Altan Kutucu
Altan Kutucu

Harlem…

Köşe Yazısını Dinle

Abe Saperstein, ilginç biriydi. Girişimciydi, işadamıydı, spor aşığıydı, şovmendi. Dünyanın en uzak köşelerinde yaşayanların bile tanıdığı meşhur “Harlem Globetrotters“ takımının kurucusuydu. Espri anlayışı epey iyi olmasına rağmen hiçbir zaman Harlem’i, bilenen gibi bir gösteri takımı olarak düşünmemişti. Onun kurduğu Harlem, gerçekten bir dönem Amerika’yı sallayan profesyonel bir basketbol takımıydı. Basketbol oynadığı zamanlarda, bir maç esnasında takımın oyuncularından biri sakatlandı. 1,65 metrelik boyuyla Abe oyuna girdi. Bir pozisyonda iki metrelik rakibinin bacaklarının arasından geçerek bir basket yaptı, izleyenler kadar o da sevinçten çılgına dönmüştü. Basketbolu o günden sonra hayatının odağına oturttu.

1924 yılında Illinois’de yarı profesyonel bir takımı çalıştırmaya başladı. Giles Post American Legion Quintet sadece siyah oyunculardan oluşan sıradan bir takımdı. Saperstein, onları Globetrotters diye çağırıyordu. İki yıl içerisinde profesyonel oldular ve Amerikan basketboluna damga vurdular.

Globetrotters ilk profesyonel maçını 7 Ocak 1927’de Illinois’de yaptı. Daha ilk yıl, 117 maçta 101 galibiyet alarak rekorları altüst ettiler. 1930 yılında Globetrotters, adının başına Harlem’i koydu. New York’a filan taşınmamışlardı, çünkü Saperstein böyle istemişti. Bunlar NBA öncesi dönemlerdi. Takımların kendi geçimlerini sağlamak, kendi seyircilerini bulmak, kendi seyahatlerini organize etmek ve aynı zamanda basketbol oynamak oldukları zamanlardı.

Saperstein ikinci el bir Model T aldı. Bütün ülkede maçlardan maçlara koşturdu, motellerde kaldı. Motellerin siyahları kabul etmediği durumlar da oluyordu. O zamanda oyuncularıyla beraber arabada uyuyordu. 1940 yılında Dünya Basketbol Şampiyonası’nı kazandılar. Globetrotters ilk defa para kazanmaya başladı. Takım, çok başarılı sporculardan oluşuyordu. NBA’in emekleme dönemleriydi. Bir başka deyişle Nathaniel ‘Sweetwater’ Clifton, Wilt Chamberlain ve Bill Russel gibi efsane oyunculardan kurulu Globetrotters, NBA diye kurulan bu yeni yetme lige fazlaydı. Saperstein, bağımsız kalmaya ve NBA’ye katılmamaya karar verdi. Haklıydı da zira Harlem, NBA’in en iyi takımı olarak lanse edilen Minneapolis Lakers’ı 1948 ve 49 yılında yaptıkları tüm maçlarda çok açık farklarla yenmişti. Saperstein bir iş adamı olmasına rağmen Amerika’da beyaz olmayanların spordaki yerlerini yükseltmek için çok çabaladı.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Harlem Globetrotters, diğer ülkelere gösteri maçları yapmaya gitti. Aynı anda farklı yerlere yolculuk yapan 3 ayrı takımları vardı. İşleri artık profesyonel sporcudan çok profesyonel eğlendirmeye dönmüştü. Amerika’nın iyi niyet elçisiydiler. Aynı anda basketbolu da dünyaya tanıtıyorlardı. 1951 yılıydı, Berlin Olimpiyat Stadı’nda onları izlemeye 75 bin kişi gelmişti. Bütün stat Harlem’i ayakta alkışladı. Saperstein o gün ağladı. Neden ağladığını sorulduğunda, “1936 yılında Hitler bu stadı dolduran Almanlara Yahudileri ezdirmişti. Tam 15 yıl sonra yine aynı statta Almanlar, bu kez bir Yahudi’yi elleri patlayana kadar alkışladılar” dedi.

Saperstein hayatının son yıllarında NBA’ye dâhil olmamanın pişmanlığını çok yaşadı. Önce kendi NBA takımını satın almaya çalıştı fakat başaramadı. O da buna inat NBA’ye karşı yeni bir lig kurarak basketbol birliğine savaş bayrağını açtı. Saperstein’in 1961 yılında kurduğu Amerikan Basketbol Ligi belki sadece iki yıl yaşadı, fakat NBA’ye ve dünya basketboluna 3 sayılık atış gibi çok önemli bir yenilik kazandırdı. Saperstein öldükten sonra Harlem Globetrotters birçok kez el değiştirdi ancak basketbolun farklı bir rengi olarak hiçbir zaman unutulmayacak bir takım oldu.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X