Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Lise eğitimi zorunlu, ama 2.700 öğrenci evde kaldı!

Elektronik postamıza her gün değişik kişilerden aynı konulu iletiler geliyor. Çocuğunun, kardeşinin, yeğeninin, ya da yakınının kısa adıyla TEOG olarak bilinen Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Sınavı sistemi nedeniyle liseye kayıt yaptıramadıkları anlatılıyor.

Anladığımız şu:

Çocuğu evde kalanlar, bu sorunu kendilerinin yaşadığını düşünüp çaresizlik sergiliyorlar. O nedenle de organize bir itiraz ya da tepki yansımıyor. Sorunun sanılandan çok daha vahim olduğunu, Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu’nu dinleyince anladık.

Eğitim adına şu sıralar yaşanan dramı adım adım anlattı:

Tüm okullar TEOG puanına göre öğrenci alıyorlar. Anadolu Liseleri, İmam Hatip Liseleri, meslek liseleri dahil.”

Şunu anımsattı:

Geçenlerde kendi çabamla araştırma yaptım. 43 bin öğrencinin liseye yerleştirilmesi gerekiyor. Oysa okulların kontenjan sayıları, 4 bin civarı öğrencinin açıkta kaldığı sonucunu veriyor.”

Şunu ekledi:

Kendi hesaplamamla yaptığım açıklamaya Milli Eğitim’den değil, ama Eğitim Bir-Sen Başkanı Numan Şeker’den cevap geldi ve açıkta kalan öğrenci sayısının yalnızca bin olduğunu söyledi.”

Sonra da şunu açıkladı:

Araştırmama devam ettim ve gerçek rakama ulaştım. Şu anda Bursa’da 2 bin 700 öğrenci liseye kayıt yaptıramadığı için açıkta kaldı.”

Yani…

Durum şu: 4+4+4 sistemi gereği lise eğitimi zorunlu. Fakat TEOG puanlaması nedeniyle Bursa’da 2 bin 700 öğrenci, okullar açılalı 2 hafta olduğu halde liseye kayıt yaptıramadığı için çaresizce evinde oturuyor.”

Peki…

Böylesine ciddi bir sorunu çözmek için hiçbir şey yapılmıyor mu?

Türkoğlu onun da cevabını verdi:

Milli Eğitim Bakanlığı e-okul sisteminden bir duyuru yayınlayıp, hiçbir yere yerleşemeyen çocukların 7 Ekim’e kadar İlçe Milli Eğitim’lere başvurup 3 tercih yapmalarını istedi.”

O başvurular bugün sona eriyor. Ne var ki Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu umutlu değil:

Oturdum Bursa’daki tüm okulları taradım. Hiçbirinde boş kontenjan yok. O nedenle umutlu bir durum göremedim.”

Bir de örnek verdi:

Yıldırım’da Değirmenönü Has Asansör Meslek Anadolu Lisesi 66 puanla öğrenci aldı. Merkezde en düşük puanla öğrenci alan okul burası. Fakat şu anda 300 puanlı öğrenci başvursa alamaz. Çünkü boş kontenjanı yok.”

Eğer…

Vali el koymazsa, İl Milli Eğitim Müdürü çözüm bulamazsa durum gerçekten vahim. Okullar açılalı 2 hafta olduğu halde, liseye kayıt yaptıramadığı için 2 bin 700 öğrenci evde oturuyor.

Akıl alacak gibi değil.

 

Iraklı Türkmen çocukları okula gidemiyor

 

Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu önemsediği bir başka konuyu paylaşırken, “Suriye’den gelenlere verilen Beyaz Kart’la hastanelere gidebiliyorlar, okula kayıt yaptırabiliyor” diyerek söze başladı ve şunu açıkladı:

Bursa’da, IŞİD nedeniyle Irak’ın Musul ve Telafer bölgelerinden gelen 70 civarında Türkmen aile var. Yaklaşık 400 nüfus. Suriye’den gelen çocuklar gibi, Irak’tan gelen Türkmen çocuklar da okula gidebilmeliler.”

 

Büyükataman: 45 günlük süreci millet sorgulamalı

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu mitinglerinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için “Her şeye karşı çıktı” diyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da “Madem her şeye karşısın neden siyaset yapıyorsun, seçime neden giriyorsun?” diye sesleniyor.

Miting meydanlarında iki liderin de açıktan Bahçeli’yi neden hedef aldıklarını MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’a sorduk.

O da…

Önce Bahçeli’nin 7 Haziran gecesi açıklamalarını ayrıntılı şekilde yorumladı ve “Bir olmazı göstermeye çalıştı. Çözüm denilen, bize göre çözülme olan sürecin çözümsüzlük olduğunu anlatabilmek için strateji geliştirdi” dedi.

Ardından…

Bahçeli’nin bu stratejiyle sonuçların nasıl okuyup yorumlaması gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayıp şunun üstünde durdu:

Başından beri milletvekili sayıları yeterli 3 partinin geniş tabanlı koalisyon kurarak milletin çözüm bekleyen sorunlarına çözüm eksenli model önerdi.”

Bu yolda…

Bahçeli’nin önerilerin tümünde demokrasi vurgusu yaptığına dikkat çeken Büyükataman net bir ifadeyle şunu söyledi:

İlk akşamdan erken seçim çağrısı yapan ve Türkiye’yi kaosa sürükleyen parti nitelemesini hak etmedik. Bunlar kasıtlı ve önyargılı.”

Sonra da…

Hükümet kurulması için AK Parti Genel Başkanı olarak Ahmet Davutoğlu’na verilen yetkiyle başlayan sürece işaret etti:

45 günlük süreci milletimizin iyi sorgulaması gerekir.”

Bakışı şu:

AKP 13 yıldır ülkeyi yönetiyor. CHP’nin köklü geçmişi var. Birbirlerini tanımış olmaları gereken 2 parti, milletin aklıyla alay eder gibi istikşafi görüşmeler adı altında birbirlerini keşfetmeye çalıştılar. 32 gün sürdü.”

Bu noktada…

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna “koalisyon teklifi almadıklarını” açıkladığını anımsattı ve “Öyleyse 32 gün ne yaptılar? Pasta, börek, yemek tarifi mi konuştular?” diye sordu.

Aynı şekilde…

AKP heyetinin MHP’ye de koalisyon teklif etmediğini, yasak savarcasına kendi kuracakları hükümetlere destek istediklerini söyledi ve ekledi:

Oysa MHP her zamanki titizliğiyle tüm ayrıntılar üzerine hazırlanmıştı. Koalisyon protokolu, kabine dağılımı bile taslak olarak hazırdı.”

 

MHP, Meclis’te nasıl oyun bozdu?

 

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman dünkü sohbetimizde, geride kalan süreçle ilgili çok özel bir bilgi paylaştı:

13 Ağustos’ta CHP görüşmelerinden sonuç alınamadığını açıklayan AKP, 14 Ağustos günü MHP’den randevu istedi. Fakat 15 Ağustos’ta Meclis Başkanlığı’na olağanüstü toplantı isteğiyle başvuru yaptılar.”

Ardından…

O toplantıda, erken seçim önergesi vereceklerdi” dedi ve devam etti:

Bize yasak savmak için geleceklerini fark edince, 17 Ağustos için randevu verdik. Böylece AKP’nin oyununu bozup boşa çıkardık.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X