Günlerdir… Seçim için saha çalışması yapan her partiden siyasetçilerle konuşuyoruz. Seçime 26 gün kala, seçim çalışması yapan siyasetçilerin gözlemi aynı noktada birleşiyor:
Seçmende heyecan yok.
Gerçekten ilgi çekici bir durum var ortada. Son günlere giriliyor olmasına karşın, sahadan yansıyan bu durum ortaya iki farklı yorum çıkarıyor.
Kimileri…
Seçmenin kararını verdiğini ve bu nedenle ilgisiz kaldığını düşünüyor.
Kimileri de…
Saha çalışmalarına yansıyan bu tavırsızlığı seçmenin siyasetten umudunu kesmesi olarak algılıyor.
Seçmenin siyasetten umudunu kesmesi tartışılabilir bir durum. Çünkü, başka seçenek yok. Kamuoyu araştırmalarında kararsız seçmen oranının yüzde 20’nin üstünde olması da seçmen kararlılığı yorumuna pek destek vermiyor.
Zaten…
İktidarıyla, muhalefetiyle siyasi partilerin sahada seçim çalışması yapan ekiplerini tedirgin eden de bu. Özellikle muhalefet partilerindeki saha ekipleri ekonomik vaatlerin çok konuşuluyor olmasına karşın, henüz seçmenden net karşılık alamadıklarını düşünüyorlar.
Doğal olarak bu da tedirginliğe yol açıyor.
Öyleyse…
Seçim çalışması için gidilen yerlerde, partili seçmen dışında genel bir ilgisizlik yansımasını nasıl değerlendirmek gerekiyor?
Gerçi…
Partiler adına yapılan açıklamaların hepsinde seçmenin kendilerine yönelik ilgisi coşku dolu ifadelerle dile getiriliyor, ama gördüğümüz kadarıyla parti içi değerlendirmeler sırasında bu tuhaf duruma herkes bir gerekçe arıyor.
Onun için de…
Son günlere girilirken bir yandan daha dikkatli olmak için yollar araştırırken, bir yandan da seçmeni doğrudan etkileyeceğini düşündükleri isimlerle seçim takviyesi yapmaya hazırlanıyorlar.
Şunu da biliyorlar:
En kritik süreç olan son 26 gün çok daha zor geçecek.
AK Parti’de Faruk Çelik sahaya çıkıyor
AK Parti’nin Bursa’daki seçim çalışmalarında en büyük kozu hep Faruk Çelik oldu. Ancak Çelik 2011 genel seçiminde Şanlıurfa’dan aday gösterilince ilk kez Bursa’dan uzak kaldı.
3 dönem kuralı gereği AK Parti’nin bu seçim aday göstermediği Çelik yeniden Bursa’ya döndü. Gerçi hafta sonundaki açılış ve temel atmalara katılması planlanmıştı, ama Şanlıurfa’daki bir cenaze ve dünkü Başbakan Ahmet Davutoğlu mitingi nedeniyle hafta sonunu milletvekili olduğu Şanlıurfa’da geçirdi.
Bu haftadan itibaren de, seçmenin isteğiyle ağırlıklı olarak Bursa’da sahaya çıkacak.
Erdoğan’ın meydanlara çıkması seçim sürecini etkiledi mi?
Aslında… Daha aday olduğunda protokolde bekleyen ve önüne geleni imzalayan değil, farklı bir cumhurbaşkanı olacağını söylemişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söylediği gibi de davranıyor.
Hatta…
Seçim sürecinde siyasi partilerin mitingleri sürerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bazen teşekkür amaçlı il gezileri ile, bazen kuruluşların genel kurul ve toplantılarıyla, bazen de konuk ettiği kesimlere görüşlerini açıklayarak gündeme geliyor.
Alışılmış cumhurbaşkanı söylemlerinin dışına çıkıp 400 milletvekili istiyor, muhalefeti eleştiriyor ve polemiklere giriyor. Dün Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları ile toplantıda da tutumunu sürdürdü.
