Altan Kutucu
Altan Kutucu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Sorun nerede?

Köşe Yazısını Dinle

Geçen haftaki 4 uzatmalı Anadolu Efes maçından sonra, 2 uzatmalı ve çok heyecanlı bir maçta Bursa’da izledik ama 87-88 ile sonuç maalesef hüsran oldu.

Yıllar önceki finalde Aris felaketini yaşamış biri olarak o günü hatırlayanlar için ikinci bir şok oldu. Ancak o zamanki Aris ve TOFAŞ takımları bu günkü takımlardan kat be kat iyi takımlardı.

Dün akşamki maça gelirsek; geçen maç yazımda rakibin ilk maçtaki berbat mağlubiyet sonrası burada çok direneceğini söylemiştim. Koç ve ekibi de bunun farkındalardı ancak farkında olmayanlar oyuncu grubu idi. Gündüz ve gece gibi tam tezat iki maç oynadılar. Deplasmanda ilk yarı 53 sayı attığın takıma evinde 32 sayı atarsan maçın içine bir türlü giremezsen adamlar seni yenip avantajı alıp evlerine dönerler.

Cumhuriyet ve İzmir marşları (sahada Türk oyuncu olmasa da) ile havaya giren seyirci 10 sayı geriye düşen takımı maça ortak etti. Bu atmosferde gösterdikleri direnç ve oyun için PAOK’a hakkını verelim ancak bir maç daha olduğunu en azından şansın devam ettiğini ilk maçı ve oyunu unutmayalım.

Peki, TOFAŞ’ta sorun nerede? Bu soruyu soran çok. Bununla ilgili düşüncelerim şöyle; En baştaki sorun kadro kurmada. Hep yazıyorum. Son birkaç senedir daha uygun maliyetlerle soru işaretli oyuncular (sakatlık riskli olanlar dâhil) alıp kervan yolda düzülür misali bakalım şansımız tutar mı? mantığı işleri buralara getirdi. TOFAŞ gibi basketbol kültürü olan bir kulübe bu strateji hiç uymuyor. Özellikle BSL’de Türk kadrosu çok yetersiz. Tamam yetiştirdiğin gençlerin oynatılması isteniyor ancak bu yükü kaldıramıyorlar ve gelişimleri istenildiği gibi olmuyor. Sene başında alınmak istenen 2-3 Türk transferinden yüksek maliyetleri nedeniyle vazgeçilince bu açmaza düşüldü. Yabancı konusu da hemen hemen aynı. Geçen seneki 2 iyi oyuncu istedikleri rakamlara yaklaşamayınca gittiler. Eurolig istedi filan hikâye. Para verilseydi ikisi de kalırdı. Bana göre Bu işlerde esas sorumluluk üst yönetimin.

Diğer yandan saha içine bakarsak; Koç Ene çok oyuncu ile oynamayı seven ancak hep kendi istediklerinin yapılmasında direten bir koç değil. Kritik toplarda oyuncuların hissiyatlarına öncelik veren bir koç ama belki de bu stratejisini değiştirmesi gerek. Zira bu oyuncular kritik toplarda müthiş seçim hataları yapıyor. Takım zaten kapıyı kapatabileceği hiçbir durumda (Selanik hariç) kapatamıyor ve rakibe yakalanıyor. (Koç kritik bir top öncesi bir oyuncu sokuyor o topu kullansın diye ancak top bu oyuncu ile buluşmuyor ve tesadüf bir atış yapılıyor.)

Hücum olarak katkısı artmış gibi görünen Winston her topu getirdiğinde ne zaman kaptıracak diye yürekler ağızda, hiç güven vermiyor ve hiç ama hiç savunma yapmıyor. Yeni gelen Denmon’un da savunması kötü. Dün gece rakip kısalar çok rahat oynadılar ve maçın kazanılmasın da büyük payları vardı. Homesley sakatlık riski ile alınan bir oyuncu idi ve nitekim bu sorunları yaşıyor ve takıma katkısı şu an hiç yok. Takımda tek istikrarlı oyuncu Wiley, her maç elinden geleni fazlasıyla yapıyor ama sadece bu yeterli olmuyor. 1 hafta önce Selanik’de oynanan oyuna bak bir de dün akşama olacak şey değil.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X