21 yaşında fırtınalar estiren 2.01 boyundaki Sloven basketbolcu Luka Doncic’ten bahsediyorum. Doncic 2017’den bu yana Slovenya’yla kazanılan bir EuroBasket şampiyonluğu, Real Madrid’deki başarıları, NBA draft’ı, çaylak yılında süper yıldız olması, onlarca rekor ve ikinci yılında ligin en iyi üç oyuncusundan biri oldu. Ancak birçok kişi onun 13’ünde İspanya Ligi’nin minikler turnuvasında triple-double ortalamaları yakaladığını veya henüz 16 yaşındayken İspanya Ligi’nde maça çıktığını ya hatırlamıyor ya da bilmiyordur.

Luka’yı izlerken bu ne ya! dedirten uzun mesafeli üçlükleri ilginç turnikeleri, soğukkanlılığı ve yaşının üzerindeki olgunluğuyla her maçta bize enteresan sahneler yaşatıyor. O henüz 21’inde ve NBA’in en iyi üç oyuncusundan biri. 15’inden beri basketbola damga vuruyor ve sahada neyi nasıl yapmak istiyorsa öyle yapıyor. 2015-16’da Real formasını giydiğinde İspanya Ligi’nde sezon sona erdiğinde 251 hücum pozisyonunda % 49,7 isabet yüzdesiyle 229 sayı üretmişti. 16’sında olan bir çocuk 30’luk oyunculara karşı sinir bozucu basketler buluyordu.

Luka 2018 NBA draft tarihi olan 21 Haziran 2018’e gelindiğinde Slovenya’yla EuroBasket’i kazanmış, Real Madrid’le hem İspanya Ligi’nde hem de Euroleague’de kupa kaldırmış, 82 kez Euroleague maçında sanki 17 yaşında değilmiş gibi oynamış ve kafalarda, “Bu çocuk biraz hantal değil mi? Yağ oranı fazla sanki, risk alınır mı?” sorularıyla draft’a hazırlanmıştı. Draft zamanında yaşananlar malum. Phoenix Suns, Deandre Ayton’ı ilk sıradan seçer. Sacramento Kings, Marvin Bagley’e gider.

Atlanta Hawks ise üçüncü sıradan Luka Doncic’i seçer fakat Luka’yı seçtikten hemen sonra beşinci sıradan Trae Young’ı seçen Dallas Mavericks’le takas yapar. Luka’nın çaylak sezonunda kariyerinin sonlarına gelen Dirk Nowitzki, onu yol göstericisidir. Fakat Doncic daha çaylak yılında direksiyonu alır, Rick Carlisle’ın dört dışarıda, bireysel özgürlükçü ve temponun sürekli değiştiği hücum sisteminde bazen oyun kurucu bazen kısa forvet bazen de uzun forvet olarak oynar. Zaten onu mükemmel bir basketbol oyuncusu yapan şey de tam budur. Luka, kısaları “advanced momentum ballhandling” olarak tanımlanan yani topun etrafında kalkan oluşturup vücudunu araya koyarken yaratıcılık sergilemesini sağlayan top hâkimiyetiyle aşar. Fizikli, sert, akıllı forvet savunucularını ise orta sahaya kadar çeker, ayak oyunlarıyla dripling fake’in den perde fake’ine kadar şapkadan her tür tavşanı çıkarır, ya geriye çekilerek üçlükler ya da delici penetrelerle isabeti bulur. Luka, 72 maça çıkıp % 42,7 saha içi isabetiyle yakaladığı 21,2 sayı ortalamasıyla tamamladığı çaylak sezonunda 6 asist ve 7,8 ribaund yapar ve yılın çaylağı seçilir.

İkinci sezonunda 21 yaşındaki Sloven yıldız, 28,8 sayı, 9,4 ribaund ve 8,8 asist ortalamalarıyla tamamladığı normal sezonda MVP yarışında ilk üç içinde yer alıyordu. Doncic 1746 pozisyonda 1759 sayı üretip ligin en verimli üç skorer den biri olurken pick-and-roll sonrası topu yönlendiren oyuncu ve pota etrafında bitiriş rollerinde en tepede yer alıyordu. Luka henüz 21’inde, ekstra çok şey yapabiliyor ve yapabileceği daha fazla şeyleri var. Bu gidişin sonu kestirilebiliyor mu? hayır. İşte zaten tam da bu nedenden dolayı Luka Doncic, harika bir basketbolcu ve en son yükselen yıldız.

Tekrar görüşmek üzere…