Bu durum da…
Siyasi partilerin seçim mitingleri yanında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da meydanlara çıkması olarak yorumlanıyor.
Şu bir gerçek ki…
Erdoğan seçim sürecinde kendini ortaya koyması alışılmış cumhurbaşkanlığı modeli için yeni, ama Erdoğan seçmeni için alışılmış ve beklenen bir tavır olarak yansıyor.
O nedenle…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meydan ya da toplantılardaki konuşmalarının seçim sürecini nasıl etkilediği merak ediliyor.
Bu durumu…
Son dönemin dikkat çeken kamuoyu araştırma kuruluşlarından olan ve 2014 yerel seçimiyle cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçlarını bire bir bilmesiyle tanınan İstanbul merkezli Ada Araştırma Genel Müdürü Ayhan Adıgüzel’le konuştuk.
Elinde iki araştırma var.
Mart ayındaki çalışmada yüzde 47.3 olan AK Parti geçen hafta tamamlanan çalışmada yüzde 45.6 olarak görülüyor.
Mart ayında yüzde 24 olan CHP’nin yüzde 25.1’e çıktığı araştırmada, MHP’nin yüzde 15.4 ve yüzde 15.3 ile durağan seyir izlediği görülüyor.
Araştırma…
HDP’yi yüzde 9.4 ile barajın sınırında gösteriyor. SP-BBP seçmeni ise yüzde 1.7’den yüzde 2.1’e artış gösteriyor.
Genel olarak…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meydanlara çıkmasıyla tablonun AK Parti lehine değişeceği beklentisi var.
Zaten…
Muhalefet liderleri de bu nedenle söylemlerinde doğrudan Erdoğan’ı hedef almaya başladılar.
MHP’de özeleştiri gibi değerlendirme
Seçim süreci başlarken yükselişi belli olan parti konumunda MHP vardı. Cuma günkü Bursa mitingi ardından konuştuğumuz MHP’nin deneyimli bir ismi gözlemini şöyle paylaştı:
“AKP’den uzaklaşan seçmen için en önemli alternatif MHP görülüyordu. Fakat bu seçmeni MHP’ye çekecek hamle bir türlü yapılamadı.”
Ardından…
Özeleştiri gibi bir değerlendirme yaptı:
“Bizim arkadaşlar yeni seçmen yerine Ülkücü seçmenle konuşmayı tercih ediyorlar. Bu daha kolay. Onun için de başlangıçtaki parlak çıkışı MHP koruyamadı.”
BTP’nin ekonomi modeli: Kaynaklar sınırsız, ihtiyaçlar sınırlı
Bu seçimin en dikkat çeken yanı olan ekonomik vaatler aslında Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın yıllardır her seçimde milli ekonomi olarak anlattıkları.
Nitekim…
BTP İl Başkanı Zeki Garaçoğlu ve milletvekili adaylarıyla sohbet ederken, “Haydar Hoca’nın tezlerini dünya izliyor. Rusya Parlamentosu Duma’da 1.5 saat bu modeli anlattı, Putin bile yakından ilgilendi” dediler.
Modeli tanıtırken en çok ilgimizi çeken, her ay her eve 7 bin 500 liralık gelir vaadi oldu. Üretime dayalı modelin kaynağını ise yeraltı kaynakları olarak açıkladılar.
Dahası…
Dolar karşılığı para basmak yerine, yeraltı kaynaklarının karşılığı kadar para basarak ekonomi çarkına işlerlik kazanacağını söylediler.
Bunu da…
BTP Genel Başkanı Baş’ın “Kaynaklar sınırsız, ama ihtiyaçlar sınırlı” tanımıyla dillendirirken, “Para değişim aracı olmaktan çıkacak, mal ve emeğin karşılığı olacak” dediler.