GÜMÜLCİNE – YUNANİSTAN

Türkiye’den gidenler içim Gümülcine hiç de yabancılık çekilecek bir yer değil. Bizim şehir, bizim çarşı, bizim insanlar ve bizim yaşam kültürü.

Gündüzü ayrı, gecesi ayrı hareketlilik gösteren bir şehir. Özellikle geceleri gençlerin daha fazla dışarıda oldukları bir sosyal yaşam.

Ancak…

Bu yaşam Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle yarın ne olacağı kestirilemeyen bir durumda.

Buna karşın…

Ülkede krizin sokaklara yansıdığını söyleyebilmek pek de kolay değil.

Oysa…

Siyasetçilerle konuştuğunuzda kaygılarını dile getiriyorlar. Özellikle Siriza’da siyaset yapanlar, kendilerini iktidara taşıyan rüzgarın sardığı büyünün bozulduğunun farkındalar Onun için de ciddi bir sorgulama içindeler.

Bu sorgulamada…

İktidara gelirken nerede yanlış yaptıklarını biraz daha fazla tartışıyorlar. Tartışmalarının temel noktasını ise, Avrupa ile borçların uzun vadeye yayılmasında anlaşmalarına karşın memur maaşlarını ödeyemeyecek duruma gelinmesi biraz daha öne çıkıyor.

Bu noktada…

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da pazartesi gecesi Kozlukebir’deki 4 bin kişilik o muhteşem sokak iftarında yaptığı konuşmada “Komşumuzun içinde bulunduğu sıkıntıyı biliyoruz ve yardıma hazırız” derken dostluk eli uzattı.

Batı Trakya Türkleri arasında da Siriza siyasetçileri var. Hatta Türk milletvekilleri var. Yunanistan’ın bugünkü siyasal rüzgarı Pasok gibi geçmişin çok güçlü partilerini yerle bir etmiş.

Ayağa kalkma mücadelesi verenler arasında Sadık Ahmet’in partisi olarak bildiğimiz Dostluk Eşitlik Barış Partisi de var. Önce Batı Trakya’da tutunup ayağa kalkmak, sonra da Atina’ya doğru ilerleyip güçlenmeyi arzulayan Dostluk Eşitlik Barış Partisi’nin genç genel başkanı Mustafa Ali Çavuş umutlu ve heyecanlı.

Gümülcine’de bulunduğumuz süre içerisinde Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif ile birlikte Bursa kafilesini hiç yalnız bırakmayan Çavuş aslında bizlere çok yabancı değil.

Çünkü, Olay Gazetesi Ekonomi Müdürü Hasan Ali Çavuş’un akrabası.

 

Gümülcine’nin kalbi tarihi çarşı

 

Gündüz ya da gece hiç fark etmiyor. Hatta gecenin çok geç saatlerinde bile değişmiyor. Günün hangi saati olursa olsun tarihi çarşı her zaman Gümülcine’nin kalbi durumunda.

Yunanlılar tarafından Komotini olarak adlandırılan, Türklerin ise Gümülcine demeyi sürdürdükleri tarihi şehrin tarihi çarşısı hem kent ekonomisi, hem de sosyal yaşam açısından yaşamın merkezi özelliği taşıyor.

Tarihi çarşıyı gezerken de karşınıza bizim çarşılar çıkıyor. Zaten komşu Yunanistan’la pek çok benzerliklerimiz var. Alışveriş alışkanlıkları benzerliği de bunlar arasında.

 

Değirmendere’de Batı Trakya gelenekleriyle kalabalık sahur

 

Gümülcine’deki Türkler yaşam biçimlerini ve geleneklerini koruyorlar. Bunu, Değirmendere Köyü’ndeki sahurda bir kez daha gördük.

Batı Trakya hareketinin Türkiye’deki güçlü isimlerinden Halit Eren’in evinin bahçesindeki sahura Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Bursa Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun, Besaş Genel Müdürü Mustafa Bektaş ve Büyükşehir Başkan Danışmanı Fahrettin Yıldırım’la birlikte katıldık.

Değirmendere’deki sahurda Osmangazi Belediyesi bürokrasi kadrosu da hazır bulundu.

Fakat…

Sahur sofrası Halit Eren’in evinin bahçesinden sokağa taştı. Böyle bir kalabalığa yemekleri evin kadınları hazırladılar. Üstelik sofranın çeşidi çok, lezzeti harikaydı.

Batı Trakya geleneklerinin yansıdığı masalara AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu bizzat servis yapıp konukları ağırladı.

 

Ceyhun İrgil’den farklı iddia: Bursa’nın vicdanı olacağım!

 

Kendisi her yerde anlattığı için bizim tekrarlamamızda da sakınca yok… Tıp Fakültesi’nde okumak için Bursa’ya geldiği ilk günlerden beri Ceyhun İrgil’i tanıyan birkaç kişiden biriyiz.

Hatta…

Bursa’da Çocuk Kulübü geleneğini başlattığı o yıllar Hakimiyet Gazetesi’nde birlikte çalıştık. Başarılı öğrencilik döneminin ardından kariyeri parlak bir doktor oluşunu birlikte yaşadık. Türkiye’nin sayılı meme cerrahlarından biri olduğunda da kıvancını birlikte yaşadık.

Siyasette ilk denemeyi Nilüfer ve Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi olarak yaptı. Şimdiyse CHP’de önseçimden ikinci sırada çıkarak Bursa milletvekili seçildi.

Meclis’in açılışı için Ankara’ya gidip geldikten sonra sohbet ederken nasıl bir milletvekili olacağını şöyle açıkladı:

“Vicdanlı ve adil milletvekili olmak istiyorum. Ezberleri bozmak istiyorum. Bursa’nın vicdanı olacağım.”

Şöyle bir tespit yaptı:

“Önseçimle gelen milletvekillerine ‘Sizi biz seçtik, biz ne düşünüyorsak siz de onu savunmak zorundasınız’ baskısı var. Ama bu doğru bir yaklaşım değil.”

Kafasındaki milletvekilliğini şöyle açıkladı:

“Cenaze ve doğum milletvekilliği yapmak istemiyorum. Törenleri takip etmek yerine daha somut işler yapan bir milletvekili olmak istiyorum.”

Şunun da sözünü verdi:

“Ben zaten ulaşılabilir biriydim. Telefonumu kendim açarım, mesajlarıma kendim cevap veririm. Bu hiç değişmeyecek.”