Bu yazımda Avrupa ve ülkemiz basketbolunda unutulmayan bazı maçlarına bakalım.

Yugoslavya-Litvanya:

Atina’da 1995 Avrupa Şampiyonası finaline sahne olan bu maçta Bodiroga, Divac, Danilovic, Sabonis ve Marciulionis gibi birçok yıldız forma giydi. Aleksandar Djordevic’in yıldızlaşarak 12’de 9 üçlük ve 41 sayıyla oynadığı karşılaşmayı Yugoslavya kazandı ve altın madalyaya sahip oldu. Hakem kararlarından dolayı bir ara sahaya dönmeyi reddeden Litvanya takımında ise Marciulionis’in performansı yetmedi. Yugoslavya’nın koçu Dusan Ivkovic, yardımcılarından biri Zeljko Obradovic idi.

Stefanel Milano-Efes Pilsen:

İki maç üzerinden oynanan 1996 Koraç Kupası finalinde Stefanel Milano ile Efes Pilsen karşı karşıya geldi. Bogdan Tanjevic yönetimindeki Milano’da Bodiroga, Fucka, Blackman ve Gentile oynuyordu. Petar Naumoski, McRae, Volkan, Ufuk, Mirsad, Tamer ve kaptan Taner Korucu gibi oyuncuların bulunduğu Efes Pilsen, İtalya’daki maçta rakibine mağlup olsa da, sayı farkı ile kupaya uzanmayı başardı. Takımımızın koçu Aydın Örs ve yardımcıları Ergin Ataman ve Oktay Mahmudi ile ülkemiz adına Avrupa da kazanılan ilk kupaydı.

Türkiye-Hırvatistan:

İstanbul’da 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası çeyrek finalinde, üçüncü çeyrek bitimine az bir süre kala 19 sayı geriye düştükten sonra bitime 3 dakika kala öne geçerek sonunda Mirsad’ın faul atışıyla uzayan maçı 87-85 kazanan Milliler, yarı finalde Almanları uzatmada geçip, Sırplarla final oynamıştı. Aydın Örs yönetimindeki kadroda; İbrahim, Mirsad, Hidayet, Harun, Kerem Tunçeri, Hüseyin, Mehmet Okur, Kaya, Orhun, Asım, Haluk ve Ömer Onan’dan oluşurken,  Aleksandar Petrovic’in yönettiği Hırvatlarda; Tabak, Vukcic, Mrsic, Prkacin, Mulaömerovic, Gricek, Skelin oynuyordu.

 

Türkiye-Sırbistan:

İstanbul da oynanan 2010 Dünya Kupası yarı finalinde, Sırbistan ile Türkiye karşılaştı, Ivkovic yönetimindeki Sırbistan’da Teodosic, Krstic, Bjelica, Savanovic gibi yıldızlar forma giyerken, Tanjevic’in yönettiği Türkiye de; Hidayet, Ömer Onan, Ersan, Kerem Tunçeri, Ömer Âşık, Semih, Ender Arslan, Kerem Gönlüm oynuyordu. 5 saniye kala bir sayı geride olan Türkiye kenardan topu oyuna soktu. Topu alan Kerem Tunçeri saliseler basketi attı ve Türkiye 83-82 ile rakibini geçerek, ilk kez yükseldiği finalde ABD’nin rakibi oldu.

CSKA Moskova-Olympiakos:

İstanbul Sinan Erdem Spor Salonunda düzenlenen 2012 Final-Four’u sürpriz bir şampiyon çıkmıştı. Kadrosunda Teodosic, Kirilenko, Krstic, Siskauskas gibi yıldızları barındıran CSKA açık ara favoriydi. Maç boyunca da daha iyi oynayan, üçüncü çeyrekte farkı 19 sayıya kadar çıkaran CSKA’ya karşı Olympiakos’un söyleyecek sözü vardı. Büyük farkı kapatan Olympiakos son 10 saniyeye 61-60 geride girdi. Yunan ekibi, Siskauskas’a taktik faul yaptı ve Litvanyalı oyuncunun iki atışı da kaçırması ile istediğini aldı. Spanoulis topu getirdi ve Printezis’e pasını verdi, Yunan oyuncu da kendine has atışı ile basketi bularak kupayı getirdi.

Fenerbahçe-Olympiakos:

Üçüncü kez üst üste Final-Four’a kalma başarısı gösteren ve önceki yıl şampiyonluğu kıl payı kaçıran Fenerbahçe’nin 2017 yılında İstanbul’daki finalde rakibi, Spanoilis, Printezis, Papanikolaou, Milutinov’lu, koç İoannis’in takımı Olympiakos idi. Udoh, Vesely, Bogdanovic, Datome, Kalinic, Sloukas, Dixon ve Antic ve koç Obradovic ile Fenerbahçe maçı 80-64 kazandı. Bu sonuç bir Türk takımının Avrupa basketbolunun en önemli kupasında ilk şampiyonluğu olduğu için çok değerliydi.

Anadolu Efes-FC Barcelona:

2021’de Köln’de oynanan son Euroleague finalinde; Higgins, Calathes, Mirotic, Claver, Gasol gibi yıldızların olduğu Jasikevicius yönettiği Barcelona’yı Micic, Larkin, Simon, Singleton, Beaubois, Moerman, Pleiss, Sertaç gibi oyuncular ve koç Ergin Ataman ile 86-81 yenen Anadolu Efes, tarihinin en büyük başarısını elde etti ve ülkemize ikinci kez bu kupayı getirmiş oldu.