Son şampiyon Panathinaikos karşısında çok sert ve kararlı savunma ile başlayan oyunda zaman zaman rakip yaklaşsa da çok net maçın her bölümünde üstünlük kurarak 82-76 kazanan Fenerbahçe Beko finalde.

Beklenenler değil sürpriz oyuncular maça damgalarını vurdu. En başta 18 sayılı Hall, hem Nunn’a yaptığı yıpratıcı savunma, üstüne mükemmel hücumlarla rakibi şaşkına çevirdi. Melli’ye ne demek lazım; büyük tecrübe, önemli katkıları dışında görünmeyen tüm faydalı işlerde vardı. McCollum ne kadar önemli bir transfer hamlesi olduğunu bir kez daha gösterirken, 13 sayı ile çok can yakıcı basketler buldu. 15 sayı atan Tarık da son zamanlardaki çıkışını taçlandırdı. Dudağındaki kanama nedeniyle çıktıktan sonra Koç Saras onu kenarda bir ara unutunca oyun bir ara sıkıştı.

Her istatistikte olan Baldwin’in de hakkını vermek lazım. Oyunda Koç mentaliteleri savaştı. Ataman’ın genelde bir kişinin eline bakan sistemine, Jasikevicius’un topu paylaştıran oyunu galip geldi. Koç Saras tüm sezon gerçek bir uzun ile oynamadan bu işlerin nasıl olabileceğini hepimize göstererek büyük iş başardı.

Panathinaikos tarafında ise sert savunmaya çözüm bulunamadı. Sezon içerisindeki istikrarsız basketbollarının tıpatıp aynısı bir maç oynadılar. Son zamanların başarılı oyuncusu Cedi 22 sayı, 6 ribaunt ile tek başına ayakta kalmaya çalıştı ancak yetmedi. Nunn 19 sayı atmasına rağmen 5’de 0 üçlük attı, takımı coşturacak basketleri hiç bulamadı. Lessort belki buraya gelmeden birkaç maç oynayabilseydi işler değişik yöne gidebilirdi.

Zaten Anadolu Efes de Panatinaikos’dan daha iyi bir takımdı esas onlara yazık oldu. Son maçı Atina’ya bırakmadan işi bitirmeliydiler.

Hakemlerde temaslı oyuna izin vererek Fenerbahçe’nin oyununa uyan mükemmel maç yönettiler. Aynı Efes serisinde olduğu gibi, bu da Yunanlı Başkanın demeçleri, hakemler hakkında yaptığı çirkin suçlamaların bir diyeti olarak ona ve takımına karşı kaçınılmaz bir geri dönüş oldu.

Diğer yarı finalde sezonun en istikrarlı takımı Olympiakos karşısında Monaco savunmasıyla maçı kontrolünde tutarak James, Diallo ve Jaiteh ile 78-68 kazanıp finalde Fenerbahçe’nin rakibi oldu. Olympiakos da Fournier’in 31 sayısına yazık oldu, Vezenkov ise 6 da 0 üçlük ile hayal kırıklığı yarattı.

Tek maçların ne sezona ne de Play-off’a benzemediğini bir kez daha gördük. Yunan finali denirken, Yunanlılar formalite maçı oynamak zorunda kaldılar. Bu kadar yıldız oyuncunun olduğu takımların maçları her türlü sonuca açık ama finalde Fenerbahçe biraz daha ağır basıyor.

Pazar günü iki sert savunma yapan takımın maçı zevkle izlenir, başarılar Fenerbahçe Beko sonu kupa olsun.