Avrupa’da takımlar düzeyinde kupa kaldıran ilk Türk kulübü (1996 Koraç Kupası) Avrupa kupalarında kulüpler bazında final oynayan ilk Türk kulübü (1993 Saporta Kupası) Avrupa’da en üst düzey kulüpler basketbol organizasyonunda Final Four’a kalan ilk Türk takımı. 1999-2000 ve 2000-2001 sezonlarında Final Four organizasyonlarında üçüncü olan Anadolu Efes o yıllarda Türk basketbolunu taşıyan basketbolu gençlere sevdiren ve ülke olarak çok büyük heyecanlar yaşatan takım idi. Ne olduysa oldu ve bir duraklama ve gerileme sürecine girildi, çılgın bütçelerin harcandığı başarısız sezonlar yaşandı ve 18 yıl boyunca bu başarılarının yanına bile yaklaşamadı. Bu süreçte sayın Başkan Tuncay Özilhan takıma desteğinden hiç vazgeçmedi, takıma hep inandı ve sonunda 2018-2019 sezonunda Euroleague’de çok başarılı işlere imza atıldı ve final oynadı CSKA Moskova’ya kaybedilen final sonunda yeni sezona kadronun iskeleti bozulmadan ve takviyelerle girildi ve işte o sezon bu sezon dedirtecek oyunlar ve başarılar arka arkaya gelmeye başladı.
Ligin normal sezonunun son 10 haftasına girildiğinde Anadolu Efes şu anda Euroleague’in zirvesinde ve ligin tüm iddialı takımlarını yenmiş ve FC Barcelona hariç hepsine ikili averajda üstünlük sağlamış durumda, en yakın rakiplerinin 3’er 5’er galibiyet önünde. Deplasmanlarda alınan FC Barcelona, Real Madrid ve en son 21 yıl sonra gelen CSKA Moskova galibiyetleri ile Final Four’un ve şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu herkese gösterdi. Bu süreçte hangi oyuncuyu ön plana çıkarsam diğerlerine haksızlık etmiş olurum ancak bir hakkım varsa onu da bu sene ligi domine eden bana göre Türkiye’ye gelmiş geçmiş en iyi yabancı oyuncu olan Shane Larkin’e kullanırım harika oyunlar oynadı ve oynamaya devam ediyor. (Bu arada Türk Milli Takımı’nda da oynamayı kabul etmesi bizleri çok heyecanlandırdı bu hamle Milli takımı bir iki tık yukarı taşıyacaktır) Diğer oyunculara gelirsek müthiş bir guard ve skorer Micic, kritik yerlerdeki sorumluluk alması ve mükemmel defansı ile Singleton, tecrübe denince akla gelen Simon, buz adam Beabois, en can alıcı defansları yapan enerji küpü kaptan Doğuş, geçtiğimiz yıllardaki oyunlarının çok üstüne koyan Pleiss ve Sertaç, dediğim gibi say say bitmiyor zaten bu performanslardan dolayı takım bu yerde ayrıca uzun zamandır sakat olan Dunston ve yine çok uzun zaman sakatlığı olup yeni yeni takıma ısınan geçen yılın starı Moerman’ın da katkısı artarsa bu takımı izlemek çok daha keyif verecek. Bu başarıdaki en büyük pay hiç kuşkusuz bu yıldız oyunculardan çok iyi bir takım oyunu ortaya çıkaran ve tek tek en yüksek verimi alan başarılı koç Ergin Ataman ve ekibinin olduğunu söylemek lazım.
Benim play-off’ta sıkıntılı gördüğüm durum ise lige kötü bir başlangıç yapan ancak son haftalarda toparlanıp play-off potasına giren son yılların Final Four’a abone takımı Fenerbahçe Beko’nun 8. sırada bitirip Anadolu Efes ile eşleşmesi. Gerçi bu ülkemiz için bir takımın Final Four’u garantilemesi anlamına gelmekte ama Fenerbahçe Beko 7 ve daha altında bir sırada bitirse de iki takımımızla Final Four’a gitme şansımız olsa diye düşünmeden yapamıyorum. Ancak Fenerbahçe Beko, bu sezonki hayal kırıklığı yaşatan başlangıcını bu tip bir eşleşme de Anadolu Efes’i eleyerek unutturmak ve tekrar sahneyi ele geçirmek isteyecek ve bunu sonuna kadar kovalayacaktır. Tecrübeli koçu Obradoviç ve yıldızlar ile dolu kadrosu ile o tarihteki sakatlık, form ve diğer şartlar göz önüne alınırsa her şeyin olabileceği bu eşleşme olursa Ataşehir’deki maçların Anadolu Efes için çok zorlu geçeceğin kesin. Her iki takımımızı mayıs ayında Köln’de yapılacak Final Four’da görmek dileğiyle, Anadolu Efes’i de bu güne kadar ki ortaya koyduğu müthiş performans için tekrar kutluyorum.
Tekrar görüşmek üzere…