Büyük acılar yaşadık, önce canım kızımı kaybettim. Üstüne felaket mi kıyamet mi ne diyeceğimi bilemedim, depremi yaşadık. Çok büyük kayıplar verdik. Yıllarca atlatamayacağımız bir travma içine girdik ama hayat devam ediyor, etmeli, hayata tutunacak bir şeylerimiz var ve olmalı.
Tüm spor organizasyonlarına verilen ara geçtiğimiz hafta sona erdi. Tofaş’ta ikinci Orhun Ene dönemi başladı ama sevgili Ene’nin işi çok zor. Takımı kendisi kurmadı, takımın kimyası çok kötü. Son bir hamle ile Avustralya NBL liginden 2 oyuncu takviye yaptılar. 1 ve 2 numara oynayabilen 1,93 boyunda ABD’li Milton Doyle; NBA’de Brooklyn Nets forması da giymiş 2021-22 sezonunda ülkemizde Gaziantep de oynamış, Avustralya’da normal sezon en iyi 5’ine seçilmiş, 17,2 sayı, 3,7 asist ve 5,2 ribaund ortalamalı olan bir oyuncu.
Diğer transfer ise; ABD’li 2,06 boyundaki uzun forvet Brady Manek; 2021-22 sezonunda NCAA’da final oynadı ve ilk profesyonelliğini bu sezon Avustralya’da yaşadı. Geçtiğimiz hafta takıma yeni katıldıkları için kaybedilen KSK maçında forma giymeyen bu oyuncular bu hafta Beşiktaş maçında görücüye çıkacaklar.
KSK maçında takım yine bildiğimiz gibi yeni Koç’a biraz süre vermemiz lazım. Berke de gördüğüm olumlu kıpırdanma sevindirici, (bu arada Bursa’da oynanan Letonya maçında Ergin Ataman’ın yokluğun da takımın koçluğunu yapan Hakan Demir’in kadroda olan Berke’ye 1 dakika bile şans vermemesini çok yadırgadım). KSK önemli uzunu Delgodu’nun olmadığı maçta Tofaş’a göre çok daha iyi bir takım olarak göründü, zira koç istikrarı çok iyi skorer yabancıları var (ligin sayı kralı McClollum ve çok yetenekli Angola). Ancak ligde alt taraf çok karışık her maç bir final. 6 takımın 7 galibiyeti var. 11 takım düşme ve play-off arasında çok ince bir çizgideler. Bu açıdan her sayının bile önemi var. Bu hafta sonu oynanacak BJK maçı tam bir test maçı olacak. 5 galibiyetle lig sonuncusu olan BJK’nın kadrosu ve oynadığı basketbol ligdeki yeri ile zıt bir görüntüde. O yüzden çok zor bir oyun Tofaş’ı bekliyor.
Şehrimiz diğer temsilcisi Frutti Extra Bursaspor ise; geçtiğimiz hafta Anadolu Efes’e fazla direnemeden kaybettikleri maç sonrası ligde 5. sırada ve çok büyük sürpriz olmazsa bu yerde bitirecek gibi görünüyor. Sonradan gelen Aubrey Dawkins eski takımı Telekom’a karşı oynadığı oyun dışında bekleneni verememiş görünüyor. Umarım performansını yükseltir. Zaten dar bir rotasyon ile mücadele ederlerken, üstüne Ahmet Düverioğlu’nun ayrılması, çok iyi oyunlar oynamasa da önemli bir eksikli olacak. Son maçlarda Yiğitcan’daki kıpırdanma olumlu. Buna karşın Onuralp’te ufak bir düşüş var, bu da çok normal. Şu zamana kadar büyük yük taşıdı. Bu periyodu sağlıklı aşmak için acele ve şut ağırlıklı hücumlar kullanmak yerine daha garanti sayıları kovalaması onu bu sıkıntıdan çıkaracaktır.
EuroCup A Grubu’nda play-off’u garantilemelerine rağmen son 4 maçta alınacak sonuçlar saha avantajı için çok önemli hal aldı. Zira 2. sıra ile 8. sıra arasında 1-2 maç ile sıralanıyorlar. Bursa’daki Venezia ve Brescia maçları muhakkak kazanılmak zorunda. deplasman da oynanacak Cluj ve Lietkabelis maçlarından da en az 1 galibiyet çıkarılırsa 10 galibiyet Bursapor’u ilk 4’e sokar.