Son günlerde Bursa basketbolun da kazan kaynıyor, güç savaşları, ahbap çavuş ilişkileri çapından büyük işlere kalkışmalar ne ararsan var. Bunları bir süredir izliyorum, devamlı bilgiler geliyor. Artık bunları dillendirmenin zamanı geldi geçiyor. Türk basketbolunda çok önemli bir şehir olan Bursa’mızın son zamanlarda nerelerde olduğu, nasıl kan kaybettiğini maalesef görüyorum, çok üzülmekle birlikte kızgınlığım artıyor.

Bursa Basketbol İl Temsilcimiz sevgili Can Atsüren, geçen hafta istifa dilekçesini verdi, pardon verdirildi. Zira İl temsilcisi yüz kızartıcı bir suç işlemez ve yolsuzluk yapmazsa TBF ile gelir TBF seçimi ile gider. Onu normalde kimse görevden alamaz ancak Bursa’da bu böyle olmadı. Daha 2 yıldır basketbolun içinde olan çaylak yönetim kurulu üyemiz ‘istifa et’ buyurdular, gerekçe yok seninle çalışmak istemiyorum. (Yeter ki bizden olsun, kariyer, yapılan iş onlar ne ki denmiş çok belli.)

Oh ne güzel iş daha bir gün önce Bursa’da oynanan Milli maç sonrası kendisine yapılan organizasyon ile ilgili memnuniyetlerini belirten ve kendisini bizzat bu göreve getiren TBF yetkililerimize rağmen… (TBF’de hangi anlayışın güçlü olduğu da ortaya çıkmış oldu. Özellikle üst düzey bazı yöneticiler taca çıktı.) Neyse bir gerekçe olmadan olmaz denince Bursa’da kulüplerden şikayet dilekçeleri istenmiş, bu zor ekonomi durumda belediyeden bir şekilde yardım alan kulüpler de dilekçeleri yazmışlar. İl temsilcilerinden hiç memnun değillermiş. Onları vicdanları tabii varsa baş başa bırakalım.

Gelelim Bursa’daki diğer absürt işlere: Beğenmediğiniz hakeme iyi not veren gözlemciyi maça istememeler, yerel ligde masadaki hakemler hata yapınca bir daha görev alamayacaksın tehditleri, maç günlerini yetkilisi ile konuşmayıp yukarıdan değiştirtmeler. TBF’deki abileriniz ile ilişkiler böyle kullanılmamalı. Bursa basketbolu bu durumdan çıkamadığı gibi işler daha da sarpa sarar. Bu nüfuzunuzu olumlu işlere kullanmak yerine -ben burada güçlüyüm kimseyi tanımam, ayağınızı denk alın- mesajları vererek bir yere gelinemeyeceğini yakında anlayınca iş işten geçecek. Çok kısa sürede kazanılan sempatik imaj bu tip olaylar yüzünden zedeleniyor ve olan Bursa basketboluna oluyor.

Bursa ve Türk basketbolunun önemli kulübü yılların Tofaş’ı ne yapıyor derseniz; onlar da kendi dertlerine düşmüş, -eyvah küme düşüyoruz galiba- derken bence bu işlerden uzak kalarak ve müdahil olmayarak çoktan küme düştüler haberleri yok. Son oynanan Milli maçta TBF Başkanı ve heyeti ilimizde Frutti Extra Bursaspor’u ziyaret etti. Çok güzel. Hiçbir lafım yok ama Bursa’da en üst seviye de bir takım daha var. Türk basketboluna senelerdir hizmet veren ve halen bana göre altyapılarda en önemli kulübü durumundaki Tofaş’ı neden ziyaret etmezsiniz? Bu ne tür bir mesajdır, ne plansız programsız bir organizasyondur? Bu arada ziyareti kulüp sosyal medyada paylaşmış, başkan kulübü geziyor, tüm gezenler, gezdirenler, yetkililer eller cepte, bu nedir yahu? TBF Başkanı var orada. Bu nasıl bir şey? Verilmek istenen mesaj ne? Hiç güzel işler değil bunlar. Yoksa -organize işler bunlar- demek mi lazım? Yani biraz kafa yormak lazım. Bursa’ya yazık oluyor, benden uyarması dikkat.