:
“Hesap verebilir olacağız, kul hakkı yedirmeyeceğiz.”
Yoksul mahallelerden başlayarak kreşler açılmasını isteyip şunları da ekledi:
“Seçildiğin andan itibaren ya belediye ya da Türk bayrağı rozeti tak. Oy veren vermeyen ayrımı yapma. Sokaklarda insanlardan başka canlıların yaşadığını da unutma.”
Ardından…
“Rantçının değil halkın belediyesini istiyoruz” dedi ve ziyaretine gelen muhtarlara söylediklerini anımsatıp şöyle bitirdi:
“Bursa’yı Nilüfer gibi yap.”
Akkuş: Düşlerimizde bir Bursa var
CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş’u gençlik yıllarından, hatta futbol oynadığı yıllardan beri tanırız, ama hiç bu kadar heyecanlı görmemiştik. Kendi aday olduğu süreçlerden daha heyecanlıydı.
Kalabalık salona seslenirken “Bizim düşlerimizde bir Bursa var” diye başladı ve Bursa röntgeni anlattı. 1950’deki çok partili dönemden bu yana CHP’nin yalnızca 1977’de seçim kazandığını anımsatıp şunu söyledi:
“Bursa’yı yeniden inşa edeceğiz. Bir çok ilçeyi daha CHP bayrağı altında toplamak istiyoruz.”
Bozbey manifestosunu açıkladı: Birlikte bir Bursa hikayesi yazacağız
Kolay değil… 1999’da DSP Nilüfer Adayı olduğunda, partisinin ilçe yönetimi istemeyip istifa etmişti. İlk yıllar partiyle arası olmadı, ama Nilüfer’e kendini sevdirdi. İstenmeyen aday olarak başladı, 3’ü CHP Adayı olarak 4 seçim yaşadı ve 20 yılın sonunda bırakılmak istenmeyen belediye başkanı haline geldi.
Bu kez…
CHP Büyükşehir Adayı olarak Bursa’nın karşısına çıktı. Adaylığının tanıtıldığı toplantıda da Bozbey’i markalaştıran kişiliğini sürdüreceği mesajı verdi:
“Evinizden, sokağınızdan, mahallenizden biriyim. Kardeşiniz, ağabeyiniz, evladınız Mustafa’yım.”
Sonra da…
Projelerini değil, ama manifestosunu açıkladı:
“Kavga etmeye değil. barışa geliyorum… İnsan için şehir anlayışını uygulamak istiyorum, araç için değil… Yaşamı kolaylaştıracağız… Yardım yaparken bir elin verdiğini diğeri görmeyecek…”
İşgörenle işvereni buluşturacağını, insanla ve çevreyle barışık sanayi anlayışı getireceğini, kırsala destek vereceğini sıralarken “Hesap verebilir ve şeffaf olacağız” sözü verdi.
Şu cümleyle de bitirdi:
“Birlikte bir Bursa hikayesi yazacağız. Allah bizi utandırmasın.”
Büyükataman’dan kritik uyarı: Gezi ruhundan kötü kokular geliyor
Açıkça söylemek gerekirse… Dikkatlerin yerel seçime ve adaylık kulislerine yoğunlaştığı bir ortamda MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ülkenin karşı karşıya olduğu asıl sorunları ortaya koydu.
O nedenle…
MHP Genel Başkan Yardımcısı olan Bursa Milletvekili Mustafa Hidayet Vahapoğlu’nun da katıldığı basın toplantısında Büyükataman’ın yaptığı uyarıları önemsedik.
Özellikle…
Cumhur İttifakı’nın gerekçisi olan “Türkiye’nin beka sorununa” dikkat çekerken çevremizdeki tehlikeleri anımsatıp şu uyarıyı yaptı:
“31 Mart seçimi, cumhuriyetimizin 100. yılına giden sürecin en kritik aşaması. Bu aşamanın güvenle geçilmesi gerek.”
Şu sözleri de çarpıcı:
“Sandıkta bulamadıklarını sokakta bulmak için el ovuşturanlar var. Sarı yelek rüyasına kapılanları hüsran bekliyor. 31 Mart’tan önce sokakları karıştırmak istiyorlar, 1 Nisan için hazırlık yapıyorlar.”
Bu noktada…
Sosyal medyada Kandil’den açılan sahte hesaplarla kışkırtmalar yapıldığını söyleyip ekledi:
“Gezi ruhu dedikleri ruhtan kötü kokular geliyor. Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlerin hesabı mahşere kalmadan bu dünyada görülecek.”
“At pazarlığı yapmadık, partimizi ezdirmedik”
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, beka tehlikesi olduğunu anlattığı basın toplantısında Cumhur İttifakı’nın aday paylaşımıyla ilgili değerlendirmeler de yaptı.
Bakışı şu:
“Konuyu at pazarlığına çevirmedik, partimizin hakkını da ezdirmedik. MHP’nin belediyelerden vazgeçtiğini, teslim olduğunu söylemek sefillik.”
Şunu da ekledi:
“3-5 belediye az ya da fazla derdinde olmadık. Gönül elbette fazlasını istiyor, ama belediye meclislerinde denetlemenin önemli aktörü olacağız.”