Meclis’te günlerdir beklenen dokunulmazlık dosyalarının görüşüleceği saatlerde, siyasetin perde arkasını okuyabilen ve AK Parti’deki gelişmelere hakim olan Ankara’daki dostumuzla telefon sohbeti yapıyorduk.
Sohbet…
AK Parti’de yeni genel başkan ve başbakan arayışlarından başlayıp MHP’de yaşananlara gelince, gelişmeleri bilen biri olarak “AK Parti’de sürpriz olmaz, kriz de çıkmaz” dedi ve MHP’yi işaret etti:
“Asıl MHP’ye bakmak ve yaşananların arka planını iyi okumak gerekir. Çünkü bu basit bir değişim isteği değil, siyasetin yeniden dizaynı girişimi.”
Doğrusu…
Böylesine sert yorum beklemediğimiz için telefonda bir an sessiz kaldık. O da, şaşırdığımızı görünce sözlerini şöyle açtı:
“MHP yüzde 13 ortalaması olan bir parti. Seçmen kitlesi belli. Milliyetçilik, özellikle de Türk milliyetçiliği üzerine siyaset yapıyor.”
Düşüncesi şu:
“İktidar olabilmesi, çok güçlü argümanlar dışında mümkün değil. Çünkü Türkiye’nin seçmen yapısı MHP türü partinin iktidarına elverişli değil.”
Şunu vurguladı:
“Türkiye’de seçimin sonucunu daima merkez sağ seçmeni belirliyor. O seçmen MHP’ye zaman zaman oy verebiliyor, ama genel olarak ideolojik söyleme uzak duruyor.”
Tam bu noktada biraz daha şaşırttı:
“Meral Akşener çocukluğunu ve gençliğini Ülkücü olarak geçirmiş olabilir. Fakat siyasete merkez sağ partisi DYP’de girdiği için merkez sağ seçmende sempatisi var.”
Şöyle devam etti:
“Bu açıdan bakılırsa, Meral Hanımın ortaya koyduğu başbakan olma iddiası önemli. MHP’ye iktidar vaat eden bir yaklaşım bu. Fakat MHP’nin oylarıyla DYP’den kalan oylar bugün iktidar olmaya yetmez. Daha güçlü argümanlar lazım.”
Sarsıcı bir adım attı:
“Benim gördüğüm şu: Meral Hanım liderliğindeki MHP ile AK Parti’de devre dışı kaldığı düşünülen grupların birleştirilmesi arzusu var.”
Yani…
“Yani, buradaki asıl hedef AK Parti’nin geriletilmesi. Ben gelişmeleri böyle okuyorum.”
Ardından…
“Geçmişe baktığımızda AK Parti’nin geriletilmesi için iki kez siyasetin dizaynı denendi” dedi ve şunu anımsattı:
“İlkinde AK Parti’nin milliyetçi kanadı olarak Erkan Mumcu ayrılıp Anavatan’ın başına geçti, ama olmadı. İkincisinde AK Parti muhafazakâr kanadından Abdüllatif Şener parti kurdu. Önce rüzgârı buldu, ama tutmadı.”
Şu noktaya geldi:
“İktidarın değişebilmesi için merkez sağa umut olabilecek yeni bir yapı gerektiğini düşünenler siyaseti dizayn etmek istiyorlar. Olanları biraz geniş açıdan izlediğimde bunları görüyorum.”
İki partinin kaderi birleşti mi?
Ankara’dan görüştüğümüz, AK Parti’nin kılcal damarlarını bilip okuyan dostumuz ısrarla şuna dikkat çekti:
“Yaşananları yalnızca MHP’deki değişim isteği olarak görmemek gerekir.”
Şunu da ekledi:
“Siyaseti dizayn etmek isteyenlerin bir yandan AK Parti’nin MHP’nin içişlerine müdahale ettiğini yaymaları da tesadüf değil.”
Bunları söyledikten sonra, iki parti arasındaki yakınlaşmayı “gelişmeleri gördükleri için doğal yakınlık” kabul etti ve bunu da “kaderin birleştirmesi” olarak yorumladı.
