Görünen o ki… Siyaset yeni bir sertlik sürecine girdi. Özellikle de, yeni bir partiye ağırlıklı taban verme durumunda olan MHP bu yeni sertlik sürecinin merkezini oluşturuyor.

Nitekim…

Genel başkan adaylığı için yola çıktığı MHP’de olağanüstü kurultayı sonuca ulaştıramayınca ihraç edilen Meral Akşener’e karşı sert söylemler dile getiren MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, bu sertliği MHP İl Başkanlığı bayramlaşmasında bir adım daha ileri götürüp ağır ithamlarda bulundu.

Örneğin…

“1 Kasım seçimleri sonrası Sayın Genel Başkanımız neden hedef yapıldı?” diye soran Büyükataman’ın şu sözleri, MHP’den olası kopuşlara yönelik önümüzdeki süreçte izlenecek sert siyasetin işaretiydi:

“Çok şükür ki, ayakta kalmış son kale olarak hala varız. Türkiye üzerine oyun kuranların ilk olarak MHP’yi hedef seçmesi bu nedenledir.”

Sertliğin şiddetini de gösterdi:

“Partimiz üzerinden hesap yapanların, ‘değişim’, ‘dönüşüm’ ve ‘yeni’ gibi sihirli sözcüklerin arkasına sığınarak ülkemizi sürüklemek istedikleri nokta, batılı emperyalist güçlerin Osmanlı’nın yıkım projesinin ismi olan Şark Meselesi’nin izlerini taşıyor.”

Dozunu giderek arttırdı:

“Türk siyasi ve sosyal hayatını yerel işbirlikçiler eliyle dizayn etme çabaları bu sefer sert kayaya çarptı.”

Hedefin adını da koydu:

“FETÖ, MHP’de aradığını bulamayınca gözünü tabanımıza dikti.  Şimdi de sözde muhalifleri kullanarak partileşme ve milliyetçi-muhafazakâr oyları sözde ‘hizmet’ çatısı altında toplama hesapları yapıyor.”

Bu noktada…

“Milliyetçi-muhafazakâr seçmen, adalet ve hukuk gibi kavramlar üzerinden avlanmaya çalışılıyor” dedi ve CHP’yi de hedef kapsamına aldı:

“Bölücü terör örgütü PKK’nın siyasi kanadına kol kanat gerenlerin ve FETÖ ile dayanışma içine girenlerin kirli işbirliği yollara serilince yolları aşındırma eylemleri başlatıldı.”

Mesajı da şöyle tamamladı:

“MHP’yi mahkeme koridorlarına düşürenlerin asıl amacı iç muhalefet değildir. Amaç MHP’yi ya imha ya da teslim almaktır.”

 

Parti içi hareket MHP’ye yaramış

 

MHP İl Başkanlığı bayramlaşması için Kültürpark’taki Orman Çay Bahçesi’ni dolduran teşkilatları hareketli gördük.

AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ile DP İl Başkanı Ali Biliz’in de katıldıkları bayramlaşma Lütfi Taşçı hocanın Kur’an-ı Kerim okumasıyla başladı.

Bursa Milletvekili Kadir Koçdemir’in olmadığı bayramlaşmada sert bir uyarı da İl Başkanı Tevfik Topçu’dan sonra konuşan Ülkü Ocakları Bursa Şube Başkanı Kasım Güler yaptı:

“Herkes haddini ve yerini bilecek. Sosyal medya kahraman yapmaz, dikkat edin.”

 

CHP’nin gündeminde Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşü var

 

Bu dönem… Siyasi motivasyonu en yüksek parti olarak CHP dikkat çekiyor. Rferandumdaki yüzde 49 hayır oyuyla umutlanan CHP tabanı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşüyle motivasyonunu sürdürüyor.

