En son… MHP’nin seçim beyannamesini açıklamasıyla 7 Haziran için siyasi partiler seçim beyannamesi adı altında vaatlerini kamuoyu önüne koydular.

İlk göze çarpan şu:

Siyasi partilerin tümü, bugüne kadar yaptıkları ideolojik vurgulardan vazgeçip ekonomik söylemlere yöneldiler, ekonomik vaatler ortaya koydular.

Bunda…

Hiç kuşku yok ki sokaktaki ekonominin içinde bulunduğu sıkıntı önceliği oluşturuyor. Ancak, şunu da göz ardı etmemek gerekiyor:

Özellikle CHP geçmiş seçimlerde başta laiklik ve ulusalcılık olmak üzere, toplumun günlük yaşamı içinde önceliği olmayan konuları öne çıkarırken, AK Parti toplumun önüne kalkınma, refah, büyüme hedefleri koydu.

Nitekim…

Zaman zaman tekrarladığımız gibi; AK Parti 2007 genel seçiminde sağlık politikaları ve yatırımlarını, 2011 genel seçimin de başta duble yollar olmak üzere ulaştırma yatırımlarını öne çıkararak seçmene umut verdiği için kazandı.

Çünkü…

Diğer partiler ideolojik söylemlerle meydanlara çıktıklarında, kendi taraftarları dışında geniş kitlelerin ilgisini çekemediler.

Oysa…

Toplumun umut vereni ve hedef göstereni sevdiğini 2007 ve 2011’de gördük.

Bugünse…

CHP’nin seçim beyannamesiyle başlayan yeni bir siyasi süreç var. CHP geçmişte toplumun ilgisini çekmeyen alanlara takılmak yerine, vatandaşın cebini ilgilendiren konulara el atan bir seçim beyannamesi açıkladı.

Bir anlamda, reformist davranıp siyasi kulvar değişikliği yaptı.

Büyük de ilgi gördü.

Nitekim…

Sonrasında, HDP ve SP-BBP’den başlamak üzere partilerin tümü CHP vaatlerinin üstüne çıkmayı hedefleyen programlar açıkladılar.

Pazar günü MHP’nin seçim beyannamesini açıklayan Devlet Bahçeli de aynı yoldan ilerleyip, daha iyi çalışılmış ve daha kapsamlı hazırlanmış seçim vaatleriyle kamuoyu karşısına çıktı.

Gerçi…

Bahçeli’nin konuşmasında milliyetçilik vurgusu var, ama ideolojiden çok AK Parti ya da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milliyetçi oylara yönelmelerini önleme amaçlı bir girişim izlenimi veriyor.

Buna karşın…

Yıllardır ekonomik hedeflerle seçmenin güvenini ve seçimi kazanan AK Parti de bugüne kadarki stratejisini değiştirip sosyal restorasyona yöneldi.

Öyle ki…

Son günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan değişik kentlerde katıldığı toplu açılış törenlerinde gerçekleştirdikleri yatırımları anlatma gereği duyuyor.

Dahası…

AK Parti’nin reklam filmindeki “Onlar konuşur, AK Parti yapar” cümlesi de bunu çağrıştırıyor. Bakalım bu yol değişikliği hangi partiyi nasıl etkileyecek…

 

HDP mi, Selahattin Demirtaş mı?

 

Türkiye’deki siyaset anlayışı içinde alışılmış bir düzen vardı. Güneydoğu ile bazı Doğu illerinden bağımsız milletvekili seçilenler TBMM’de parti grubu oluşturuyorlardı.

Bu kez…

HDP seçime girip baraj sorununa karşın parti olarak kamuoyu karşısına çıktı.

Bu noktada…

HDP’nin çıkış noktasını lidere sempatinin oluşturduğunu görüyoruz. Çünkü, barajı aşmak için Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı oylar üzerinden hesap yapılıyor.

