Altan Kutucu
Altan Kutucu

Rezaletin zirvesi…

Köşe Yazısını Dinle

Sonunda bu da oldu, zaten bu iş bilmez, basiretsiz, Türk spor tarihinin en kötü federasyonu ve başkanından böyle final beklenirdi. Şaşırdık mı? Hayır, ama bu kadar da bağıra bağıra gelen rezaleti yaşatmalarını önlemeliydik.

Hakem yumruklama, sahadan çekilme, saçma sapan basın toplantıları gibi 50 yılda yaşanacak fiyaskoların son 1 ay içinde olması zaten bize bu rezaletin geleceğini haber veriyordu ama siyasi baskı mı?, para kazanma isteği mi? (buna kulüplerimizin ihtiyacı olsa da çok ön planda olduğunu düşünmüyorum)

Cumhuriyetimizin 100. yılında bize bu tersten zirveyi maalesef yaşattılar. Tüm dünyaya bir kez daha rezil olduk ancak diğer taraftan bakılırsa kırmızı çizgimiz olan hassas olduğumuz konuları da bir kez daha dünyaya göstermiş olduk.

Şehitlerimiz için yas ilan edilmezken, Suud Kralı için yas ilan ettiğimiz, dünyada katil diye adlandırılan, ülkemiz ziyaretlerinde Anıtkabir’in yakınından bile geçmeyen, Atatürk düşmanı bu ülkede maç oynama kararı sürecinin başından beri kulüplerin divan kurullarının aldığı kararlar ve taraftarlarının karşı çıkması ile zaten bu maçı orada oynamak istemeyen ama perde arkasında neler yaşandıysa oraya gitmek zorunda bırakılan kulüpler kamuoyunda oluşan infial nedeni ile en azından ülkemiz kurucusuna olan saygılarını göstermek için yapmak istedikleri son dakika hamlelerine Suudiler’in engel olacaklarını hesap edemediler ya da gözü karartarak en azından burada oynamak zorunda bırakıldık ama bizde Büyük Atatürk’e saygımızı gösterelim dediler.

TFF ise bunları öngöremeyerek resmen ayağına sıktı. Siz kimsiniz ki saatlerce Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün pazarlığını yapabiliyorsunuz? Artık o koltukta oturmanız imkânsız hale geldi. Görevden alınmamı, istifamı olur ama bu yetmez, yaşanan rezaletin baş sorumlusu olarak hem ülkenin hem federasyonun hem de kulüplerin maddi ve manevi zararlarını Başkan ve yönetim kurulu olarak ceplerinden ödeyerek gitmeleri ve bir daha asla sporun hiçbir yerinde olmamaları gerek.

Öte yandan yayıncı kuruluşun gün içinde devam eden kriz ve maç saati geçmesine rağmen bu maç oynanacak gibi yorumları tam bir komedi idi. Tüm kanalları izlemeye çalıştım, hayatlarında sporun yanından geçmemiş bir sürü yorumcunun sporcuların bu gelişmelerden sonra maçı oynayamayacağını anlamamaları, maça hazırlığın aksamasının hele ki böyle bir kriz ile sahaya oyuncuların çıkamayacaklarını öngörememeleri hakikaten bu ülkedeki spor medyasının durumunu bize acı bir şekilde gösterdi. Neremiz doğru ki burası düzgün olsun. Maç ertelendi, Cumhuriyetimizin 100. Yılına yakışır bir yerde oynayalım diyenler, oynansa da 101. yıl da oynanmış olacak o treni kaçırmış olduk.

Son olarak Suudilerin neden Atatürk’ü sevmediği ile ilgili Ulu Önder’in 26 Haziran 1919’da Suud kralına çektiği telgrafı hatırlayalım. “Tarafımıza ulaşan haberlere göre Allah’ın sevgili ve özel kulu, elçisi Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın kabrini yıkıp yerini değiştirecekmişsin. O mezarın tek taşına dokunursan Kurtuluş savaşını bırakıp ordularımla aşağıya inerim.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X