Eurobasket bizim için çok ama çok acemice bitti. İnanılacak gibi değil. Larkin’de oluşan sakatlık şokuyla Fransızlar karşısında çok tutuk ve şaşkın başladığımız, hovardaca harcadığımız hücumlarla 15 sayı kadar geri düştüğümüz, ilk 8’e kalma maçında, rakibin yaptığı top kayıpları, iyi savunma yapmamız ve bizden daha yeteneksiz oyunculardan oluşmaları sebebiyle arayı kapattık.

Özellikle Larkin baskısından kurtulan Buğrahan’ın yakaladığımız periyottaki müthiş 6/6 üçlük katkısı, Sertaç’ın çok kritik üçlükleri ile 3. çeyrekte Fransızları şaşkına uğrattık. Takım faulü avantajı ile son dakikalara 4 sayı önde girdik. Ancak faul yapma şansımız olduğu hücumda çok basit bir turnike yiyerek 2 sayıya inen maçta sportmenlik dışı faul yapılan Cedi, 2’de 0 atınca topu da kenardan çıkartırken, yapılan hata ve 20 sayı, 17 ribaunt ile oynayan Gobert’in ribauntların da Sertaç’ı adeta ezmesi neticesinde maç uzatmaya gitti.

Bu sefer 5 sayı öne fırlayan Fransızlar beklenmeyen hatalar yapınca tur son topa kaldı. Ancak topu potaya bile atamayarak şampiyonaya 87-86 kaybederek veda etmiş olduk. Takım da mücadele için hiçbir şey denemez. Özellikle 22 sayı ile maçı çeviren Buğrahan ve 18 sayı ile maç sonun da büyük katkısı olan Furkan öne çıktı. Sertaç, ekstra hücum katkısı verirken, savunmada ve ribauntlar da çok ezilince elimize gelen maçı bu seviye oyunculardan beklenmeyecek acemilikler ile verdik. Maç sonunda rakipten bizi çok zorlayan 4 faullü Gobert’i beşletecek Alperen’in kenarda unutulması ve Cedi’nin 2 serbest atışı inanılmaz şekilde kaçırması ki bu seviye de oynayan bir oyuncu bunu yapmamalı, bu sonucu getirdi. Bizi eleyen Fransızların da daha ileri gideceklerini sanmıyorum. Zira yetenekli oyuncu sayısı olarak diğer iddialı takımlara göre epey gerideler. Maalesef turnuvayı artık Milli takımsız izleyeceğiz.