Dr. Gürsel Dönmez uzun yıllar Başbakanlık bünyesindeki Dış Türkler Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. Avrupa’daki Türk toplulukları ve yaşamlarını sosyolog kimliğiyle organize etti.

7 Haziran seçiminde AK Parti Bursa listesinin onuncu sırasında milletvekili adayıydı, ama AK Parti dokuz milletvekilinde kalınca seçilemedi.

Seçimden sonra ise Başbakanlık’ta hem Başdanışman, hem de Dış İlişkiler Başkanı olarak görev üstlendi.

Ülkemizin yer aldığı coğrafya şu sıralarda tam bir yangın yaşıyor. Üstelik bu yangının ateşi sınırlarımızdan içeri terör olarak girip hepimizi sarıyor.

İşte…

Böyle bir süreçte Gürsel Dönmez’i arayıp “çevremizde yaşanan olayların yorumunu” istedik. O da deneyimleri ve bilgisi doğrultusunda oluşan kişisel görüşlerini bizimle paylaştı.

Söze de…

“Konuya hem coğrafya olarak, hem zaman aralığı olarak geniş bakmak lazım” diyerek başladı ve sürecin başlangıç noktasını işaretledi:

“20 Mart 2003 Amerika’nın Irak’ı özgürlük getirmek vaadiyle işgali ve yaşananlar son dönem tüm gelişmelerin başlangıç noktası oldu.”

Ardından…

Bu müdahaleyle birlikte “Bölgenin istikrarsız hale geldiğini” anımsatıp ekledi:

“Dünya tarihini anlamak için enerji tarihine bakmak lazım. Çünkü siyaset ona göre şekil alıyor, petrol bölgelerinin çevresinde planlar yapılıyor.”

Şunun altını çizdi:

“Petrolün etrafında emperyal güçlerin kavgası var.”

Sonra da…

O emperyal kavgayı tanımladı:

“Etkili güçler tavla tahtasında satranç oynuyorlar.”

Bu oyunda Türkiye’nin yerini gösterdi:

“Türkiye ise hem oyun kurucu, hem oyun bozucu konumunda. Onun için Türkiye ile uğraşıyorlar.”

Şöyle devam etti:

“Her gün yeni bir denklem kuruluyor, her akşam yeniden planlar yapılıyor. Türkiye’yi işin içine çekmek istiyorlar.

Bu noktada…

“Bir seçim atlattık. Dışarıdaki dalgalanmalar doğal olarak iç siyasetimizi etkiliyor” dedi ve şu mesajı verdi:

“Türkiye üstüne oyun oynanıyor, ama kimse kaygılanmasın, Türkiye bu oyuna gelmez, başkaları istiyor diye de hiçbir maceraya girmez.”

 

İntikam fenomeni Işid’i doğurdu

 

Dr. Gürsel Dönmez, yaşadığımız coğrafyaya dikkat çekerken Ortadoğu’da bugünkü kargaşanın nedenlerinden birini gösterdi:

“2003’ten sonra Irak’ın orta kesimindeki Sünni unsurlar norm dışı kaldı.”

Önemli bir noktaya dikkat çekti:

“Travmatik coğrafyada öfke birikmesi var. Uzakta olanlar, özellikle Batı sosyolojik olarak bunu anlayamazlar. Anlayamadılar zaten.”

Şunu ekledi:

“O öfkeye liderlik yapacak biri geldiğinde, bu Işid bile olsa kabul görüyor. Çünkü, bölgede güçlü bir intikam fenomeni var.”

 

Biz de artık satranç oynamayı biliyoruz!

 

Ortadoğu’da yaşanan ve hem Suriye, hem de Irak sınırlarımızdan giren terörle ilgili gelişmeleri sosyolog kimliğiyle kişisel olarak yorumlayan Dr. Gürsel Dönmez devletin olaylara karşı pozisyonunu şöyle tanımladı:

“Bölgenin gerçekleri ortada. Maceraya girmek kolay, çıkmak zordur.”

Şu noktada rahat:

“Çevremizde siyaset satrancıyla taktik hamleler yapılıyor. Ama biz de artık satranç oynamayı biliyoruz.”

 

Dönmez: Terör tesadüfi değil, Türkiye maceraya girmez!

 

Dr. Gürsel Dönmez öncelikli olarak bir akademisyen, fakat geçmişte Yeni Şafak Gazetesi’nde dış politika konuları yazdı. O nedenle gazeteci gözlemiyle dış gelişmeleri de değerlendirebiliyor.

Nitekim…

Bir yandan PKK eylem ve saldırılarının yoğunlaştığı, diğer yandan Işid’in katliamı ve askerimize saldırısı sonrası gerçekleştirilen sınır ötesi hava harekatı ile ilgili gözlemlerini de bu kimliğiyle paylaştı.

Önce…

Işid’in astsubayımızı şehit etmesinden sonraki gelişmelere dikkat çekti ve “Angajman kuralları gereği devlet kararlılığı gösteriliyor” dedi.

Sonra şunu söyledi:

“Türkiye bir maceraya girmez. Önünü arkasını görmeden, başkalarının isteğiyle bir karar vermez. Verecekse kendi kararını verir.”

Strateji tercihi şu:

“Kritik coğrafyada stratejik bir konumdayız. Biz bize kalsak müzakereyle götürürüz ama dış dünya bize bakıyor.”

Bu noktada…

Sınır ötesi gelişmelerle ilgili devlet politikaları hakkında önemli bir tespit yaptı:

“Devletler olaylara flaş gelişme nazarıyla bakmazlar. Biz de dünkü devlet değiliz, bir geleneğimiz var.”

Çarpıcı bir apartman komşuluğu örneği verdi:

“Siz sakin yapıda birisinizdir, ama oturduğunuz apartmanda öyle bir komşu vardır ki sürekli olay çıkarır. Son ana kadar sabredersiniz, fakat bazen sabrın sonuna gelinir. Bölgede durum şu sıralar işte böyle.”

Şu sözlerinin altını çizdik:

“Terör tesadüfi değil. Taktik hamleler yapılıyor.”

Ardından…

“Peki biz ne yapıyoruz?” sorusunu cevapladı:

“Devlet strateji demektir, her devletin planı olur. Hem de A, B ve C planları olur. Hatta, alfabede ne kadar harf varsa o kadar planı olur. Bizim de var.”

 

İmeceyle lise!

 

Türkiye’deki tek örnek olan ve imeceyle eğitim anlayışıyla 20 yıl önce eğitime başlayan Çağdaş Eğitim Kooperatifi’nin gurur günü. Anaokuluyla başlanan süreçte bugün a lise temeli atılıyor.

Özlüce’de, yine ÇEK’in 3 Mart Eğitim Kurumları kampusundaki temel atma töreni saat 11.00’de.

 

Sena Kaleli Kilyos’ta boğulma tehlikesi atlattı

 

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Bursa eski milletvekili Sena Kaleli, ikiz kardeşi Sema Gülez ile birlikte İstanbul Kilyos’ta boğulma tehlikesi atlattı.

Denizde yüzerken “rip akıntısına” yakalanan Sena Kaleli ve Sema Gülez yaşadıkları dehşet dakikalarının ardından karaya çıkmayı başardılar. Ancak denizde meydana gelen anafor sırasında Sema Gülez’in yüzünü duba kesti.

Aynı anda denizde bulunan 5 genç de yine cankurtaranlar yardımıyla sudan çıkarıldı.

Kaleli yaşadıklarını sosyal paylaşım sitesi Facebook’ta takipçileriyle paylaştı.