Geçtiğimiz günlerde yapılan Basketbol FIBA Avrupa Başkanlık seçimini Turgay Demirel 2. kez kazandı. 4 yıl daha FIBA Avrupa’yı bir Türk yönetecek. Buraya kadar harika bir haber. Başkan Turgay Demirel’i bu önemli göreve devam ettiği için canı gönülden kutlamak gerek ancak işin perde arkasına gelince bir çok gariplikleri barındıran ve ülkemizi Avrupa karşısında zor durumlara düşüren bir hikaye olduğunu görüyoruz. Demirel’i seversiniz sevmezsiniz fakat 20 yıl boyunca 6 kez federasyon başkanlık seçimi kazanmış, görev süresi içerisinde A Milli Takımımız bir dünya bir de Avrupa ikinciliği yaşamış, altyapılarda sayısız şampiyonluklar kazanılmış, Basketbol Federasyonu çok önemli organizasyonlara imza atmış ve ülkemiz Avrupa’nın çok önemli basketbol merkezlerinden gösterilen bir konuma gelmişti.
Burada garip olan durum; seçimde Türk federasyonunun Turgay Demirel’i aday göstermemesi, üstüne üstlük Sırp adayı desteklemesi… Düşünün seçim var, Belçikalı da olmak üzere 3 aday var. Türk olan adayı aday gösteren 8 ülke var içlerinde ama biz yokuz. Yani burada “Kimse etmez Türk’ün Türk’e ettiğini” lafı tam yerine oturmuş. Durum bu aşamalara neden geldi dersek, pek çok şey sayılabilir. Ülkemizde yapılan bir üst düzey organizasyonda FIBA bizimkilere ön sıralarda oturma yeri vermemiş de Turgay Demirel buraları kendi arkadaşlarına vermiş. Türk takımlarının maçlarındaki hakemlerin yönetimleri sıkıntılıymış yani Başkan Demirel bizim federasyona kızıp hakemlere “Diğer takımların lehine mi yönetin” diyormuş… Hadi canım sizde… Yok gelip bizim federasyona projelerini anlatmamış. Neyi anlatacak? Siz karşılıklı olarak iletişim yollarını kapatmışsınız zaten… Bu sadece tek taraflı değil tabii ki iki tarafın da hataları var. Ayrıca Türk başkan, Türk federasyonuna kendini mi anlatacak. 20 yıl boyunca şimdiki federasyondaki üst düzey yöneticilerimiz Turgay Demirel’in ekiplerinde önemli görevler aldılar… Bir diğer entresan not da; Boşnaklar’ın bizim federasyon başkanımız Hidayet Türkoğlu’nun Boşnak asıllı olmasından dolayı Sırp adaya verilen desteğe tepkileri.
Sonuç olarak; Anlaşamadığınız konular olabilir, her iki tarafın eksileri ve artıları vardır ancak burada basketbolun Avrupa’daki en yüksek makamının seçimi yapılıyor ve siz kendi ülkenizden olan bir adayı, aday bile göstermediğiniz gibi rakibi için çalışıyorsunuz. Bu kabul edilmesi zor bir durum ve bunu bizim dışımızda kimseye anlatamazsınız. Bu tercihin sonucunda doğacak tepkilerin de sorumluluğunu alırsınız. Artık herkesin şapkasını önüne koyup düşünme zamanı. Turgay başkanın da ülkemizdeki görevi süresince en çok eleştiri aldığı konuların başında iletişim gelmekteydi. İşte tam da bu aşamada artık iletişim kanallarının açılması, ülke basketbolu için en faydalı şeylerin masaya konularak biran evvel hayata geçirilmesi zamanı. Başkan Turgay Demirel’e FIBA Avrupa Başkanlığı ikinci döneminde başarılar diliyorum.
Haftaya görüşmek üzere…