Daha önce de yazdık… Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile ilk olarak AK Parti İstanbul Kurucu İl Başkanı olduğu dönemde tanıştık. O günden beri de düşüncemiz hiç değişmedi:

Samimi, sakin, soğukkanlı, çalışkan, enerjik, mütevazı, pozitif ve kararlı.

Bunların hepsi önemli özellikler, ama pozitif değerlendirmesini ayrı tutmakta yarar var. Çünkü Bakan Müezzinoğlu insanlara yaklaşırken de, sorunları ele alırken de pozitif yaklaşım gösteriyor.

Böylece…

Siyasetçi olarak karşısındakine güven veren bir duruş sergiliyor.

Nitekim…

Olay Medya’ya dün yaptığı ziyarette kendisini izlerken, meslektaşlarımızın sorularına verdiği cevaplar sırasında sergilediği pozitif bakış açısı ve bu yöndeki yaklaşıma bir kez daha tanık olduk.

Ziyarette…

Genel sohbet içinde, biraz da sağlık alanının siyasi irade yönünü ilgilendirdiği için, “İlaç fiyatlarını nasıl düşürdünüz?” diye sorduk.

Çarpıcı bir örnek verdi:

“Antibiyotik bir ilaç var. 2002 yılında fiyatı 48 liraydı. Şimdi 9 lira.”

Fiyatların düşürülme mücadelesini anlatırken net bir ifade kullandı:

“Türkiye’nin güçlü bir alıcı olduğunu hem yerli, hem yabancı ilaç üreticilerine çok iyi anlattık, kararlı davrandık.”

Ardından…

“İlaç üreticilerine, ‘Şu ilacın dünyadaki fiyatı bu, bize niye pahalı satıyorsun?’ diye sorduk” dedi. Maliyetlerin düşmesinden sonra ortaya çıkan yeni satış fiyatlarını da yine çarpıcı bir tabloyla ortaya koydu:

“2002 yılında 700 milyon kutu ilaç için 13.5 milyar lira ödedik. 2013 yılındaysa 1 milyar 700 milyon kutu ilaca 14.5 milyar lira ödendi.”

Bu durumun…

Yani hem yerli hem uluslararası dev ilaç üreticileriyle yapılan görüşmelerde elde edilen fiyat indiriminin Türkiye’deki siyasi istikrar sayesinde gerçekleştiğini söyledi.

Oradan da, bugünün siyasi ortamına geldi:

“Tek bir dertleri var, istikrarın bozulması. Çünkü, biliyorlar ki siyasi istikrar bozulduğunda ekonomik istikrar bozulacak. İstikrar bozulunca da su bulanacak ve bulanık suda büyük balıklar kolaylıkla avlanabilecek.”

Şunu da ekledi:

“Dertleri bu, büyük balıkları avlamak istiyorlar.”

 

 

Bursaray’da Müezzinoğlu sürprizi

 

 

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun pek bilinmeyen bir özelliği var. Sabah erken saatte, kalmakta olduğu misafirhaneden yaya olarak çıkıyor ve caddelerde tek başına dolaşıyor.

Dün bir sürpriz daha yaptı.

Saat 08.50’da Acemler İstasyonu’ndan sıradan bir yolcu gibi Bursaray’a bindi. AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun’un da eşlik ettiği ve Duaçınarı İstasyonu’na kadar süren raylı yolculukta, yolcularla sohbet etti.

Bu da, Bakan’ı bir anda aralarında gören Bursaray yolcuları için sürpriz oldu.

 

“AK Parti’nin rakibi kendisi” diyen Müezzinoğlu uyarıyor

 

Konuk Sağlık Bakanı olunca, doğal olarak sohbet sağlık sorunları ve yatırımları üzerine yoğunlaşıyor. Üstelik sağlık konusu herkesi ilgilendirdiği için, konuşulacak çok şey oluyor.

Yine de…

AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun, İl Başkan Yardımcısı Davut Gürkan ve bazı il yöneticilerinin de katıldıkları dünkü sohbette, AK Parti Bursa Milletvekili Adayı olan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na siyasi bir soru yönelttik:

“7 Nisan’dan beri aday olarak sahadasınız. Bursa’da rakibiniz kim? CHP mi, MHP mi, HDP mi sizi zorluyor?”