Yani, parti gücü yerine lider gücü ana çıkış noktasını oluşturuyor. Bunun ne kadar başarılı olacağını 7 Haziran’da göreceğiz.

 

Başkanlık AK Parti’nin stratejisi mi?

 

Bugüne kadarki seçimleri büyüme, kalkınma, refah üçgeninde topluma umut vererek kazanan AK Parti bu seçim kampanyasında ekonomik vaatleri muhalefete kaptırdı.

Buna karşın…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meydanlarda sistemin tıkandığını anlatıp başkanlık sistemi istiyor.

Merak edilen de bu:

AK Parti bu seçimin gündemini elinden mi kaçırdı, yoksa muhalefeti başkanlık sistemi tartışmalarına çekerek ekonomik vaatlerinden uzaklaştırmak mı istiyor?

Gerçekten zor bir soru.

 

Küçük mucitler geleceğin yaşamını Bilim Şenliği’nde tasarlıyor

 

Gerçi… Bugün için pek çok ilde benzerleri var, ama Türkiye’nin ilk kapsamlı Bilim ve Teknoloji Merkezi’nin Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulduğunu biliyoruz.

Dahası…

Hemen her hafta sonu değişik illerin belediyelerinden Bursa Bilim ve Teknoloji Merkezi’ni gezmeye gelip gözlem yapanlar olduğunu da biliyoruz.

Sahip olduğumuz Bursa BTM özellikleriyle kente değer ve farklılık katıyor. Ama bunu işlevsel hale getiren ve toplumla buluşturan organizasyonlar var.

Örneğin…

Bursa Bilim Şenliği, bu merkezin en canlı organizması gibi bir işlev üstlendi.

Dün…

Bilim ve Teknoloji Merkezi Genel Müdürü Rıfat Bakan yarışmanın bu yıl dördüncüsünün yapılacağını söyleyince şaşırdık. 4 yıl ne de çabuk geçmiş.

Üstelik…

Merinos’ta ramazan şenliklerinin yapıldığı alanda gerçekleştirilecek bu yılki şenliğin, hedefi biraz daha ileri götürdüğünü görüyoruz.

Çünkü…

Tasarım ve İnovasyon ana temasıyla 8-10 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek şenlik bünyesinde proje yarışması da var. Tübitak’ın destek verdiği, 5 kategoriden oluşan yarışmada, küçük mucitler geleceğin yaşamını tasarlayacaklar ve sergileyecekler.

Bunları dolu dolu yaşama fırsatı da Bursa’nın elinde.

 

Bursa’dan yakılan ateş gerçek oluyor, TRT Balkanlar’a açılıyor

 

İlk girişim 2007 yılında yapıldığında Bal-Göç adına Zülkef Yeşilbahçe öncüsüydü. 2013’te genç bir mühendis olarak Hakan Kaya öne çıktı ve TRT’nin Balkanlara yönelik televizyon kanalı kurmasını istedi. Bursa Felsefe Kulübü Başkanı Gürkan Kaya’nın desteklediği istek geçen yıl 20 derneğin katıldığı TRT Balkan TV Kurulsun platformuna dönüştü.

Sonra…

Siyasiler pek ilgi göstermeyince hızını kaybetti. Fakat AK Parti İzmir Milletvekili Rifat Sait yeniden gündeme taşıdı. Üstelik çabalarıyla TRT Genel Müdürlüğü’nün Balkanların Avazı adıyla panel yapmasını sağladı. Panele Hakan Kaya, Gürkan Kaya ve Zülkef Yeşilbahçe’nin davet edilmelerini sağladı.

Onlar da, Balkan kökenli olan AK Parti Bursa Adayı ve Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu bilgilendirdiler.

Dün…

Ankara’daki panelden dönüşte konuğumuz oldular. Hem keyifli, hem heyecanlı gördük. “TRT’nin Balkanlara yayın yapacak bir televizyon kanalı için hazırlık yaptığı izlenimi edindik” dediler.