Bu sütunların okurları biliyorlar… Son dönemde yaşanan kritik olaylar sonrası sık sık Başbakanlık Başdanışmanı ve Dış İlişkiler Başkanı Dr. Gürsel Dönmez’in görüşlerine başvurduk.
Çünkü…
Sosyolog kimliğiyle toplumu gözlemiş, akademisyen kimliğiyle Avrupa’nın değişik üniversitelerinde konferanslar vermiş, dış politika yazarı kimliğiyle dünyayı yorumlamış ve Avrupa’da yaşayan Türkler için yoğun mesai ve emek harcamış biri olarak Dr. Dönmez’in farklı bakışlar ortaya koyabilen derin bir bilgi birikimi var.
Ankara’daki yoğun çalışma programı arasında hafta içinde Şehreküstü 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’na gelip demokrasi nöbetine de katılan Dönmez’le yaşananları konuştuk.
Özellikle…
Ülkemizde yaşanan terör saldırıları sonrasında “dost görünümlü devletler içine çöreklenmiş emperyal çeteler” ifadesini ısrarla söyledi.
Son dönemde…
Bir anda yoğunlaşan saldırılarıyla Türkiye’nin canını yakan terör örgütlerinin ardından FETÖ’cü yapı darbe girişimi ile sahneye çıkınca yaşananların tesadüf olmadığı ortaya çıktı.
Yani…
Başbakanlık Başdanışmanı ve Dış İlişkiler Başkanı Gürsel Dönmez söyledikleri ve dikkat çekmeye çalıştığı konularda haklı çıktı.
Üstelik…
Bugün tespitleri doğrultusunda değerlendirme yaparken şunun altını yeniden çizdi:
“Bu saldırının arkasında, her zaman söylediğimiz gibi, dost görünümlü devletler içinde yuvalanmış küresel çeteler var.”
Devam etti:
“Darbeye kalkışan Mankurt Sürüsü bu çetelerin maşası. Bunlar kanser hücresi gibi sinsice bünyeye yerleşen terör hücreleri.”
Şu noktada duyarlı:
“Üzerlerindeki asker kıyafeti hiç kimseyi yanıltmasın. Ordu bizimdir ve milletin ordusudur. Yedi düvel ile savaşıyoruz. Bu savaşın en kritik safhalarından birisi 15 Temmuz darbe girişimi oldu.”
Ardından…
“Ezoterik sapkınlıkla hareket ettiğini herkesin bildiği bu grubun kalkıştığı kamikaze saldırısı püskürtüldü ve engellendi” dedi ve şunu söyledi:
“Bu ihanet tablosu yaşanırken milletimiz üzerine düşeni canı pahasına yaptı ve gerektiğinde yine yapacağını göstermiş oldu. Devletimiz kamu düzeni ile ilgili tüm tedbirleri aldı ve almaya devam ediyor.”
Öngörüsü şu:
“Bize karşı yürüttükleri savaşı hiç şüphesiz devam ettirecekler. Ancak bu defa karşılarında kelimenin tam anlamı ile yediden yetmişe alarm durumuna geçmiş büyük bir millet var artık.”
Şunu da ekledi:
“Lafın gelişi değil bu. Gerçekten büyük bir millet olduğumuzu hep beraber tekrar idrak ettik.”
15 Temmuz yorumu: Yavşak Saldırı Yöntemi
Gerçi… Ortaya çıkan ağır hasar tablosu insanın kanını dondurmaya devam ediyor, ama 15 Temmuz akşamı olanların içeride ve dışarıdaki uluslararası bakış açılarıyla farklı değerlendirmeleri olduğu da bir başka gerçek.
Bu tabloyu…
Başbakanlık Başdanışmanı ve Dış İlişkiler Başkanı Dr. Gürsel Dönmez yorumlarken “Asimetrik Savaş yaşadığımız apaçık ortada” dedi ve bunun ne anlama geldiğini de yine farklı bir örnekle anlattı:
” Bursaspor taraftar gruplarından Teksas Grubu jargonu ile söyleyecek olursak, Yavşak Saldırı Yöntemi olarak tarif edilebilir.”
Ekimde AB’yi, kasımda Amerika’yı sıkıntı bekliyor!
