Geçtiğimiz hafta yazdığım Bursa’da organize işler adlı yazı ile ilgili birkaç görüşme yaptım. Etik olarak bunları da yazmak istedim. İsim vermediğim halde Frutti Extra Bursaspor’dan Nedim Yücel aradı. Demek ki mesaj doğru yere gitmiş. 1 saate yakın abi kardeş gibi sohbet ettik.Tüm yazılanlar ile ilgili gerekçeleri ile açıklamalar yaptı, karşılıklı fikirlerimizi söyledik.

TBF başkanının kulübü ziyaretindeki anlamsız durum gibi yüzde yüz katıldığı konular olduğu gibi başka davranışları kendisi ve kulübü açısından anlattı. Konuşmanın sonunda bu camiada kendisi ile ilgili olumlu olan ve katıldığım görüşlerimin doğru olmasına sevindim. Ancak yazdığım konulardaki bazı tavırların rahatsız edici olduğu ve kendisinin de katkıları ile kısa bir sürede büyük yol kat eden Bursaspor’un basketboldaki sempatik duruşuna zarar verdiğini kısmen de olsa kendisinin de kabul ettiğini gözlemledim. Bundan sonra bu tip konularda daha dikkatli olacağı izlenimini alarak en azından benin açımdan verimli bitirdik diye düşünüyorum. Eminim ki Nedim kardeşim de neler demek istediğimi anlamıştır. Bu konuları daha uzun konuşmamız gerektiğini ve bunu en kısa zamanda yapalım diyerek bitirdik.

Diğer taraftan TBF’nin çiçeği burnunda yönetim kurulu üyesi Sevgili Gökhan Dinçer ile de uzun bir sohbetimiz oldu. Kendisi çok genç ve dinamik bir yönetici. Çok enteresan projelerden bahsetti. Bursa basketbolu için olumlu işler yapmayı düşündüğünü gördüm ancak basketbol İl temsilcisi Can Atsüren konusunda yaptığı tasarrufun yanlış olduğunu, bu tip basketbol emekçilerinin kariyerleri ve yaptıkları düşünüldüğünde hak etmediği bir tavır olduğunu ve bunun başka yolları olduğunu tekrar kendisine dilim döndüğünce anlattım.

Gördüğüm ifadesinden bana hak verdiğini umuyorum. Esas takıldığım konuya gelirsek; TBF ana statüsü 11. madde 5. bent şöyle diyor; Federasyon başkanı ile yönetim, denetim ve disiplin kurullarına seçilen veya hakem kuruluna atanan üyeler, varsa kulüp yöneticiliği veya kulüp yönetim organlarındaki diğer görevlerinden istifa etmek zorundadır. Bu kişilerin kulüp üyeliği ve kulüpteki diğer ilişkileri devam edebilir.

Öte yandan; Bursa Büyükşehir Belediyespor kulübünün resmi sayfasına gidersek sevgili Gökhan Dinçer’i kulüp başkanı olarak görürüz. Üzüldüğüm konu ise kendisi ile konuşmamızda TBF’ye girdikten 1 ay sonra bu görevden istifa ettiğini söyleyerek beni yanıltmaya çalışması oldu. Bilindiği gibi son senelerin trendi hiçbir koltuktan vazgeçmemek o makamları kimseye bırakmamak olduğu için bu trende uygun davranıyor olabilir. Ancak İl temsilcisini görevden almaya çalışmak, sizin de görevinizin meşru bir zemine oturması gerek. Ya TBF yönetim kurulunda olacaksınız ya da Büyükşehir’in Başkanı. Bu TBF’nin kanunu, zira bu konu herhangi bir kulüp tarafından TBF’ye sorulur, gereği yapılmaz ve idari mahkemeye gidilirse geri dönülmeyecek sonuçlar doğuracaktır.

Bir de işin MHK tarafına bakalım; Burada başkan vekili olarak yer alan sevgili dostum pek çok maçımı yöneten ve sonra gözlemciliğini yaptığım. Veteriner fakültesi Dekanlığı yapmış Prof. Engin Kennerman var. Çok sevdiğim halde etkisiz kalışını içime sindiremiyorum. Bursa’nın hakemlik ve basketbol olarak ne kadar geri gittiğini bilmeyen yok. Bu makamdaki diğer kurul üyeleri ve başkanına göre iş hayatında çok daha önemli görevlerde bulunmuş bir kimsenin çok daha etkin olmasını beklerim. Bu düşüncemin tüm Bursa camiasında olduğunu da biliyorum. Özellikle önce hakemlik, sonra tüm Bursa basketbol camiasının birlik ve beraberliği için bazı şeylerin yapılma zamanı geçiyor. İşler hep kötüye gidiyor. Sevgili dostum Engin Kennerman’ın bu işlere müdahil olmasını diliyorum.