EuroBasket 2025’te Son 16’da iki büyük sürpriz yaşandı. Önce bizim kazanıp yıprattığımız Sırplar’ı Finlandiya evine yolladı. Hem de sonuna kadar hak ederek.
NBA oyuncuları Markkanen müthişti. Fenerbahçe’nin yeni oyuncusu Jantunen ve genç yetenek Mauurinen’i çok beğendim.
Sonra Gürcistan Fransa’yı NBA’li Mamukelashvili, tecrübeli Shengeliha ve Kamar Baldwin ile tüm maçı önde götürerek net şekilde eledi.
Zaten Fransızlar ve Sırplar eksikleri, formsuzları, kötü basketbolları ile kör topal giderlerken iş elemeye gelince patladılar ve Almanların önünü sonuna kadar açmış oldular.
Sonu elenme olan maçlar her sonuca açıktır. O günkü form durumu, mental hazırlık, fiziki mücadele ile 40 dakika da her şeye olabilir. Aynen bizim İsveç karşısında yaşadıklarımız gibi. Rakibin kaybedecek hiçbir şeyi yok. Tabii ki saldıracak. Buna en önce kafa olarak hazır olmalıydık ama maçtan önce başlayan erken saat tartışmaları, maç sonunda koçumuz ve konuşan tüm oyuncuların mazereti idi.
Polemiği çok seven koçumuz; ben takımı mental olarak bu maça hazırlayamadım mı diyecekti. Bu kadar da abartılacak bir konu değil birileri o saatte maç oynayacaktı. İsveç başka saate mi oynadı? “FIBA amacına ulaşamadı” ne demek, FIBA turnuvanın en göze hoş gelen basketbolunu oynayan iki takımından biri, MVP adayı olan herkesin ilgi ile izlediği oyuncusu olan bizi istemeyecek, İsveç yola devam etsin mi diyecek?
Hadi canım, bu kimse bizi sevmiyor, kıskanıyorlar edebiyatı 2025’te halâ anca bizim gibi kafası çalışanlarda olur.
İsveç bize iyi hazırlanmış. Alpi’yi durdurmak için içeriye gömüldüler. Ancak sonunda yine istatistik ortalamalarını yakalamasına engel olamadılar. Burada kalite farkımız bir İsveç faciası yaşamamıza izin vermedi. Kötü oynama hakkımızı bu maçta kullanmış olduk.
Çeyrek finalde eşleştiğimiz Polonya bize ters gelen basketbol oynayan bir takım, çok sert oynuyorlar. Salı akşamı onlara aynı sertlikte cevap vermemiz önemli. Dış oyuncularına özellikle maçın başında itibaren iyi savunma yapmalıyız. Takımı sırtlayan devşirmeleri Loyd ve ligimizde oynayan tecrübeli Ponitka’ya çok dikkat ederek ivme kazandırmamalıyız.
İçeride oynayan uzun oyuncuları kazma dediğimiz türden ancak Alpi’ye sertlik yaparak çok yıpratacaklardır. Alpi’nin içeriden dışarıya çıkaracağı topları yüzdeli atarsak, içerisi de çok rahatlayacaktır. Bu eşleşmede kenar yönetimi, takım kalitesi ve yetenek olarak üstün tarafız. Takımımızın bu turnuvadaki durumu ve gittiğimiz kulvara bakılınca yarı final ve final oynamamız hiç de sürpriz olarak görünmüyor.
Öte yandan Dünya ikincisi olan Kadın Voleybol takımımız ile gurur duyalım. Büyük iş başardılar. 35 maçtır yenilmeyen İtalya’yı zor durumlara düşürdüler. Ufak ayrıntılar ve tecrübeye kaybettik ama takım sporlarında bu dereceleri elde etmenin bireysel sporlardaki başarılara göre çok daha zor olduğunu unutmayalım.
Alt yapılardan başlayan tüm bu organizasyonun başındaki Voleybol Federasyonunu ülkemiz de örnek federasyon olarak tüm kalbimle kutluyor ve ayakta alkışlıyorum.

Flipboard