Başbakanlık Başdanışmanı ve Dış İlişkiler Başkanı Dr. Gürsel Dönmez’in deneyim ve izlenimlerine göre küresel kriz derinleşerek devam edecek.
Bunu…
“Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra günümüze kadar tüm dünyanın kabul edeceği bir düzen oluşamamasına” bağlayan Dr. Dönmez’in görüşü şu:
“ABD, AB, Rusya ve Çin dörtgeninde yaşanan çekişme ve belirsizliklerle, küresel etkinliğini artırmaya çalışan Türkiye gibi ülkelerin sahneye çıkması küresel krizin uzun bir zaman boyunca devam edeceğini gösteriyor.”
Ardından…
“Küresel kriz bundan sonra bumerang gibi bizimle uğraşanları vuracak” dedi ve gözlemlerine dayalı çok özel iki tahmin yaptı:
Bir…
“Ekim başında AB içinde olağanüstü bir kriz patlayacağını bekliyorum. Ne olduğunu söylemeyeceğim ama bunu bir kenara not edelim şimdilik.”
İki…
“Kasım başında ise ABD kendi içinde ağır bir sınav yaşayacak. Bunlar kehanet değil siyaset diyalektiği ve takvimine bakınca görünen hususlar.”
Ardından…
Küresel siyaset takvimini çok etkileyeceğini söylediği bir konuya dikkat çekti:
“9 Ağustos’ta Türkiye ve Rusya arasında Devlet Başkanları seviyesinde gerçekleşecek görüşme tüm dünyanın pür dikkat beklediği ve izleyeceği tarihî bir buluşma olacak.”
Nedenini de söyledi:
“Bu buluşmanın 15 Temmuz darbe girişimi sonrası olması ve iki ülkenin yeniden yakınlaşması küresel mahfiller tarafından büyük bir merak ve dikkatle takip ediliyor.”
Yine farklı bir benzetme yaptı:
“Kağıt oyunlarını bilmem ama durumu şöyle özetlemek mümkün: Küresel aktörler klasik siyasi poker oynarlarken, 15 Temmuz sonrası şartlarında artık BlackJack masasına oturmak zorunda kaldılar.”
Tanklara kafa tutanla rulet oynanmaz!
Yaşananları yorumlarken “Küresel odaklar çok katmanlı bir siyasi kumar peşindeler” diyen Başbakanlık Başdanışmanı ve Dış İlişkiler Başkanı Dr. Gürsel Dönmez şunu da anımsattı:
“Mevcut şartlarda, mesela herhangi bir odak bizimle Rus Ruleti oynamaya niyet ederse, onlara bir de Türk Ruleti olduğunu hatırlatmak gerek.”
Mesajı şu:
“Türk Ruleti’nde altıpatların sadece bir haznesi boş olur. Tanklara çıplak elle kafa tutan bir millet ile rulet-mulet oynanmayacağı iyice anlaşılmıştır sanırım.”
Millet destanıyla başladı, meydan destanıyla da bitti
Demokrasimiz için 15 Temmuz’un çok özel bir yeri oldu. Türkiye’de ilk kez bir lider darbeye direndi ve halkı sokağa çıkmaya davet etti. Dünyada ilk kez bir millet sokaklara çıkıp tanklara, uçakların bombalarına ve silahlara göğsünü gererek darbeyi önledi. Önlerken de canıyla bedel ödedi.
O tarihten beri meydanlarda binlerce kişi demokrasi nöbeti için sabahladı.
İşte…
15 Temmuz gecesi sokaklarda milletin destan yazmasıyla başlayan demokrasi nöbetleri dün meydanlarda yazılan birlik-beraberlik destanıyla sona erdi, çarşamba akşamı da son nokta konacak.
İstanbul’da iktidar ve muhalefet demokrasi için bir araya gelirken geleceği yazdı.
Bursa meydanı da görülmeye değerdi. Adı 15 Temmuz Demokrasi Meydanı olarak değişen Şehreküstü siyasi yaklaşımdan uzak, yalnızca demokrasi mesajlı en coşkulu kalabalığı ağırladı.
Milletçe onurlandık, gururlandık, umutlandık.