Eurolig play-off’un da ikinci maçlar tamamlanırken, herkes bir kez daha gördü, play-off gelince her şey bir başkalaşıyor. Her topun ne kadar önemli olduğu, maç kazanmanın ne kadar zor olduğu, mücadele etmeyenin hiç şansı olmadığı oyunlar oynanıyor.

İki maçlık periyodun en büyük sürprizini yine buraların tartışmasız Kral’ı Obradovic’in takımı Partizan yaptı. 6. olarak girdiği play-off da Real’i Madrid de iki maçta da yenerek paramparça etti. İkinci maçın bitimine yaklaşık 2 dakika varken çıkan tarihin en büyük kavgalarından biri sonunda, 21 oyuncu diskalifiye olunca maçı bitirecek oyuncu kalmayınca maç hakemler tarafından son erdirildi ve lig yönetimi tarafından o sıradaki skorla 80-95 tescil edildi.

Kavgayı 89-87 biten ilk maçın son üçlüğünü atan Punter’a kendince fatura kesmek isteyen gördüğüm en pislik oyuncuların başında gelen Llull’un sert ve isteyerek yaptığı faul başlattı ve çarşı karıştı. Olayın baş sorumlusu olarak Llull’un hiç ceza almadan kurtulması ise tam bir skandal. Kavga sırasında en fazla sopa yiyen oyuncu da Musa oldu. Lig yönetimi tarafından; Yabusele’nin Exum’un yaralanmasına sebep olan hareketlerine 5 maç, Punter’e 2 maç, Lessort ve Deck’e de 1’er maç ceza, ayrıca her iki kulübe 50’şer bin euro para cezası verildi.

Neresinden bakarsan bak tam bir eyyam kararı, zaten İspanyol organizasyon, Sırp CEO’su olan bu yönetimden başkası beklenemezdi. Maçtan sonra Llull’un özür dileyen, sorumluluğu alıyorum benim hatamdan başladı falan gibi açıklamaları, bundan sonra ki maçta Belgrad’a gideceğini düşünüp Yusuf Yusuf olmasından, ikinci maçta Tavares’in sakatlığı Real’in gücünü çok azalttı. Zaten Belgrad da elinde süpürge ile bekleyen Obra’nın Mateo ile kedi fare gibi oynaması ve önemli iki oyuncusunun cezalarına rağmen o atmosferden Real’in çıkması yüzde 5 ihtimal. Partizan 3-0 ile süpürürse F4 ilk maçında Punter yine olmayacak.

Diğer ilginç eşleşme de temsilcimiz Fenerbahçe Beko; ilk maçta 79-68 ile çabuk teslim olduğu Olympiakos’dan 82-78 ile bir maç çalarak saha avantajını İstanbul’a taşıdı. İkinci maça çok kötü başlanılmasına rağmen, İtouidis Koç’luğu hatırlayınca ikinci çeyrekten itibaren maçın kontrolünü ele alan Fenerbahçe de Hayes ve Pierre müthiş oynarken, ilk maç sonunda bu oyunun sinyallerini veren Edwars’nın sokak basketbolu tarzı Yunanlıları çok ters geldi. Motley başta olmak üzere diğer oyuncularda çok iyi katkı verdiler.

İstanbul da işler elbette kolay değil ancak şimdi avantajı kaybeden Yunanlılar düşünsün. Seyirciye bu maçlarda çok önemli iş düşecek. Geçen yazımda da belirttiğim gibi tur geçilirse F4’de Maccabi-Monaco eşleşmesinden gelen rakibe karşı büyük şansları var. Diğer serilerde ise; Barcelona, Zalgiris’e beklendiği gibi 2-0 önde. Kaunas da en az bir maç alır ve F4’e kalırlar. Monaco’dan bir maç çalarak saha avantajıyla evine dönen Maccabi ise çılgın taraftarıyla bana göre iki maçı da kazanarak 3-1 ile turu geçer. Üçüncü maçlar 2 Mayıs Salı günü başlıyor. Fenerbahçe Beko; çarşamba ve cuma oynuyor.