Gördüğümüz şu: Sağlık sistemi sürekli kendini yeniliyor ve günün koşullarına uygun yeni modellerle topluma sağlık hizmeti üretiyor.

Geçmişte…

Sistem hastaneler üzerine kuruluydu ve bu nedenle de sağlık sorunu yaşayanlar hastanelere gitmek zorundaydı.

Buna…

Bir yandan sağlık ocakları eklenirken, bir yandan da aile hekimliği yoluyla koruyucu sağlık hizmeti başladı ve gerekli görülmeyen hastalar sevk edilmediği için de hastanelerin yükü azaldı.

İşte…

Uygulama günün koşullarına göre yenilenirken, bu kez de aile hekimliği ile hastane arasına yeni bir kademe geldi. Daha doğrusu, hastaneler dışında branşlaşarak uzmanlık hizmeti verecek yeni bir model devreye giriyor:

Sağlıklı Yaşam Merkezi.

Yeni uygulamanın bir örneğini, aynı zamanda İl Halk Sağlığı Müdürü olan İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan ile birlikte gezdik.

Tepederbent’e yeni ve modern Mudanya Devlet Hastanesi yapılmasıyla boşaltılan kordondaki eski hastane binası tepeden tırnağa yenilenerek Mudanya Sağlıklı Yaşam Merkezi’ne dönüştürüldü.

Burada…

Çağın hastalıkları olarak ortaya çıkan ve bulaşıcı olmayan kronik hastalıklar takip altına alınarak tedavi edilecekler.

Mudanya’daki toplam 24 aile hekiminin sevk ettikleri hastalar yanında bireysel başvuru da alacak merkezde yüksek tansiyon, diyabet, obezite, kanser gibi hastalıklarla birlikte uyuşturucu, sigara, internet gibi yine çağımızın bağımlılıkları da takibe alınıp tedavi edilecekler.

“Bu bir ara model” diyen İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan, sınırlı acil hizmeti de verileceğini söyledi.

Merkezde…

İl Sağlık Müdürlüğü’nün kullandığı sağlık hizmetleri birimleriyle birlikte İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün Toplum Sağlığı Merkezi çatısı altına topladığı birimler de yer alıyor.

Psikososyal danışmanlık, çocuk gelişimi, ağız ve diş sağlığı, sağlıklı beslenme, yaşam danışmanlığı, sağlıklı yaşlanma, üreme birimleri kuruldu.

Her odanın hastalığın psikolojik etkilerine göre farklı renklerde tefriş edildiği Mudanya Sağlıklı Yaşam Merkezi branşlarında uzman doktor ve psikologlarla başvuranlara hizmet verecek.

 

Her bölgeye özelliğine göre branşlar

 

Sağlık Bakanlığı’nın  modeli Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde ilk uygulama Bursa’da başladığı gibi, en büyük yaşam merkezleri Bursa’da oluşturuldu.

Üstelik…

İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan, açılan her yaşam merkezinin bulunduğu bölgenin özelliklerine uygun branşlarda hizmet vereceğini söyledi.

Örneğin…

Yıldırım’daki 75. Yıl Mahallesi’nde ergenlik ve anne-çocuk sağlığı öne çıkarken, Nilüfer’in sosyoekonomik yapısına uygun olarak da kanser ve diyabet hastalıklarına önem verildi.

 

Eski hastaneler Sağlıklı Yaşam Merkezi oluyor

 

İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan ile Mudanya eski devlet hastanesinde açılacak Mudanya Sağlıklı Yaşam Merkezi’ni gezerken şunu söyledi:

“Karacabey, Mustafakemalpaşa, İnegöl, Orhangazi, Gürsu’da yeni hastaneler yaptığımız için, eski hastane binalarını Mudanya’daki gibi Sağlıklı Yaşam Merkezi’ne dönüştürüyoruz.”

Şu bilgiyi de verdi:

“Osmangazi’de Çekirge Devlet Hastanesi binasına, Yıldırım’da eski İhtisas Hastanesi bahçesine merkez yapacağız. Nilüfer’de de en uygun yerde proje yaşama geçecek.”

 

Bursalı siyasetçi, İran’daki seçimlerin gözlemcisi oldu

 

Gerçi… Şu an aktif siyasete uzak, ama bizim için Bursa’da son dönemin en üretken siyasetçisi özelliği devam ediyor. Ali Mollasalih uzak durduğu siyaseti nerede olursa olsun izlemekten de vazgeçmiyor.

Öyle ki…

Geçen hafta İran’daki cumhurbaşkanlığı seçimini de yakından gözlemleme şansı buldu.

Tahran, İsfehan, Kum, Kaşhan, Şiraz kentlerini otobüsle gezen, Mollasalih seçim işleyişindeki farkı şöyle anlattı:

“Sandıklarda seçmen listesi yok. İsteyen istediği sandıkta oy kullanabiliyor. Yalnızca kimliği işaretleniyor, parmağı boyanıyor.”

Yanı sıra…

“Oy sandıkları camilere ve okullara kuruluyor” diyen Mollasalih şuna dikkat çekti:

“Mollaların adayı Reisi taraftarlarına camilerde oy kullanmaları, Ruhani de mekteplerde oy kullanmaları çağrısı yaptı. O nedenle sandıklardaki kuyruk daha oylama sırasında sonucu belli etti.”

Şunu da ekledi:

“Kadınların reformcu Ruhani’ye oy verdiklerini gözlemledim.”

Yine de…

Oylamada kritik bir durum var:

“Adayları Devrim Konseyi belirliyor, kimse kendisi aday olamıyor. Seçimin sonucunu da Rehber açıklıyor. Oyların nasıl sayıldığını kimse bilmiyor.”

Turistik yerlerdeki sandıklarda daha demokratik seçim yapıldığını kaydeden Mollasalih, kuyruklar uzadığı için 20.00’de bitecek seçimin önce 22.00’ye, sonra 24.00’e kadar uzatıldığını söyledi.

 

İran’da molla olmak kolay değil!

 

​Tahran Havaalanı’na indiğinde, molla rejimi nedeniyle soyadına güvenen Ali Mollasalih, yanıldığını çok çabuk anlamış. “Halk mollalara çok tepkili” deyip izlenimini anlattı:

“Mollalar kadınları korumak için nikahtaki dini mihri çok sert uygulamışlar. Konuştuğumuz erkeklerin hepsi tepkiliydi.”

4 günlük gezide halkın Türkleri çok sevdiğini gördüklerini ve eve davet aldıklarını kaydeden Mollasalih seçimi şöyle özetledi:

“İran halkı dünyayla kavga istemiyor, ambargoya yol açacak lider istemiyor.