Okulların bitmesine yakın çoğu ailenin sorduğu soru ‘bu çocuğum basketbola ne zaman ve nasıl başlamalı.’

Tam bir yaş olmasa da çocuğun fiziksel ve mental gelişimi ile doğru orantılı olarak 6-7 yaş ideal görünmekte, ancak önce yüzme gibi vücut gelişimini sağlayacak sporlar ile çocuk hazırlanmalı.

6-7 yaşlarında basketbola başlatılması en uygunu gibi görünmekte fakat aileler hemen diğer çocuklarla oynamasını ister ve antrenöre baskı yaparlar. Bu yeni başlayan çocuklar için çok tehlikeli bir duruma dönüşebilir. Zira küçük yaşlarda 6 ay bile çok uzun bir süredir. 6 ay önce başlayan çocuk ile yeni başlayan arasında çok fark oluşur ve bu da yeni başlayan çocuk ta yetersizlik ve başaramama duygusu gelişmesine neden olabilir. Bunun sonucunda kendine güvenmeme olayı ortaya çıkar. Bu ileride telafisi çok zor psikolojik sonuçlara yol açabilir.

Aileler hep evlatlarını en iyi yerde görmek ister ama bir de gerçekler vardır. Her oyuncu ilk 5 oyuncusu olamaz, her oyuncu milli basketbolcu olamaz, her oyuncu en iyi takımlar da oynayamaz ama her oyuncunun oynayabileceği bir takım vardır. Bu yaşlarda çocuğa takım olgusu beraber hareket etme bir şeyler paylaşma gibi çok önemli olgular kazandırabilir.

Buralardaki paylaşma duygusu ileride hayatta ona çok şeyler kazandırabilecek davranışlar olacaktır. Ancak aile baskısı çocuğa devamlı ‘sen iyisin ama antrenörün oynatmıyor’ gibi konuşmalar sonunda çocuğu geri dönülemeyecek bir yola sokabilir. Tabi ki antrenörle iletişim içerisinde ancak onun disiplini çerçevesinde ailenin çocuklara bu tip baskılar yapmaması, çocukları daha rahatlatacak ve içlerindeki cevherin ortaya çıkmasına neden olabilecektir.

Şu unutulmamalıdır ki; sporda torpil olmaz. Ben 7 sene altyapı sorumluluğu yaptım. Neler gördüm anlatsam, yazsam inanmazsınız. Çocuğu için araya kimleri sokmadıkları kaldı, takıma girsin diye ancak yukarıda anlattığım nedenlerle esasında çocuklarına çok büyük zarar verdiklerini daha sonra anlamışlardır ama iş işten geçtikten sonra.

Bursa altyapılarda son yıllarda biraz gerilerde kalsa da ülkemizin çok şehrinden iyi durumda. Bir çok basketbol okulu var, iyi kulüplerimiz var. Oyuncu sadece kulüpte oynamaz, basketbol okulları da tüm kulüpler tarafından izleniyor veya ortak hareket ediliyor. Oralardan daha iyi takımlara geçiş imkanı her zaman var, ailelerin bu yazdıklarım ışığında en iyi kararı vereceklerini inanıyorum. Evladım para kazansın düşüncesinden önce iyi insan olsun, paylaşımcı bir insan olsun, demek daha doğru olacaktır.

Ben de veli olarak kızlarımın maçlarına gittim. İnsan bazen kendine hakim olamıyor ve istem dışı davranışlarda bulunabiliyor. Zaten bunu fark ettikten sonra maçlara gitmeye ara verdim ancak velilerin maçlarda hakemlere, rakiplere karşı hoş olmayan davranışlarını gözlemliyorum. Bunlar çocuklar üzerinde aşırı baskıya neden oluyor ve bahsettiğim gibi içlerindeki cevherin ortaya çıkmasında engel olarak ortaya çıkıyor. Sinirli ve agresif nesiller bu sebeplerle ortaya çıkıyor. Ülke sporunun şiddet açısından geldiği nokta ortada, sporun kültür düzeyini arttırmak hepimizin ortak görevi olmalı.

Haftaya görüşmek üzere…