Net bir cevap verdi:

“AK Parti’nin tek rakibi kendisi. Güçlü bir altyapısı var. Onun için sahada kendimizle yarışıyoruz.”

Şunu vurguladı:

“İnsan başarıyı kendisiyle yarışırsa yakalar. AK Parti kendisiyle yarışan bir parti. 2002’den beri reel olarak vicdanlara ve zihinlere hitap eden bir parti.”

Sonra da…

Biraz çağrı ve biraz da uyarı özelliği taşıyan ifade kullandı:

“Ben inanıyorum ki, akıllar ve vicdanlar sandık başına gidildiğinde daha iyi tecelli edecektir. Vatandaşın bizi tercih etmesi için pek çok neden var. Keşke diğer partiler de bizim kadar iyi olsalardı.”

Bu noktada…

“Türkiye uçağa binmeye, uçuşa geçmeye hazırlanıyor. Başka partileri tercih edip, mazotu olmayan uçağa binmenin anlamı var mı?” dedi ve ekledi:

“Millet çok ağır bedeller ödediği için hatanın maliyetini biliyor.”

 

Arınç’tan Emek’te ev ziyaretleri

 

Pazar günü yapılacak seçimler öncesinde siyasi partiler son kozlarını ortaya koyuyorlar. AK Parti’de 2004 yerel seçimlerinden beri Bursa’ya özgü seçim çalışması olarak uygulanan ev ziyaretleri yine gündemde.

Nitekim…

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç bugünkü Bursa programında önce Emek’e gidip esnaf sohbetleri yapacak, sonra da kanaat önderleri Şehamettin Durgun, Cebrail Söylemez, Cemalettin Yalçıner’i evlerinde ziyaret edecek.

Ardından Demirtaş’a geçip Mehdi Geçit ve Mümin Kutlay’ı ziyaret edecek.

 

“Cüneyt Yıldız’ın vasiyeti” kabul oldu, Gürsu’ya hastane

 

Sağlık Bakanlığı, kentin en doğu noktasındaki Gürsu-Kestel bölgesine yeni bir Devlet Hastanesi yapmayı planladığında, geçen hafta görevi başında uğradığı silahlı saldırıyla yaşamını yitiren Gürsu Belediye Başkanı Cüneyt Yıldız karşı öneri getirmişti:

“Biz hem sanayi bölgesiyiz, hem yerleşim yoğun. Gürsu’ya ayrı bir hastane gerekli.”

Fakat…

Bakanlık Gürsu ve Kestel’e ayrı ayrı hastane yapma düşüncesine sıcak bakmamış, onun yerine Kestel Kavşağı’nın içine iki ilçeye birden hizmet verecek hastane planlamıştı.

Ne var ki…

Gürsu Belediye Başkanı Yıldız’ın makamında silahlı saldırıya uğramasının ardından ilçede “Burada hastane olsaydı Cüneyt Başkan’a daha çabuk müdahale edilebilirdi” tartışmaları başladı.

İşte…

O tartışmalara son noktayı dün Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu koydu:

“Rahmetli Cüneyt Başkan’ın Gürsu’ya hastane yapılması isteğini ben vasiyeti olarak kabul ediyorum.”

Bunun anlamı şu:

Sağlık Bakanlığı, iki ilçenin ortak kullanacağı 200 yataklı tek hastane düşüncesinden vazgeçti. Bunun yerine, Gürsu’ya ayrı, Kestel’e ayrı Devlet Hastanesi yapılacak. İki hastane de 100’er yataklı olacak.

Dahası…

Vasiyet kabul ettiği Gürsu Devlet Hastanesi, rahmetli başkanın gösterdiği Ankara Yolu’na çıkıştaki 95 dönümlük araziye yapılacak.

Üstelik…

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu hastaneyi açıklarken hedef de koydu:

“Cüneyt Başkan’ın ölüm yıldönümünde hastaneyi açmak istiyoruz.”