Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz

Salgın sonrası buna da hazırlıklı olmak gerekiyor: Ehliyetli yaşam

Şubat ayının son günleriydi… Gündemimizde İdlib gibi, Doğu Akdeniz’de doğalgaz aranması gibi, Libya ile yapılan anlaşma gibi konular vardı.

Bir yandan da…

Bursa’nın yatırımlarını konuşuyorduk. İnşaatı arzu edilen hızda ilerleyemeyen trenin hızı tartışma konumuzdu.

O süreçte…

Bursaray’ın Emek’ten Şehir Hastanesi’ne uzatılması projesinin Ulaştırma Bakanlığı tarafından üstlenildiğinin açıklanması yüzleri güldürmüştü.

Derken…

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca gündeme Çin’den çıkıp hızla dünyaya yayılan koronavirüs salgınıyla ilgileri alınan önlemleri getirmeye başladı. Uyarıları mart ayından itibaren virüsün Türkiye’ye de girmesiyle sorunumuz oldu.

Artık…

Her günümüz ve günümüzün her anı virüsle mücadele ve açıklanan vaka-can kaybı rakamlarıyla geçiyor.

Bir yandan da…

Virüs sonrası nasıl bir dünya ortaya çıkacağını tartışıyoruz. Çünkü, dünyayı kırıp geçiren bu virüsten sonra siyasetten ekonomiye her alanda hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hepimiz gördük ve iyice anladık.

Nitekim…

Olası sonuçlardan birini, 29 Mart günü bu sütunlardan aktardığımız değerlendirmesinde AK Parti Bursa Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu şöyle dile getirmişti:

“Dünyadaki güç dengeleri değişecek, artık tek kutuplu olmaktan çıkacak.”

Ardından…

Amerika’da yaşayan Türk Psikolog Gündüz Vassaf’la Habertürk Televizyonu’nda yapılan röportajı izlerken şu cümlesi dikkatimizi çekti:

“Bu salgından turizm çok etkilenecek. Ehliyetli turistler kabul edilecek.”

Bu sözleriyle…

Turizm rezervasyonlarında hastalığı olmadığına dair belge aranacağını öngören Vassaf’ın parmak bastığı nokta, geldiğimiz yeni aşamayı da gösteriyor.

Görünen o ki…

Salgın geçip normal günlük yaşama döndükten sonra hepimiz için geçerli olacak bir dönemle karşılaşacağız. Buna da ehliyetli vatandaşlık diyebiliriz.

İş başvurularından otel rezervasyonlarına, okul kayıtlarına, hatta toplu etkinliklere kadar virüs taşımadığı ya da sağlıklı olduğu belgeleri aranacak.

Kısacası ehliyetli yaşama da hazır olmak gerekiyor.

 

Maskeli yaşama alışmamız gerekecek

Koronavirüs salgını başladığında maske konusunda uzmanlar pek istekli değildi. Hatta, maske kullanmanın yararından çok zararları tartışılıyordu.

Ne var ki…

Gelinen noktada toplu bulunulan ortamlarda maske kullanımı zorunlu hale geldi. Bazı mekan ve ortamlara maskesi olmayanların girişleri engelleniyor.

Zorunlu hale gelince, henüz tam sonuca ulaşılamasa da maske dağıtımını devlet üstlendi.

Görünüşe göre…

Salgın geçse bile maske yaşamımızdan çıkmayacak. Dünya uzun süre maskeli yaşamaya alışacak.

 

Bu maskeler anlamlı: Belediyenin okulunda belediye için üretiyorlar

Haber gazetelerde yer aldı… Murat Hüdavendigar Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin yabancı öğrencileri, okulların kapalı olduğu şu süreçte ülkelerine dönmeyip Osmangazi Belediyesi için siperlik maskeler üretmişler.

İlgimizi çeken şu:

Osmangazi Belediyesi tarafından 2014 yılında Hamitler Mahallesi’nde temeli atılan Murat Hüdavendigar Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi, 2016’da 5 kıtadan gelen öğrencileriyle eğitime başladı.

Bir belediyenin yaptığı ilk okul değil elbette, ama uluslararası öğrencileriyle model özelliği taşıyor.

Görünen o ki…

Model olarak ilk olan okulun öğrencileri, örnek bir davranış sergileyip bugün için çok değerli olan maske üretimine katkı sağlamışlar.

Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar da öğrencilerin yaptığı bu özel maskeleri sağlık çalışanlarına armağan ederek daha da anlamlı hale getirmiş.

Yaşadığımız zor süreçte bu tür haberler insana moral veriyor.

 

Borel’in ilk siparişi Osmangazi’den

Temizlik zaten önemliydi… Koronavirüs bunu bir kez daha anımsattığı gibi, hijyen yaşamayı zorunlu hale getirdi.

Türkiye de bu zorlu süreçte kendi dezenfektanını üretti ve Eti Maden’in milli üretimi olan Borel satışa sunuldu.

İşte…

Günlük yaşamımıza giren el dezenfektanı Borel için ilk siparişi de Osmangazi Belediyesi verdi ve satın alan ilk belediye oldu. Pazartesi sabahı önce belediye çalışanlarına dağıtılacak olan milli dezenfektan, önümüzdeki haftadan itibaren Osmangazi’de kullanılacak.

 

Bursa’nın önerisi TBMM gündeminde: Minarelerden İstiklal Marşı

Önümüzde çok önemli bir gün var. 23 Nisan 2020 TBMM’nin açılışının yüzüncü yıldönümü.

Tam da…

Coşkuyla kutlamak için hazırlıklar yapılırken, evde karantina başladı, sosyal mesafe nedeniyle törenler iptal oldu.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop yine de “23 Nisan gecesi evlerimizde ayağa kalkıp ya da balkonlara çıkıp hep birlikte İstiklal Marşımızı söyleyelim” çağrısı yaptı.

Bu çağrıyı tamamlayan öneri de Yıldırım Belediye Meclisi Grup Başkanvekili İhsan Bilgili’den geldi:

“23 Nisan saat 21.00’de camilerimizin minarelerinden İstiklal Marşı okunsun. TBMM’nin Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından açıldığının ifade edilmesi de milli birlik ve bütünlüğümüz adına çok anlamlı olur.”

Önerisine detaylar da ekleyen Bilgili bunu MHP Bursa milletvekilleri olan Genel Başkan Yardımcısı M. Hidayet Vahapoğlu ve Genel Sekreter İsmet Büyükataman’a yolladı.

Vahapoğlu da TBMM 23 Nisan Hazırlık Komisyonu’na iletti.

 

Mustafakemalpaşa’daki limuzin

2004 yılında Hyundai firması tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a armağan edilen 2 limuzinden birinin, Başbakanlık kaldırıldıktan sonra Milli Emlak Genel Müdürlüğü’ne devredilip ihaleyle satılması bir süredir gündemde.

Sözcü gazetesi Bursa Muhabiri Halil Ataş’ın haberinden, limuzini ihaleden AK Parti Mustafakemalpaşa İlçe Başkanvekili Arif Kamil Özen’in 41 bin 500 liraya aldığını öğrendik.

Milli Gazete haberinde de Özer’in “Benim için bu limuzinin manevi değeri var” dediğini okuduk.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X