Telefonu kapattığımızda kafamızın çok karıştığını hissettik.
MHP’de kurultay olursa Bursa’da yeni sorun çıkar
Gözler Yargıtay’da… MHP’deki kurultay isteğiyle ilgili ön incelemeyi tamamlayan Yargıtay’ın verebileceği üç karar var:
Ya Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin “kurultay yapılmalı” kararını onaylayacak, ya MHP Genel Merkezi’nin itirazını kabul edip “kurultaya gerek yok” diyecek. Ya da dosyayı yerel mahkemeye iade edip devreden çıkacak, dava da belirsizliğini sürdürecek.
Bir yandan karar beklenirken, diğer yandan MHP Genel Merkezi teşkilat yapısına ilişkin önemli adımlar atıyor.
Örneğin…
İl Başkanı Yüksel Yılmaz ile birlikte Osmangazi’de Yavuz Bülbül, Yıldırım’da Erkan Subaşı, Nilüfer’de Osman Uçar görevden alındılar.
Yerlerine de…
İl Başkanı olarak Tevfik Topçu atanırken Osmangazi’de Cihangir Kalkancı, Yıldırım’da Serkan Aydemir ve Nilüfer’de Ali Hayri Ozan göreve geldi.
Dün…
Atama yazıları ve listeleri incelerken iki nokta dikkatimizi çekti.
Birincisi…
Bugüne kadar MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’la yakın siyaset yapanlar bu kez listelerde yer almadılar. Yani,.bu listelerde Büyükataman’ın izi bariz şekilde görülmüyor. Şöhretler yerine, daha genç bir kadro oluşturulmuş.
İkincisi…
Görevlendirme yazısında “kurucu yönetim” ibaresi var. Bu da, İl ile birlikte 3 merkez ilçenin feshedildiklerini gösteriyor.
Yani…
İl, Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer kapatılıp yeniden açılırken, tüm kadrolar sıfırlanıyor. Böylece seçilmiş delegeler de ortadan kalkıyor.
O bakımdan…
Eğer MHP kurultay yaparsa, Bursa İl feshedildiği için delegeleri de ortadan kalkmış kabul edileceğinden kurultaya Bursa’nın katılıp katılamayacağı tartışmalarının çıkacağı, buradan da yeni bir siyasi kriz doğacağı anlaşılıyor.
Türkiye’nin yeni gücü dağdan doğdu
Kuruluş kararı geçen yıl Orhaneli’ndeki çalıştayda alındığında, biz de oradaydık. Sonrasında hukuki süreç işledi.
Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği’nin kuruluşu için Bakanlar Kurulu da onay verince, kuruluş süreci resmen tamamlandı.
Bunun üzerine…
Birlik Genel Başkanlığı’nı üstlenen Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, ülkenin değişik yerlerinden gelen dernek başkanlarıyla birlikte Bursa Valiliği’ne gitti ve İl Dernekler Müdürü Osman Dikmen’den resmi evrakı teslim aldı.
Böylece, Yörük ve Türkmenler’den oluşan yeni güç dağ yöresinden doğdu.
Oltu’nun ilhakının yıldönümü töreni
Pek bilinmez… Anadolu düşman işgalindeyken, Erzurum’un Oltu ilçesinde Oltu İslam Şura Hükümeti kurulur ve 25 Mayıs 1919’da bağımsızlık ilan edilir.
17 Mayıs 1920’de de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ilhak edilir.
İşte bu 1 yıllık bağımsızlık ve TBMM’ye ilhakın yıldönümü nedeniyle Bursa Oltulular Derneği tarafından yarın akşam Merinos’taki Gölpark tesislerinde yemek organize edildi.
Güney Marmara’daki Oltu Dernekleri’nin de katılacağı yemek için Bursa Oltulular Derneği Başkanı Abdullah Akay ve Dernek Sözcüsü Lütfi Taşçı dün Ankara’ya gidip İçişleri Bakanı Efkan Ala’yı davet ettiler.