Salı gecesi nefes nefese ancak çok dramatik sonlu iki maç izleyenlere işte Play-off dedirtti. Kuşkusuz en renkli seri olan Maccabi-Panathinaikos’a bakalım; Önce maçı Belgrad da daha küçük salona aldırdılar, sonra diğer takımları seyirci getirmeyeceğiz sözü ile ikna edip turnuvaya devam etmelerine rağmen en fazla 300 taraftarı olmalı iken en az 1000 taraftar getirdiler.

İlk iki maçta olduğu gibi yine oyuna harika başladılar ancak her şey iyi giderken son çeyrekte maç boyunca iyi oynamayan Nunn çıldırdı ve oyunu kafa kafaya getirdi. Ancak Baldwin’den yoksun takımı çok iyi idare eden Brown’a son saniyelerde Grant’in yaptığı saçma sapan faul ile öne geçtiler. Son topu en iyi seçenek Nunn ile üçlük bulan Pana değerlendiremeyince seride 2-1 Maccabi öne geçti.

Oyun uzatmaya kalsa geriden gelen Panathinaikos daha avantajlı bir durumda olacaktı. Yapılan bu faul belki de F4’e mal olacak bir hata idi. Maç sonrası Panathinaikos 2 pozisyon için resmi itiraz da bulunmuş ancak bunlar maç tekrarı gerektirecek hatalar değil. En fazla Eurolig ‘hakem hatalıydı’ der geçer.

Maccabi’den Nebo; 22 sayı, 9 ribaunt ile maçın en iyisi olurken, en ilginç olan da bir maç önce 29 sayı ile kariyer rekoru kıran Sloukas’ın 20 dakika oyunda kalarak hiç sayı atamamasıydı.

Diğer seride Pire de oynanan maçta çok dramatik bir sonla bitti ve o atmosferde müthiş savaşan Barcelona 2-1 öne geçerek saha avantajını geri aldı ama nasıl aldı derseniz orası da inanılmaz hatalar ile şekillendi. Oyun hiç kopmadı. Hep yakın gitti. Normal süre sonunda ev sahibinin takım faulü 2 iken tam benchlerinin ve Koç’un önünde Laprovittola’ya faul yapmayan ya da yapamayan Walkup belki de F4’e mal olacak inanılmaz bir hata yaptı ve o topla turnikeyi bulan Laprovittola maçı uzatmaya götürdü.

Bu yetmedi uzatmanın son topunda Barcelona’dan Parker akıl tutulmasına uğrayıp saniyeyi kontrol etmeyince elinde patlayan bir top olmak üzere iken acele bir atışa maçta Olympiakos’un en iyi oyuncusu Petrusev’in yaptığı hakemlerin yüzde yüz doğru olarak verdiği yine saçma sapan bir faul ile maçı Barcelona’ya hediye ettiler.

Barcelona’da maçın son bölümlerinde mükemmel oynayan ve oyunun kazanılmasında en önemli katkı Satoransky’den geldi.  Bu seviyeye yakışmayan hatalar 3. maçlara damga vururken, bu iki seri de kalan maçlar çok özel hikâyeler barındıracak gibi görünüyor.