Gece yarılarına kadar bekle, bir umut takımda bir kıpırdanma, bir olumlu sinyal ara ama nerde! Aynı tas aynı hamam…
Bursa’daki maçın karbon kopyası. Tenerife tecrübesi ve oyun aklı ile yürüye yürüye bizi yine 80-70 ile yenip evimize yolladı.
Bu kadar top kaybı yapar topun kıymeti bilmezsen, oyun aklın olmazsa bu sonuç kaçınılmaz. Sahada tam bir acemiler mangası var, savunma yapmaya çalışan oraya buraya koşan ama boşa kürek çeken bu görüntü artık kabak tadı verdi.

Lewis yine aynı, tutsan 5 atar, boş bıraksan 6 sayı, keçiboynuzu gibi. Thomasson çabalıyor ancak çok acemice hatalar yapıyor. Rakip hücum süresi dolarken orta sahada faul yapıyor, iki atış veriyoruz, son saniye en basit turnikeyi kaçırıyor, şut seçimlerinin çoğu hatalı.
Whaley bir şutu sokuyor diğeri çembere bile değmiyor, bu oyuncular nerde nasıl izlenip alınmış hayret.
Sezon başı çok iyi başlayan Blazevic bu düzensizlik içinde sıradan bir oyuncu haline geldi. Besson ve Perez bu hengamede bir adım öne çıkıyorlar ancak yeterli olmuyor.
Bu işlerin baş sorumlusu elbette koç Rajkovic kenarda çok gergin. En kritik zamanda kendini saçma sapan bir şekilde attırarak tam tüy dikti. Artık nasıl bir kulüpte olduğunu anlamalı.

Hafta sonu Denizli’de de bu tip bir oyun ve mağlubiyet gelirse bu birlikteliği devam ettirmenin hiç kimselere faydası kalmayacak.
Bazı oyuncuların da artık son şansı olmalı, olmuyorsa olmuyor. Israr etmenin bir anlamı yok. İşler hiçte iyi gitmiyor. Önlem almanın zamanı geldi, geçiyor.

Flipboard