İnsanın doğasında yeniye ilgi var. O nedenle yeni oluşum gibi siyaset rüzgarları her zaman hissediliyor. Ancak, bu kez yeninin dezavantajı söz konusu.

Çünkü…

AK Parti sözcüleri günlerdir denenmediği için ne getireceği kestirilemeyen anayasa değişikliğini anlatıyorlar. Oysa, CHP sözcüleri defosu da, olumlu yanları da iyi bilinen mevcut sistemi savunuyorlar.

Bilineni anlatmak, yeniyi anlatmaktan daha kolay oluyor.

Gözlemimizi…

Olay TV’de pazar akşamı konuk ettiğimiz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na da yayın sırasında söyledik.

Onun bakışıysa şöyle:

“Türkiye’de artık milli iradeyi merkeze alan bir sistemin arifesindeyiz. Ne kadar demokrasi istiyorsak millete o kadar veririz düşüncesi yerine milletin doya doya güçlü iradeyi yaşayacağı bir sistem geliyor.”

Ardından…

Geçtiğimiz yaz aylarında yeni bir sistem için yeni bir anayasa konuşmalarının başladığı günlere döndü ve bilinmeyen bir öneriyi ilk kez açıkladı.

Henüz 15 Temmuz’un yaşanmadığı süreçte, AK Parti’de 3 ay Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Müezzinoğlu bir gün Başbakan Binali Yıldırım’a şunu söylüyor:

“CHP ve bazı partiler parlamenter sistemin devamını istiyor. Biz de başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı sistemi istiyoruz.”

Öneri şu:

“Biz başkanlığı direten pozisyonunda olmayalım. Diğerleri de parlamenter sistemle ilgili milleti merkez alan önerilerini yapsınlar. Toplumun önüne ikisini de götürelim, kararı millet versin.”

Ardından…

“Başbakanımız bu öneriyi ağustos ayında Sayın Kılıçdaroğlu’na götürdü” dedi ve devam etti:

“Parlamenter sistem kavga ürettiği ve sağlıklı yürümediği için başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı sistemi istediğimizi söyledi. Sistemi milleti merkeze alan, hızlı karar verip icraat yapma noktasına taşımak gerektiğini anlattı.”

Şunu ekledi:

“Parlamenter sistemin devamını isteyen Sayın Kılıçdaroğlu’ndan da milleti merkeze alan önerilerini getirmelerini istedi.”

Şu noktanın altını çizdi:

“Biz başkanlık, CHP parlamenter sistem önerilerini getirecekti ve ikisini birden parlamentodan geçirip millete götürecektik.”

Sonucu da açıkladı:

“Fakat CHP buna cevap vermedi. Sonradan da millete gidişin önünü kesmek için çaba harcadı.”

 

Kılıçdaroğlu’na adaylık çağrısı

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, millete güvenenlerin hiçbir zaman kaybetmediğini söyledi.

Sonra da…

Anayasa değişikliğindeki “partili cumhurbaşkanı” maddesine itirazı nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulundu:

“Sen de CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa edip partisiz cumhurbaşkanı adayı ol. Millet partisiz cumhurbaşkanı istiyorsa seni seçer.”

Şunu da ekledi:

“Siyaset yapan herkes partilidir. Partimden istifa ettim diye partisiz olacak halim yok ki.”

 

Bursa programında Kemal Kılıçdaroğlu: Sakin güç!

 

Yıllar önce… CHP Grup Başkanvekili olduğu yıllarda dosyalarla gündemi sallardı. Sakin ve tane tane konuşur, hiç sinirlenmezdi. Bu yönüyle, siyasi rakiplerini televizyonda dağıtır, kariyerlerinin bitmesine bile yol açardı.

CHP Genel Başkanı olduktan sonra her seçim ayrı strateji uygulayan, agresif siyaset deneyen Kılıçdaroğlu dün Bursa’daydı. Önce İnegöl’de partililerin az olduğu toplantıda din görevlileri, muhtarlar ve okul aile birliği başkanlarıyla buluştu. Oradan çıkıp kamyoncularla bir araya geldi.

Yenişehir’de Saat Kulesi meydanının dolduğu nokta mitinginde partililere seslendi. Bursa merkezdeki Besob organizasyonunda esnafa, Nilüfer’deki Plaza 16’da Karadenizlilere konuştu. Gece de işadamlarıyla yemek yedi.

Peki…

Kısa günde yoğun programlı Kılıçdaroğlu’nun Bursa günü nasıl geçti?

Soruyu…

Gözlem ve yorum yeteneğini iyi bildiğimiz Gürel Yılmaz’a sorduk.

Geçmişte Tofaş’ta Kalite Yönetimi’ni üstlenen, Fiorina araçların projesinden üretimine tüm aşamalarının sorumlusu olan, sonra fabrika yapan fabrika ile kendi işini kuran Gürel Yılmaz’ın siyasi kimliği de var.

DSP döneminde Büyükşehir Belediyesi’nde etkili görevler alrı, CHP’de aday adayı oldu. Halen de İl Başkanlığı’nın referandum konuşmacıları arasında.

Gözlemi şu:

“Çok rahat gördüm. Stresten uzaktı, kimseye çatmadan her konuyu tane tane anlattı. Sakin Güç günlerine geri döndü.”

İzlenimi de şu:

“Sanki referandumun hayırla sonuçlanacağını biliyor da, herkese ‘Siz de rahat olun’ mesajı verir gibiydi.”

Dikkatini çeken de şu:

“İlginin çok fazla olduğu salon toplantılarında partili yoktu. Partililer Yenişehir’deki mitingdeydi.”

 

Kılıçdaroğlu programında ilçe tercihleri

 

CHP’nin Bursa’da 2 ilçe belediyesi var: Nilüfer ve Mudanya. Geçmişte de Yenişehir, İznik, Gemlik’te seçim kazanmışlığı var.

Dikkat çeken şu:

Gelen CHP sözcülerinin yolları bir şekilde Nilüfer ya da Mudanya’dan geçiyor. Gerçi Karadeniz buluşması ve işadamları yemeği Nilüfer sınırlarında gerçekleşti, ama Kılıçdaroğlu için hazırlanan programda güçlü olunan 2 ilçe yerine hedef alınan 2 ilçe anlayışı egemendi.

Bu noktada…                                                    

Kılıçdaroğlu’nun da öteden beri İnegöl’e özel ilgisi olduğu biliniyor.