42 sayılık tarihi fark ile Anadolu Efes için kâbus gibi başlayan seri, koç farkı ile Anadolu Efes lehine 3-1 bitti. İlk maçtaki acı skor ile akıl oyunlarını devreye sokan Ataman, farkın açılmasına bana göre göz yumarak ikinci maça takımı motive etmek için olayı gurur meselesi haline taşıdı ve imkânsız üçlükler yanında müthiş mücadele sonunda saha avantajı ile Ataşehir’den dönmeyi başardı.

Burada son saniyelerde Fenerbahçe’nin kaptığı top ve öne geçmesi sonrası acele ve panik ile Efes’in kullanacağı topun sayı olması çok zor iken ev sahibi taraftarların sahaya girmesi sonrası oyun tekrar başladı ve daha kontrollü bir hücumla Clyburn’ün üçlüğü seriyi eşitledi. Diğer durumda 2-0 olsaydı seri oradan dönmezdi.

Seri de Anadolu Efes’in en önemli oyuncusu son 3 maçın X faktörü Bryant oldu. Micic ve Clyburn kaliteleri ile müthiş oynadılar. Ataman’ın M’baye kumarı tutarken, (bana göre Eurolig için çok yeterli bir oyuncu olmasa da burada önemli işler yaptı) Pleiss de 2 ve 3. maçta Fenerbahçe’ye çok ters geldi. Larkin de sakatlık durumuna elverdiğince oynamaya çalıştı.

Fenerbahçe Beko da ise; Eurolig’de bu sezon en gelişen oyuncu seçilen Hayes bu ünvanı hak eden oyunlar oynadı. Pierre ha keza son maça gelene kadar iyiydi ancak çok yük bindi ve yorgun düştü. Guduric çok iyi bir oyuncu olabilir ancak savunmada takımın zayıf halkası, savunmaya hiç takılmıyor ve 2.maçta el kaldırmadığı üçlükler seriyi buralara getirdi. Çok formda Biberoviç’e az süre veren İtoudis, oynadığı dakikalarda maçı değiştiren Melih’e de kenardan sürekli kement’i attı, aynı zaman da Clathes’e sonsuz kredi vererek (sanki bir anlaşma var aralarında ya da zaafı var oynatmadan edemiyor sezon boyu onun yerine muhakkak başka alternatifler bulması gerekirdi.) kendi ipini çekti. Motley iyi kumaş ama asla bu takımın 1. uzunu olamaz, hücumda ve savunmada çok yanlış seçimler yapıyor, daha çok çaylak. Wilbekin iyi oyunlar oynasa da winner bir oyuncu olmadığını düşünüyorum, kazandırdığı önemli bir maç hatırlamıyorum.

3. maç sonunda hakemler ile ilgili yapılan yangın, dördüncü maçın hazırlığı idi ancak TBF’nin hakemler ile ilgili açıklaması çok talihsiz, sezon sonuna kadar ceza verildi ne demek, zaten devamında final var. En fazla bir maç daha yönetirlerdi, kaldı ki varsa kötü bir yönetim baş sorumlu onları bu maça atayan MHK başkanıdır ama kafalar kuma gömülmüş, bir orta oyunu oynanıyor. İş 3 hakemin üstüne yıkılmaya çalışılıyor. (hakem olsam; önce Erşan Kartal şimdi de yarı finalde hakemlerin arkasında duramayan bir MHK başkanım olsun hiç istemem) Sonuçta Fenerbahçe için bu sezon sıfıra sıfır elde var sıfır. Geçen sene en azından Türkiye’de şampiyon olmuşlardı. Başarılı koç Djordjevic’in ahı tuttu, yönetimin yaptığı hamlenin yanlış olduğu ortaya çıktı. Öyle kenar oyunu çizerek iki basket attırmakla iyi antrenör olunmuyor. Son maçta 1 saniyenin altında süre varken IRS istemek ve üstüne sayıyı yiyerek hakkını kaybetmek aklı başında olan bir antrenörün yapacağı iş değil. Ataman, İtoudis’e büyük üstünlük sağladı. Yol yakınken antipatik yardımcısını alıp ülkesine dönmesi çok daha hayırlı olur.