Tolga ve Reed sakat, oyun içerisinde kötü bir gününde olsa da bu sezonun en dominant oyuncusu Perez de sakatlandı, buna rağmen o ne mücadele, bu ne savaşma, bu nasıl savunma; bravo Tofaş… İşte sezonun şimdiye kadar ki özeti bu maç oldu.

Oyuna kim girdiyse bir top için savaştı yerlere atladı mücadele etti. 93-82 kazanılan maç kesinlikle bir galibiyetten fazlasıydı. Biz takımızın adeta ilanı gibi bir maç yaşadık ama O’Brien’e ayrı bir sayfa açmak lazım. Gerektiğinde topu getirdi, uzunlar faul problemine girince içeriyi oynadı, üçlük attı, savunma yaptı, görünmeyen işleri de yaptı, tek başına takımı sırtına aldı taşıdı 27 sayı attı. Helal olsun, on numara beş yıldızlık oyun ancak bu kadar olur.

Trifunovic, attığı 27 sayı ile skora büyük katkı verdi, hep oyunun içinde idi. Yiğitcan yine çok iyi işlere imza atarken, Berk’in 8 sayı, 5 ribaunt, 4 asisit’lik katkısı maçın kazanılmasında çok önemliydi. Oyunun kırılma anı 11’de 1 saha içi isabetiyle çok kötü oynayan Perez’in sakatlanması oldu. Oyuna giren ve artık hata yaparsam çıkarım tedirginliği olmayan Özgür, bu sezonun en iyi maçını çıkardı, yerlere atladı, top kaptı, ribaunt aldı, faul aldı, üçlük attı. Kulübün ondan beklentisine yakın bir oyun oynarken herkesi tekrar umutlandırdı.

Perez hep yazdığım gibi 19. maç oldu artık Reed ile birlikte çok yoruldu ve sakatlık riskleri arttı. Zaten sakatlıklar da geldi. Perez kötü oynadığı oyunlarda asla zorlamamalı ve takımı oynatmayı düşünmeli. Yani bu maç yaptığını yapmamalı. Eğer oyuna devam etseydi maçın sonu karışık olabilirdi.

Koç Ene takımı kenardan çok iyi idare ederken sinirlenen ve rakibin üstüne depar atan Berk’i durdurmasıyla maçın hareketini yapmış oldu.

Haftaya Mersin deplasmanı. Bu özgüven ve takım olma duygusuyla sakatlar olsa da iyi geçer sinyallerini verdiler.

Telekom, Tofaş’ın 2.5 katı bütçeye sahip olmasına rağmen kimya olarak kötü kurgulanmış bir takım. BSL’de çok başarısız gidiyorlar.

Bu hafta Büyükçekmece’den galibiyet ile dönen Bursaspor Yörsan bütçe olarak çok altta olmasına rağmen yönetim ve staf olarak Telekom’a göre çok başarılı. Erdem Can’da çok umut veren bir koç başlangıcı vardı ancak 2 yıldır yukarı değil aşağıya bir gidişi var. Takımına hakim değil, maçın başında en önemli skor opsiyonu Brown’u ilk toptan sonra oyundan alması, bu oyuncudan alacağı verimi sıfıra indirdi. Ayrıca devamlı hakemlerle konuşması ve maç sonu sadece alkışla protesto eden seyircilerle girdiği diyalog çok çirkindi. Bu kadar antipatik olmayı nasıl beceriyor? Belki örnek aldığı bazı koçları gözden geçirmeli, biran evvel kendine çeki düzen vermeli.