Altan Kutucu
Altan Kutucu

Diğer Rüya Takımı…

Bir ulusun umutlarını ve hayallerini yakalayan Litvanya basketbol takımı hakkında yürek ısıtan bir hikaye. Küçük Baltık ülkesinin sakinleri ilk olarak 1939’da FIBA Avrupa Şampiyonası’na ev sahipliği yaptığında bu oyuna aşık oldu. II. Dünya Savaşı’ndan sonra, Litvanya zorla Sovyetler Birliği’ne dahil edildi. Yıllar sonra Sovyetler Birliği erkek basketbol takımı Seul’de 1988 Yaz Olimpiyatları’nda altın madalya kazandı. Yarı finalde gelecekteki NBA yıldızları David Robinson, Danny Manning ve Mitch Richmond liderliğindeki bir Amerikan takımını yendiler.

O Sovyet takımının ilk beşinde dört Litvanyalı oyuncu vardı. Çekiç ve orak tavana yükselirken madalya standında dikkat çektiler. Bu yenilgiden utanan ABD Olimpiyat Komitesi, profesyonel basketbol oyuncularının Olimpiyatlarda yarışmasına izin vererek “Dream Team” olarak bilinen uluslararası fenomen için zemin hazırladı ve bunun devamında ABD 1992’de Barselona’da NBA oyuncularından oluşan takımı ile eze eze altın madalyayı kazandı, ancak dört Litvanyalı basketbolcu: Arvydas Sabonis, Sarunas Marciulionis, Valdemaras Chomicius ve Rimas Kurtinaitis ile vatandaşlarının hikayesi çok ilginç. İşte tam burada dört basketbol oyuncusunun kaderiyle özgürlük için mücadele eden bir ülkenin kaderi iç içe geçiyor.

1980’lerin sonunda Sovyetler Birliği’ndeki değişim rüzgârları ve 80’lerde Avrupa’nın en büyük oyuncularından kabul edilen Sabonis, Portland’ın 1986 draft’ı ilk turunda onu seçtiği haberinden etkilenmediğini söylemişti çünkü Sovyetlerin gitmesine izin vermeyeceğini biliyordu. Seul de oyunculara, Yugoslavya’ya karşı altın madalya kazanırlarsa, batı takımlarında oynamalarına izin verileceğine dair söz verilmişti. Sabonis aslında bir NBA takımına hazırlanan ilk Litvanyalı’ydı, ama demir perde yüzünden gitmesine izin verilmedi. Sadece bu değil, Amerikalılar onun “Rus” bir oyuncu olmasını da sevmiyordu. Öte yandan Marciulionis NBA’de oynayan ilk Sovyet oyuncu oldu. Berlin Duvarı 1989’da yıkıldı ve Sovyetler Birliği’nin istikrarsızlığını algılayan Litvanya, 1990’da bağımsızlığını ilan etti. Sabonis ve arkadaşları nihayet ülkelerini Olimpiyatlarda temsil etme fırsatı bulmuşlardı, ancak yeni bağımsız ülkenin basketbol takımını Barselona’ya göndermek için parası yoktu. Oyuncular kendi başlarına para toplama sözü verdiler. Golden State için oynayan Marciulionis ve yardımcı antrenörü Donnie Nelson ABD’de Litvanya için para toplamaya çalıştılar. Diğer yandan “Minnettar ölüler” (Grateful Dead) rock grubu sadece büyük özgürlük savunucuları değil basketbol taraftarıydı, onlarda Litvanyalılara yardım edip olimpiyat seyahatini finanse ettiler.

Barselona da bronz madalya oyununda Sovyetler Birliği ile karşı karşıya kaldılar. Litvanyalılar turnuvanın başlarında Sovyetlere kaybetmişlerdi, ancak bu son oyun madalya içindi ve bir ülkenin umutları omuzlarında duruyordu. Bu çok zor bir savaştı, oyunun sonlarında alnına bir dirsek alan Chomicius’un kaşından kan akarken, maçı izleyen Litvany

a cumhurbaşkanı Landsbergis ona bir mesaj gönderdi; endişelenme Litvanya için kan döküyorsun. Litvanya 82-78 galip geldi. New York’lu sanatçı Greg Speirs’ın Litvanya basketbolunun sembolü haline getirdiği ve tasarladığı slam dunking iskelet batik üniformalarını (Skully) giyerek olimpiyat bronzunu özgür adamlar olarak aldılar ve başkent Vilnius’ta halkı sokaklara döktüler. Bu ilham verici süreci anlatan “The Other Dream Team” adlı belgesel 2012 de yönetmen Marius A.Markevicius tarafından çekilerek taçlandırıldı.

Tekrar görüşmek üzere…

 

 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X