Nitekim…

CHP İl Başkanlığı’nın bu kez Nilüfer’deki 3 Fidan Parkı’nda düzenlediği bayramlaşmaya katılım CHP ölçülerinde iyiydi. Fakat havanın sıcak olması nedeniyle ağaç altlarındaki gölgelere sığınan partililer katılımı görüntüye yansıtamadılar.

Ameliyat sonrası dinlenme süreci nedeniyle İl Başkanı Şadi Özdemir’in katılamadığı için İl Sekreteri Muharrem Or’un yönettiği bayramlaşmaya, milletvekilleri Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, PM Üyesi Orhan Sarıbal ile Dr. Ceyhun İrgil yürüyüşten geldiler ve tören bitiminde de yeniden yürüyüşe katılmak üzere Bolu’ya doğru yola çıktılar.

Konuşmalara da, Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşü damgasını vurdu. Dr. İrgil’in verdiği bilgiler de dikkat çekiciydi:

“Tarihteki en uzun siyasi yürüyüşün Gandi’nin yaptığı bilinir. Fakat o 400 kilometre yürümüştü. Genel Başkanımız 430 kilometreyle tarihin en uzun yürüyüşünü yapıyor.”

Çağrısı da şu oldu:

“Tarihe tanıklık etmek için ne yapın edin, bu yürüyüşün bir bölümünde yer alın ki torunlarınıza anı olarak anlatın.”

Benzer çağrıyı Prof. Dr. Karabıyık ve Sarıbal da tekrarladılar.

 

Baba-kız rakip oldular, ralli pistlerinin tozunu attılar!

 

Adı Esmanur Gülbahar. Henüz 18 yaşında. Özlüce Sınav Koleji’nden bu yıl mezun oldu. Hedefinde sosyoloji ya da iletişim okumak var.

Bir gün medya sektöründe birlikte çalışır mıyız bilinmez, ama arkasında güçlü bir destek olursa otomobil sporlarında çok büyük başarılara imza atacağı belli.

Çünkü…

Rallilerde pilot olarak yarışıyor ve hiç de gözardı edilecek bir rallici değil.

Üstelik..

Son yarışlarda babası Mustafa Gülbahar’la rakip olarak karşılıklı direksiyon sallıyorlar.

En son 30 yıl önce yarışan ve girdiği her yarıştan kupa çıkaran Mustafa Gülbahar aynı zamanda hiç kaza yapmayan pilot olarak da tanınıyor. Mustafa Gülbahar yıllar önce kısa süre de olsa siyaseti denedi, ama pistlerdeki ortamı siyasette bulamadı.

O bakımdan…

Deneyimli pilot Mustafa Gülbahar ile azimli kızı Esmanur Gülbahar’ın rakip olarak yarışmaları büyük ilgi topluyor.

Nitekim…

2017 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk ayağı olan Ege Rallisi’nde rakip olarak yariştılar. 2017 Türkiyen Tırmanma Rallisi’nin ilk ayağı olan Orhangazi Tırmanma Yarışı’nda Kategori 4′te üçüncülğk kupasıyla En İyi Kadın Sürücü ödülünü alırken, babası deneyimli pilot Mustafa Gülbahar’a Kategori 2′de rakip oldu. Fakat Mustafa Gülbahar yarışı ikinci bitirerek kupa kaldırdı.

 

Arızalanan aracını iterek finişe götürdü

 

​2017 Türkiye Ralli Şampiyonası’nın ilk ayağı olan Ege Rallisi sırasında Esmanur Gülbahar talihsiz bir olay yaşadı. Talihsizliğinin ilki yanlış co-pilot seçiminden, ikincisi de aracının mekanik arızasından kaynaklanıyordu.

Öyle ki…

Finiş görmek üzereyken otomobili durmuş ve bir daha çalışmamış. Esmanur Gülbahar direksiyondan inmiş, gelen çekiciyi kabul etmeyip otomobili iterek bitiş çizgisine götürmüş, fakat aracı çalışmadığı için yarış dışı kalmış.